64

2.2K 146 133
                                    

*Batuhan'dan*

"Ne?"

Başımı olduğu yerden kaldırarak bakışlarımı Emir'in yandan gördüğüm yüzüne çevirdiğimde Emir bana değil kenetlenmiş ellerimize bakıyordu.

"Kişisel bilgilerine baktım... Babanın gerçekten ölüp ölmediğini ve öldüyse de nasıl öldüğünü kesin olarak öğrenebilmek için senin kişisel bilgilerine baktım... Daha doğrusu baktık, Adnan Abi'yle birlikte."

"Emir... Sen-"

Ne söylemem gerektiğini bilemeyecek kadar şaşkın bir halde olduğum sırada konuşmaya çalıştığımda Emir bakışlarını bana çevirdi.

Gözlerinde hem endişeli hem de tereddütlü bir ifade vardı. Sanki ona vereceğim tepkiden korkuyor gibiydi.

"Bunu sana sormadan yaptığım için özür dilerim ama babanın öldüğünden ve ölüm şeklinden emin olmam gerekiyordu çünkü ancak o zaman sana annenin bana ne söylediğini söyleyebilirdim."

Sessizce Emir'in gözlerine baktığım sırada Emir bakışlarını benden kaçırarak başını önüne eğdi ve gözlerini birbirine kenetli olan ellerimize çevirerek derin bir nefes aldı.

"Baban geçen sene 13 Ocak'ta kalp krizi geçirmiş ve hastaneye giderken de hayatını kaybetmiş. Kayıtlara kronik kalp yetmezliğine bağlı kalp krizi olarak geçmiş."

Duyduklarımla beraber gözlerimi sıkıca yumarak Emir'e sardığım kollarımı sıkılaştırdım ve çenemi Emir'in çıplak omzuna yasladım.

Emir benim bu hareketlerimle beraber derin bir nefes aldıktan sonra başını arkaya doğru bırakarak kafasını omzuma yasladı.

"Ayrıca bu yakın zamanlarda geçirdiği üçüncü kalp kriziymiş."

Kapalı olan gözlerimi açarak çenemi onun omzundan kaldırdıktan sonra yüzümü Emir'in omzuma dayadığı başının sol tarafına yaslayarak burnumu yanağına dayadım ve yavaşça gözlerimi yumarak derin bir nefes aldım.

"Teşekkür ederim."

Burnumu yasladığım yanağın hareket etmesiyle beraber gözlerimi açarak yüzümü yavaşça geriye çektiğimde Emir'in hafifçe gülümsediğini gördüm.

Emir başını yana çevirerek gözlerime baktığında onun yüzüne bu kadar yakın olmak kalp atışlarımın ritminin bozulmasına neden olsa da olduğum yerden bir milim dahi hareket etmedim.

"Annenin bana söylediği şeyi söylememi istiyor musun?"

Emir'in konuşmasıyla beraber bakışlarım onun dudaklarına kaydığında onun dudağındaki benim yüzümden oluşan yarayı görünce sertçe yutkundum.

İçten içe kendime bir kez daha söverken bakışlarımı Emir'in gözlerine çıkartarak hafifçe gülümsemeye çalıştım.

"Anneme kendim sormamı söylemiştin."

Emir cevabımla beraber hafifçe güldükten sonra yavaşça omuzlarını silktiğinde onun bu çocuksu halinin ne kadar sevimli olduğunu bir kez daha fark ettim.

"Fikrimi değiştirdim."

Emir'in bu hali kendimi tutamayarak hafifçe gülmeme neden olduğunda Emir hevesli gözlerle bana bakıyordu.

"Söyleyeyim mi?"

Başımı hafifçe onaylarcasına sallarken ellerimden birini Emir'in elinden çekerek elimi onun saçlarının arasına daldırdım ve parmaklarımı hafifçe saçlarının arasından geçirdim.

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin