Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)

14

Akın hızlı adımlarla yurt odasından çıkarken içerdeki arkadaşının berbat görüntüsü gözlerinin önünden gitmiyordu.

Emir çok kötü bir haldeydi.

Akın Batuhan'la Emir'in arasında geçenleri biliyordu ve açıkçası Batuhan'a çok kızgındı. Emir zaten yeterince güvensizlik çeken bir çocukken Batuhan'a güvenmek için elinden geleni yapmıştı ama Batuhan bu güveni boşa çıkartmıştı.

Yani ne olurdu da karşısına çıkıp 'Seviyorum lan seni' deseydi?

Bunu yapmak bu kadar zor muydu ki?

Hem Batuhan en başından beri Emir'in homofobik olmadığını biliyordu. Tamam, belki onu heteroseksüel sanıyor olabilirdi ama en azından homofobik olmadığını biliyordu.

Bu yüzden de Akın olaya el atmaya karar vermişti. Kardeşi yerine koyduğu adam yaklaşık iki haftadır kendini dış dünyaya kapatmıştı ve Akın onun bu halini çok iyi tanıdığından dolayı onun için oldukça endişeliydi.

Emir'in lise zamanlarındaki halini hatırladıkça tüyleri diken diken oluyordu Akın'ın.

Emir lisede çokça zorbalığa maruz kalmış biriydi. Eşcinsel olduğu onunla dalga geçen bir pezevenk yüzünden ortaya çıkmış, olayların hepsi ailesinin kulağına ulaşmış ve tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de okulda sayısız zorbalığa maruz kalmıştı.

Tüm bunların sonucundaysa neredeyse kendini öldürecekti.

Hem de defalarca kez bunu denemişti Emir.

Akın'sa onu bu bataklığın içinden çıkartmak için o kadar çok uğraşmışken Emir'in tekrar o bataklığa girmesinden korkuyordu ve olaya müdahale etmeye karar vermişti.

Adımlarını aynı yurtta kaldıkları ve ona yardım edebilecek tek kişi olan ayrıca onunda kendisi gibi eşcinsel olduğunu bildiği Oğuz'un odasına çevirdi.

Önündeki kapıyı çalıp açılmasını sabırsızlıkla beklerken içerden gelen tıkırtılarla derin bir nefes aldı Akın. Planının işe yaramasını ve Oğuz'un ona yardım edebilmesini umuyordu.

Akın boynunu çıtlatarak kendini rahatlatmaya çalıştığı sırada kapı açıldı ve Oğuz üzerindeki salaş kıyafetlerle şaşkınca Akın'a bakıyordu.

"Akın? Senin ne işin var burada?"

Akın bakışlarını istemsizce Oğuz'un bedeninde gezdirdikten sonra bakışlarını karşısındaki çocuğun yüzüne çevirdi.

"Birini arıyorum Oğuz ve senin yardımın lazım. Senden başka yardım isteyebileceğim kimsem yok."

Oğuz Akın'ın söyledikleriyle biraz güldükten sonra ciddileşerek bakışlarını etrafta dolaştırıp etrafı kontrol etti ve etrafta kimsenin olmadığını görünce bakışlarını yavaşça Akın'a çevirdi.

"Oradan bakınca Müge Anlı'ya mı benziyorum Akın?"

Akın derin bir nefesi içine çekerken ciddi gözlerle karşısındaki adama baktı. Oğuz, Akın'ın gözlerindeki ifadeyi görmesiyle bir kez daha şaşırmıştı.

Çünkü Akın kolay kolay ciddi olmazdı ve ciddi olduğu zamanlar da oldukça nadir olduğundan Oğuz istemsizce şaşırmıştı.

"Oğuz... Konu ciddi."

Oğuz Akın'ın yüzündeki ciddi ifadeye bir kez daha baktıktan sonra üzerindeki şaşkınlıktan kurtularak kapının önünden çekildi ve Akın'a içeri girmesini söyleyen bir bakış attı.