Bölüm 61 "Yenilmek"

2.3K 191 144
                                    


Çıplak ayaklarımın altındaki ıslak kumu hissedebiliyordum. Deniz manzarası izlemeyeli kaç ay olmuştu? İyotlu havanın kokusunu içime çekerken bedenimi biraz daha ona yasladım. Kumsalda oturmuş gün batımını izliyorduk.

Huzurluydum.

Dalga seslerine karışan nahif sesini duydum. "Direnç"

"Hım?"

"Uyandır demiştin sevgilim. Uyanacak mısın?" Söyledikleriyle rüyamın içinden gerçekliğe çekilirken dalga sesleri kayboldu ve gözlerimi zor da olsa araladım. Yücel rüyamdakinin aksine üzerinde takım elbisesiyle yatağın kenarına oturmuş beni izliyordu. Mutluydu.

"Güzel bir rüya gördüm." Sesim boğuk çıkarken uyku mahmurluğuyla başımı yastığımdan ayırıp Yücel'in dizine koydum. Nedense yastıktan daha rahattı.

"Öyle mi? Ne gördün?" Yüzünü göremesem de sesinden gülümsediğini anlayabiliyordum. Saçlarımı okşamaya başladığında gözlerimi açık tutmak imkansız hale gelirken kelimeler ağzımdan yarım yamalak çıktı. "Sahildeydik, gün batıyordu."

"İstersen gideriz bir ara." Başımı salladım. Çok isterim Yücel. Gözlerimi açık tutamıyordum.

Bir süre sonra Yücel'in büyük avuçları başımı nazikçe dizlerinden kaldırıp yastığıma geri bıraktı. Rahatımı bozduğu için huysuzlanarak 'Yücel' dediysem de uyanmak ve uyumak arasındaki o ince çizgideydim.

"Uyu sevgilim akşam görüşürüz." Sonra tek hatırladığım başımın üzerine kondurduğu öpücük ve adım sesleriydi.

En azından veda etmişti.

Kapının zili çaldığında elimdekileri bir kenara sıkıştırıp kapıyı kardeşime açtım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapının zili çaldığında elimdekileri bir kenara sıkıştırıp kapıyı kardeşime açtım. Öğlen mesaj atıp bugün bende kalacağını söylemişti.

"Hoş geldin-iz" Doruk geleceğinden bahsetmişti ancak Elif'in gelmesi tamamen sürpriz olmuştu. İki genç karşımda bana gülümseyerek bakarken ifademi topladım.

"Hoş bulduk"

"Buyurun geçin içeri." Ayakkabılarını çıkarıp içeri girdiklerinde bakışlarım Doruk'un elindeki test kitabındaydı.

"Direnç abla nasılsın?"

"İyiyim Elif sen nasılsın? Nasıl gidiyor üniversite hayatı?" Onu son gördüğümde korkmuş ve çaresizken şimdi mutluluk saçan biri olmuştu.

Koltuklara otururken "Her şey çok iyi şehre de alıştım. Yeni arkadaşlar edindim." dedi.

Onun mutlu olmasına gerçekten sevindim. Belki de Elif'in benim yaşayamadığım üniversite hayatını yaşamasını istiyordum çünkü benim üniversitemin ilk senesi annemin ilerleyen hastalığı sebebiyle biraz karışık geçmişti. Zaten lisenin son senesinde kanser teşhisi konduğu için özel üniversiteye ancak girebilmiştim parayla okuyor olmak beni çok rahatsız ederken kendimi üniversiteye ait hissedememiş bir yabancı gibi 2 sene boyunca derslere yarım yamalak girip sınıfı hep sınırda geçmiştim.

SENGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin