Özel Bölüm

1.7K 117 25
                                    

Merhaba özel bölümle karşınızdayım umarım Direnç ile Yücel çiftini özlemişsinizdir. 

Ayrıca bir haberim daha var. Yeni bir hikayeye başladım profilimden ulaşabilirsiniz adı, Kraliçenin Zehri. Güçlü kadınlar okumayı sevdiğinizi biliyorum. Bu hikayeyi de seveceğinizi umuyorum. Bölümleri yazdım tek yapmanız gereken hikayeyi kütüphanenize eklemeniz ve bölümleri yayımlamaya başladığımda okumanız. Şimdiden destekleriniz için teşekkür ederim. 

Keyifle okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifle okumalar. Sevgiler, Blondewriter.

****

Yakamozu izlerken hayatımın tepetaklak oluşu kafamı oldukça meşgul ediyor bu meşguliyetten doğanın güzelliğine doya doya kapılamıyordum. Zaten ne zaman buraya gelsem dertlerimle boğuşuyor oluyordum. Bugün de içimdeki sıkıntı bir haftadır peşimi asla bırakmadığı için dayanamayacağımı anladım her şeyden ve herkesten kaçıp bu köprüye sığındım.

Mayıs ayında olsak da esintili hava yüzünden üşüyordum yanıma hiçbir şey almayarak buraya gelmem hataydı ama öyle bir dolmuştum ki telefonumu almak bile aklıma gelmemişti.

Aklımda tek bir soru

Şimdi ne yapacağım?

Akarsuyun sesi yüzünden yanıma kadar gelen adamı fark etmedim ve dikkatsizliğim korkudan sıçramama sebep oldu.

Kendimi koruma içgüdüsüyle ellerim vücuduma siper oldu. Gelen kişinin yüzünü ve geldiğim patikadaki ışıklandırmalar sayesinde seçmeye çalıştım.

"Direnç?"

"Ayaz?" Şaşkınlıkla karşımdaki adama baktım ve hızla ne zaman ıslandığını bilmediğim gözlerimi kuruladım. Ayaz'ın burada ne işi vardı?

"Sen iyi misin?" Köprünün girişinde bana doğru acele adımlarla yürüdü.

"Senin burada ne işin var?" Yanıma çöküp omuzlarımdan tuttuğunda bir an sarılacağını sansam da ela gözlerini üzerimde endişeyle gezdirip ardından benimle olan temasını kesti.

"Çok merak ettik seni. Herkes yana yakıla seni arıyor." Kaç saattir burada olduğumu bilmesem de geldiğimde güneş henüz batmamıştı.

"Sen beni nasıl buldun?" Ayaz'ı görmeyeli bir seneye yakın oluyordu. Yücel ile yeni evimizde sakin hayatımıza başladığımızdan beri merkeze fazla uğramadığım için Burkay'ı bile zor görüyordum. Ayaz'ı da en son geçen yaz Burkay'ın düğününde görmüştüm.

"Daha önce beraber gelmiştik. Burasının gizli yerin olduğunu söylemiştin. Onur Burkay'ı aradığında ben de şans eseri yanındaydım. Burada olacağını tahmin ettim."

Çok sorumsuzca davranmıştım. Yücel ve Doruk kim bilir ne kadar endişelenmişti.

Aptalsın Direnç! Aptal!

SENGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin