50

2.4K 154 30
                                    

Emir: Batuhan?

Emir: Neredesin?

(İletildi.)

(Batuhan çevrimiçi.)

(Batuhan yazıyor.)

Batuhan: Motoru otoparka bıraktım, şimdi otobüsteyim. Herhalde 10-15 dakikaya yurdun önünde olurum.

Emir: Eşyaların hazır mı?

Batuhan: Hazır, merak etme Emir'im. Sadece aşağı indireceğim o kadar.

Emir: Tamam o zaman bende sen gelene kadar eşyalarımızı aşağıya indiririm.

Batuhan: Gerek yok hayatım, ben gelince beraber aşağıya indiririz. Niye boşu boşuna kendini yoruyorsun?

Emir: Yorulacak bir şey yok ki Batu'm. İki-üç bavuldan ne olacak?

Batuhan: Bir yerini incitmeni istemiyorum. O yüzden ben gelene kadar bekle tamam mı?

Emir: Ama tek başıma canım sıkılıyor.

Batuhan: Akın'la Oğuz gitti mi?

Emir: Evet, yaklaşık 10 dakika önce gittiler.

Batuhan: Keşke hepimiz aynı otobüsle gidebilseydik.

Emir: Keşke, ama yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Aşırı yoğunluktan dolayı anca birer saat arayla bilet bulabildik.

Batuhan: Belki böylesi daha iyi olmuştur.

Emir: Neden ki?

Batuhan: Bu yolculuk seninle baş başa olacağımız ilk uzun yolculuğumuzda ondan.

Emir: Ha... Sen onu diyorsun...

Batuhan: Hıhım.

Emir: Araç mı kiralasaydık acaba?

Batuhan: Boşu boşuna cebimizdeki tüm parayı bir arabaya yatırmak çokta mantıklı değil Emir'im.

Emir: Ama en azından yalnız kalabilirdik.

Batuhan: Bunu başka bir zamanda da yapabiliriz.

Emir: Söz mü?

Batuhan: Söz.

Emir: Bak aklıma ne geldi.

Batuhan: Ne geldi?

Emir: Sana kamp sözüm vardı ya.

Batuhan: Evet.

Emir: Ha işte havalar ısınınca araba kiralayıp kamp alanlarından birine gideriz, ne dersin?

Batuhan: Harika olur derim.

Emir: Bu arada neredesin? Yaklaştın mı yurda?

Batuhan: Evet, neredeyse geldim sayılır.

Emir: Bende neredeyse bavulları indirdim sayılır.

Batuhan: Emir! Sana beni bekle demiştim. Niye beni dinlemiyorsun ve neden odamın yedek anahtarını sana verdiğime beni pişman ettiriyorsun?

Emir: Pişman olacak bir şey yok Batu. Eşyaları taşıdım çünkü yorgun olduğunu biliyorum.

Batuhan: Yorgun falan değilim ben.

Emir: Bugün girdiğin sınav sabahın köründeydi ve sen tüm gece boyunca gireceğin sınava çalıştın. Uykusuz bir halde sınava girdikten sonra da sana uyumanı söylememe rağmen beni okula bırakmakta ısrar ettin ve tüm bunlar yetmezmiş gibi benim sınavdan çıkmamı bekleyip beni tekrar yurda bıraktın.

Emir: Üstelik beni bıraktıktan sonra motoru kapalı otoparklardan birine bırakmak için yurttan çıktın ve anca şimdi geri dönebiliyorsun.

Emir: Batuhan...

Emir: Neredeyse 2 gündür uyanıksın ve hala daha yorgun değilim diyorsun ama yorgun olduğunu biliyorum, tamam mı?

Emir: Yani bırak biraz olsun sana yardımcı olayım.

Batuhan: Sende dün tüm gece benimle birlikte kendi sınavına çalıştın Emir. Üstelik ben sınav için okula gittiğimde de sınavdan çıkıp yurda döndüğümde de uyanıktın. Bu da demek oluyor ki sende hiç uyumadın.

Batuhan: Yani bana yorgun olduğumu söylüyorsun ama sende yorgunsun Emir'im.

Emir: Anlaşılan yol boyunca ikimizde uyuyacağız desene.

Emir: Neyse omzum sana feda olsun be güzelim.

Batuhan: Yine dedin.

Emir: Ne dedim?

Batuhan: Güzelim dedin.

Emir: Sana neden 'Güzelim' dediğimi tekrar açıklamamı ister misin?

Batuhan: Hayır... Sadece nedenini bilmediğim bir şekilde bunu söylediğini duymak acayip hoşuma gidiyor.

Emir: O zaman tekrar soruyorum.

Emir: Neredesin güzelim?

Batuhan: Yurdun önündeyim.

Emir: Bende yurt binasının kapısındayım. Yanıma gel de son kontrolleri yapıp, sana rahatça sarılabileceğim bir yere gidelim.

Batuhan: Geliyorum.

Batuhan: Koşarak...

Emir: Bekliyorum.

Emir: Heyecanla...

(Batuhan çevrimdışı.)

(Emir çevrimdışı.)

***

Herkese merhaba.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak benimle paylaşmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen.

Hepinize şimdiden tüm destekleriniz için teşekkür ederim.

Kendinize çokça iyi bakın.

Yeni bölümde görüşmek üzere...

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin