55

2.5K 167 158
                                    

*Batuhan'dan*

"Has siktir..."

Bakışlarımı koyu temalı bir şekilde düzenlenmiş odanın duvarlarına asılmış çizimlerin üzerinde gezdirirken oldukça şaşkındım. Emir'in çizime yatkın olduğunu biliyordum ve bana daha önce yaptığı birkaç çizimin fotoğraflarını telefonundan göstermişti ama o çizimlerin yanında bunlar şaheser gibiydi.

"Bunların hepsini sen mi yaptın gerçekten?"

Bakışlarımı kapanan kapının sesini duymamla beraber o yöne çevirdiğimde Emir'in yüzündeki utangaç gülümsemeyle bana baktığını gördüm.

"Evet."

Emir'in verdiği cevapla beraber bakışlarımı odanın duvarlarındaki çizimlerde dolaştırdım. Çoğunluğu karakalem olan çizimlerin arasında nadiren renkli çizimler vardı ancak renkli olanlar karakalem olanların altına neredeyse görünmez bir haldeydiler.

"Hepsi çok güzeller..."

Bakışlarımı çizimlerin üstünde gezdirirken gözüme bir çizim takıldığında duraksayarak cümlemin devamını getiremedim.

Gördüğüm çizimi anlatacak kelimeleri bulamıyordum.

Öyle çok özenli çizilmiş bir şey değildi ve daha çok karalamalarla çizilmiş gibiydi ancak beni etkileyen şey çizimin bulunduğu kâğıdın yer yer damlalar şeklinde daha önceden ıslanmış oluşuydu. Kâğıdın bozulmuş olan dokusu kâğıdın daha önceden ıslanıp kuruduğunu rahatlıkla kanıtlıyordu.

Çizimde yer alan şeyse...

Duvar benzeri bir şeye yaslanarak yere çökmüş bir erkek çocuğuydu.

Vücut yapısına bakıldığında çizimdeki çocuğun en fazla ortaokula giden bir çocuk olduğu anlaşılabiliyordu. Yere çökmüş olan çocuk dizlerini kendine çekmiş ve dirseklerini dizlerine yaslayarak ellerini yüzüne kapatmıştı ama ellerinin altından akan gözyaşlarının izlerini görebiliyordum.

İçimden bir ses bu çizimin öylesine bir çizim olmadığını ve ağlayan o çocuğun Emir olduğunu söylüyordu.

"Ama oldukça depresifler öyle değil mi?"

Emir'in sesini duymamla beraber düşüncelerimden ayrıldığımda bakışlarımı ona çevirdim. Emir'in gözleri benim üzerimdeydi. Acaba baktığım çizimin hangisi olduğunu fark etmiş miydi? Umarım fark etmemiştir çünkü ona bu çizim hakkında bir soru sormak ya da bu çizim hakkında konuşmak istemiyordum.

Çünkü biliyordum ki eğer bu çizim hakkında herhangi bir şey sorarsam Emir'in o günlere geri gitmesine neden olacaktım ve ben bunu istemiyordum. Bu yüzden de başımı hafifçe iki yana salladım.

"Öyle demeyecektim."

Sözlerim Emir'in yüzünde anlayışlı bir gülümseme oluşturduğunda onun gözlerinde yatan hüznün farkındaydım.

Ah Emir'im... Duygularını yüzünden uzaklaştırmayı başarsan da bana bakarken gözlerin hep açık bir kitap gibi ve ben o gözlerden geçen duyguları okumayı çok iyi biliyorum...

"Sorun yok Batuhan. Çizimlerin hepsinin depresif bir havaya sahip olduklarının farkındayım."

Emir bakışlarını benden çektikten sonra gözlerini çizimlerin üzerinde dolaştırmaya başladığında sessizliğimi koruyarak onu izlemeye devam ettim.

Emir'in gözlerindeki bakış çizimlere baktıkça değiştiğinde ve onun geçmişin tozlu sayfaları arasında kaybolduğunu belli edercesine bir ifadeye büründüğünde bile tek kelime etmedim.

Geçmişin Yaraları (BxB & Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin