12

6.7K 405 306
                                    

*Emir'den...*

Yanımdaki bana anırarak gülen Akın'a kötü bir bakış attığımda Akın ona olan bakışlarımı görünce bir kez daha gülmeye pardon anırmaya başlamıştı.

Sinirli bakışlarla ona bakarken Akın kolunu omzuma atarak beni kendine çekmiş ve elini saçlarıma sokarak saçlarımı karıştırmıştı.

Onun bu yaptığı hareketle dirseğimi sertçe onun boşluğuna geçirdiğimde Akın inleyerek beni serbest bıraktı.

"Dalga geçme dedim sana pezevenk."

Akın söylediklerimle beraber inlemeye son vererek tekrar sırıtmaya başladığında çantamı bahçedeki masalardan birinin üzerine bırakarak kendimi masanın etrafındaki boş sandalyelerden birine attım.

"Ama ne yapayım oğlum ya? Sabah seni uyandırmak için yanına geldiğimde çadırı dikmiş 'Batuhan' diye inliyordun anasını satayım."

Akın'ın yanıma otururken söyledikleriyle sertçe koluna vurarak bakışlarımı etrafta dolaştırdıktan sonra tekrar ona döndüm.

"Sus dedim Akın. Şimdi bir duyan olacak, rezil olacağım sayende."

Akın pişmiş kelle gibi sırıtırken dirseğini masaya yaslayıp çenesini de eline yasladıktan sonra bakışlarını kısa bir anlığına etrafta dolaştırıp bana döndü.

"Birinin mi yoksa 'onun' mu duymasından korkuyorsun Emir'ciğim?"

Akın'ın sorusuyla bakışlarımı ondan kaçırırken sorduğu sorunun cevabı oldukça basitti ama tabi ki bunu Akın'a söyleyecek değildim.

"Sana anlatan aklıma sokayım Akın."

Kendi kendime mırıldanmamı duyan Akın sertçe omzuma vurduğunda bakışlarımı ona çevirdim. Akın yüzündeki ciddi ifadeyle bana bakarken onun bu kadar ciddileşmesi beni şaşırtmış ve benimde ciddileşmeme neden olmuştu.

"Anlatmayıp ne yapacaktın ya göt veren?"

Sonra kendi kendine duraksayıp tekrar sırıtmaya başladı. Yüzündeki sırıtış biraz sonra söyleyeceklerinin beni sinirlendireceğini bana kanıtlarken derin bir nefes alarak kendimi gelecek şeye karşı hazırladım.

"Harbi sen altta mıydın yoksa üstte mi? Alan mısın veren misin Emir'ciğim? Yoksa ikisi birden mi? Yani düşününce ikisi birden de hoş olabilir ama-"

Çenesini yasladığı koluna sertçe vurmamla cümlesi yarıda kesilirken ani darbeyle başı düşüşe geçtiğinde son anda çenesini masaya vurmaktan kurtarmıştı.

Bu yaptığımla yüzündeki sırıtma bir anlık dağılsa da kısa süre içinde tekrar büyümüş ve pis bir bakışla bana bakmaya başlamıştı.

"Gerçi henüz bunu da bilmiyorsundur sen. Sonuçta hala bakirsin öyle değil mi?"

Gözlerimi kapatıp içimden kendime sakin kalmam gerektiğiyle ilgili bir şeyler söylemeye başladığımda Akın susmamıştı.

"Hayırdır kardeşim, niye gözlerini kapatıyorsun? Yoksa hayal ederek mi bulmaya çalışıyorsun? O işler hayalle olmaz canım. Hissetmek lazım, etin ete değmesi lazım, anlıyor musun Emir'ciğim? Lafla olmaz icraat lazım diyorum. Anlarsın ya."

Gözlerimi açıp en keskin bakışlarımla ona baktığımda Akın'ın sırıtan suratı yüzüne top çarpmış gibi dağılırken kendini gülmeye zorladı.

"Tamam. Sustum. Kızmadın değil mi canım kardeşim?"

Ona kızmamın mümkün olmadığını bildiğinden illaki sınırlarımı zorlamayı seven Akın en azından nerede durması gerektiğini geçte olsa fark edebiliyordu.

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin