Bölüm 48 "Işığı Beklemek"

1.9K 126 33
                                    


Yücel'den

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yücel'den

Saat çoktan 3'ü gösteriyor ben de bomboş yolda umursamazca gaz pedalına asılıyordum. Evin yolunu yarılamış sayılırdım ve bir an önce yatağıma kavuşmak için sabırsızlanıyordum.

Arabanın içindeki tek ses yağmurun cama vurma sesiydi uyumak için sabırsızlığım bir yana aklım Dirençte kalmıştı hala ne bir arama ne bir mesaj atmış bana eve gittiğini söylememişti oysa çoktan eve varmış olmalıydı. Acaba söylediklerim umurunda bile olmadı mı?

Bana bir mesajı çok görme olasılığı nedense canımı sıkmıştı. Daha fazla buna katlanamayacağım için elim telefonuma gitti Direnç'i arayıp neden haber vermedin diye hesap soramayacağıma göre bizim keratayı arar ondan bilgi alırdım.

Doruk telefonu birkaç çalıştan sonra açmıştı. "Abi bir şey mi oldu?" sesi uykulu çıkıyordu. Onu uykusundan uyandırdığım için kötü hissetsem de aklım Dirençteydi.

"Yok bir şey olmadı da ablan geldi mi onu merak ettim."

"Bilmem ben odada uyuyordum dur bakim geldiyse salondadır." Telefonun karşısında kapı sesi ve adım seslerini duyabiliyordum.

"Yok abi gelmemiş daha" En son 30-35 dakika önce görüşmüştük bu sürede çoktan evde olması gerekirdi.

"Arasana bi ablanı ben hatta bekliyorum hadi koçum" Doruk Direnç'i ararken ben de sinyal verip arabamı emniyet şeridine çekmiş dörtlülerimi yakmıştım. Direnç'ten haber almadan bir metre bile gidemezdim.

"Abi ablamın telefonu kapalı. Bir şey olmasın? Arabasını da almamıştı bugün yağmur da yağıyor."

Neredeydi bu kız? Yine Ayaz denen adam karşısına mı çıkmıştı yoksa?

"Doruk sen daha yakınsın baksana bir etrafa geliyorum ben de telefonu kapatma sakın senden haber bekliyorum."

"Ta-tamam abi hemen çıkıyorum." Ardından tek duyduğum başka bir kapı sesiydi.

Doruk hala hattayken ben telefonumu yanımdaki koltuğa bırakmış son sürat geri dönüyordum. "Abi bir şey olmamıştır değil mi ablama?" Kardeşimin titrek sesini duyduğumda derin bir nefes alma ihtiyacı hissettim.

"Olmamıştır tabi. Yağmur yağdığı için bir saçağın altında yağmurun dinmesini bekliyordur merak etme."

Her ne kadar Doruk'u inandırmak için söylesem de aynı yalana kendimi de inandırmaya çalışıyordum.

Allah'ım sağ salim göreyim şu kızı karşımda yemin ederim başka bir şey istemiyorum senden diğer anlaşmalarımızı unut isterse Direnç yüzüme bakmasın ama iyi olsun.

"Abi..abi siren sesleri geliyor yakınlardan." Doruk'un neredeyse ağlayacakmış gibi çıkan sesi beni daha da dağıtırken kendime güçlü olmam gerektiğini tekrarlıyordum. Şu an yıkılmanın sırası değil.

SENGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin