Özel Bölüm 2

1.5K 109 42
                                    

Merhaba sevgili Senger ailesi mensupları, umarım Direnç ve Yücel çiftini özlemişsinizdir. Bölümü kısıtlı bir zamanımda yazdım eksiklikler olabilir ancak sizinle paylaşmazsam içim içimi yerdi bu yüzden saat sabaha karşı 05.11'i gösterirken sizlere sunuyorum. 

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. 

***

"Ya istemiyorum diyorum nesini anlamıyorsunuz? Siz iyice saçmalamaya başladınız." Sinirliydim. Hamileliğimin neredeyse 4.ayına girecektim ve 4 aydır farkında olduğum bir şey varsa o da bu dönemde çok çabuk sinirlenebildiğimdi.

Vücudum gerilirken avuç içlerim şişkinliğini hissedebildiğim karnımı buldu.

"Biraz fazla tepki vermiyor musun kızım? İsteme olmasın dedin kabul ettik ama bari nikahta böyle yapma."

Benimle aynı inatçı bakışlara sahip babama baktım. Ona hala dışımdan Levent bey desem de içimde çoktan baba olarak kabullenmiştim. Ancak canımı sıkıyordu.

"Sadece nikah memurunu eve çağıracaktık. Evin bahçesinde davet vermek planda yoktu. Neden sürekli emrivaki yapmaya çalışıyorsunuz?"

"Ben çocuklarımın sessiz sedasız evlenmesine göz yumamam. Ne o öyle kimsesizmişsiniz gibi?"

"Ay çıldıracağım artık!" Sonunda patlamam ile bulunduğumuz odanın kapısı açıldı.

Yücel'in sorgulayan gözleri önce sinirden kıpkırmızı kesilmiş suratımı buldu ardından göbeğime indi. Yanıma gelip elini belime atarken ben de yorgunlukla bedenimi ona yasladım.

"Ne oluyor burada? Sesiniz dışarı taşıyor. Baba?"

"Ne olacak Direnç oyunbozanlık yapıyor."

Sadece kendi aramızda nikah yapacağız diye üzerime yazlık beyaz bir elbise geçirmiş Levent Ersoy'un evine gelmiştik. Ancak kendi bildiğini okumayı seven babam bizden habersiz tüm bahçeyi düğün alanına çevirmiş üstüne üstlük insanları da nikahımıza davet etmişti.

Zaten evlenmek gibi bir niyetimiz yoktu sırf ben hamile kaldım diye evleniyorduk. Evlilik benim için çok gerekli veya önemli bir şey değildi. Beraber yaşadığım sevdiğim adamla önceden nasılsak sonra da öyle olmaya devam edecektik.

"Levent baba bize biraz müsaade eder misin?" Babam onu onaylayarak odadan çıkarken benim bakışlarım yatağın üzerindeki elbiseyi buldu. Her şeyi gizlice planlayan babam bir de bana gelinlik ayarlamıştı.

"Yücel ben şimdiden yoruldum. İstemiyorum böyle bir şey." Mızmızlanarak Yücel'in göğsüne sokulduğumda beni kollarıyla sardı ve yatağa oturmamızı sağladı.

"İstemiyorsan iptal ederiz hayatım. Üzme kendini, gerilmene gerek yok. Rahatla." Başıma öpücüklerini bırakırken büyük avucu karnımı buldu.

"Acıktınız mı?" Başımı iki yana sallayarak biraz daha kokusunda soluklandım.

Onun varlığı, dokunuşları beni sakinleştiriyordu. Şimdi daha aklıselim bakabiliyordum olaylara. İstemiyorum diye isteme veya nişan töreni yapmamıştık. Şimdi de ben gereksiz buluyorum diye düğün yapmayacaktık. Peki Yücel'in istekleri?

Ona hiç sormamıştım. Belki de o istiyordu.

Ellerim göğsünü bulurken sokulduğum yerden geri çekildim.

"Yücel, sen ne istiyorsun?"

"Ben sadece ailemle olmak istiyorum." Elmas gözleri öyle derin bakıyordu ki. "Gerisi önemli değil."

SENGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin