Bölüm 15 "Baba ve Piç"

2.9K 140 17
                                    


Burada bulunmak istemediğim için geçen her dakika saatler gibi geliyordu ve Canan'ın laf sokmalarına, babamın sessiz kalıp hiçbir şeyi umursamamasına, ablamın tüm bu olanları görmezden gelip iştahla yemeğini yemesine dayanamıyordum. 

İçim ezildikçe eziliyor, çocukluğuma dönüyordum. Sandalyede otururken ayaklarımın yere değmediği yaşlarımda da böyle hissederdim. Annem ve ablam anlattıklarımı dinlerlerdi ancak masanın hakimi gibi baş köşesine kurulan babam beni tamamen görmezden gelir bir de gözümün önünde ablamı severdi. Beni de sevsin diye gözlerinin içine bakardım. 

Beni hiç sevmedi.

Tabağımdaki ana yemeğe dalmışken babamın boğaz temizleme sesini duyduğumda dikkatimizi ona vermemizi istediğini anlamıştım. Elimdeki çatal bıçağı bırakırken Duygu'yla kısa bir bakışma yaşadık sanırım bu yemeğin sebebini az sonra öğrenecektik.

"Lafı fazla uzatmak istemiyorum. Canan hamile, bundan sonra tavırlarınıza dikkat edin."

Duyduğuma inanamayarak şok içinde kalırken masadakilerin de benden aşağı kalır yanı yoktu. Canan ise yüzündeki iğrenç gülümsemeyle arkasına yaslanmış ifadelerimizi izliyordu.

"Teb..tebrikler baba." İlk konuşan Duygu oldu ardından Hakan da tebrik etti. Ne yani hiçbir şey demeyip sadece tebrik mi edeceklerdi?

Hissettiğim şaşkınlık yerini öfkeye bırakırken mantıklı düşünme yetimi kaybetmek üzereydim.

Hızla ayağa kalktığımda oturduğum sandalye ayakta duramayıp devrildi. Ancak, babam şaşırmışa benzemiyordu benim tepki vereceğimi biliyor gibiydi.

 Yüksek çıkmasına mani olamadığım sesimle "Hiç utanmadın mı bu orospudan çocuk yaparken?" Artık kendimi tutmaya niyetim yoktu.

"Sözlerine dikkat et!" Şimdi ikimiz de gürleyen iki şimşektik.

"Nerden biliyorsun ha nerden biliyorsun o piçin senin çocuğunun olduğunu?" Babam bu sözlerimden sonra ayağa kalkarken işler kızışmaya başlamıştı. Ben babamdan cevap beklerken Canan kendini tutamayıp söze atladı.

"Sen benim doğmamış evladıma piç diyemezsin asıl piç sensin!" Ne diyordu bu kadın hem de babamın yanında bana nasıl böyle konuşurdu?

"Seni öldürürüm orospu!" Hızla Canan'ın üstüne yürüdüm kendimi kaybetmiştim.

"Eminim yaparsın anne katili!" Dedi hırsla.

Son söylediği beni delirtmeye yetmişti kontrolümü hepten yitirirken arada duran babamı umursamadım bile ellerimi Cananın saçların attım ve kökünden kavrayıp zaten boyanmaktan yarısı yanmış platin sarısı saçlarına asıldım.

O acıyla bağırırken bu hareketimle herkes ayaktaydı babam Hakan'ın bizi ayırmasına izin vermeden olayı devraldı ve bileğimden kıracak kadar sert tutup beni itti. Geriye sendelesem de toparlanıp tekrardan hamle yaptım ama Hakan beni mengene gibi sarmıştı. Kulağıma sakin ol diye fısıldıyordu ama buna hiç niyetim yoktu.

"Hakan bırak beni! Kimmiş piç anlayacak şimdi," sözlerimden sonra Canan'ın şuh kahkahasını duydum.

"Yalan mı? Piçsin işte, hayatım anlat artık şuna da haddini bilsin bir an önce," dedi. 

Ne olduğunu anlamıyordum.

"Baba ne demek istiyor bu kadın? Neyi anlatacaksın?" Duygu benden önce sormak istediğim soruyu sormuştu sesi her an ağlayacakmış gibi buğuluydu.

"Baba?" Titrek çıkan güçsüz sesim karşısında kendimden iğrendim.

"Bana baba demene katlanamıyorum artık! Canan haklı sen benim kızım değilsin tüm şımarıklıklarına kendi günahlarımın bedelini ödemek için katlandım ama artık yeter bana baba demen midemi kaldırıyor." Bütün cümleleri ağzı tükürük saça saça gözlerimin içine bakarak söyledi. Yüz ifadesini bu zamana kadar hiç iğrenmek olarak tanımlamamıştım ya da gerçekleri görmek istememiştim bilmiyorum.

SENGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin