Bölüm 70 "Uçurum"

1.7K 196 64
                                    

Bölümü biraz uykulu gözlerle kontrol ettim. Hatalı kısımlar olursa lütfen mazur görünüz.

Destekleriniz her zaman benim için çok değerli. 

Keyifle okumalar diliyorum.

***

Gözlerim pencerenin ardındaki baharın habercisiymiş gibi yeşile bürünen hastane bahçesindeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerim pencerenin ardındaki baharın habercisiymiş gibi yeşile bürünen hastane bahçesindeydi. Bu sene de kar yağmamış sadece yağmurlu günler kışa eşlik etmişti.

Kar görmeyen şehrimin toprağı aksine kalbim çığın altında kalmış çırpınıyordu. Yücel'in toprak gözlüm diye sevdiği gözlerimse her daim nemini koruyor ağlamak için an kolluyordu.

Seneler önce annem kemoterapi tedavisine başladığında iyileşeceğini umut edip umutlarımın bir bir üzerime yıkılışını yaşamıştım. Şimdi aynı şey sevdiğim adam için oluyordu. Doktorları yakın zamanda uyandırılacağını, ilaçlarla sokulduğu suni komadan çıkarılacağını söylemişti ama uyandığında bizi ne bekliyor emin olamıyorduk. Beyin hasarı oluşmasından endişelilerdi.

Tarih sürekli tekerrür ediyor çocukluğumu nasıl parmaklıklar ardında bıraktıysam gençliğimi de hastane odasına kapattığımı hissediyordum.

Bakışlarımı omzumun üzerinden Yücel'e çevirdim. Sakallarını yeni tıraş ettiğim için tertemiz yüzüyle bir ayda verdiği kilolar yüzünden zayıf vücuduyla uyuyordu. Günden güne gözlerimin önünde eriyordu.

Senin için katlanıyorum, sadece senin için.

Gerekirse kendimi feda ederim yine de mutluluğuna gölge düşmesine izin vermem Yücel.

İç sesimi telefonumun melodisi bastırırken sanki Yücel rahatsız olacakmış gibi zaman kaybetmeden çağrıyı cevapladım.

"Efendim?"

"Selam Direnç nasılsın? Onur nasıl?" Sevgi'nin rutin sorularıydı.

"İyi olmaya çalışıyoruz." Hatta Yücel benden daha çok çabalıyor demek istesem de vazgeçtim. "Sende ne var ne yok?" soruşturmanın gidişatını merak ediyordum.

"Tarık hala bulunamadı. Aslında Ahmet Avcıyla bir ara ortak olduğunuzu söylemiştin" sözünü kestim.

"Söyledim de sonra bozduk biz o ortaklığı adamlarımızı yanından çektik." Evimin önünde bana olan saplantısını ilan edip sevdiğim adama hakaretler ettiğinde derhal onunla olan iş ilişkimi kesmiştim.

"Yanında çalışan adamlarınız bir şeyler biliyor olamaz mı? Belki gördükleri, duydukları bir şeyler olmuştur." Sevgi'nin böyle düşünmesi normaldi.

"Sanmam. Geçen gün çoğuyla konuştum bir şey bilmiyorlar zaten bilseler yangından önce bizi uyarırlardı."

Sevgi'nin çaresizce verdiği nefes hattın diğer ucundan bana kadar geldi. "Sen iyi misin?" Sanki sormam gerekiyormuş gibi hissetmiştim.

SENGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin