Bölüm 12 "Bir Bar Taburesi"

3.7K 169 28
                                    


Bazen geleceğimi en gerçekçi biçimde hayal etmeye çalışırdım. Hemen olmasa da 5 sene içinde bölümümden mezun olup mimar olarak çalışmaya başlayacağımı biliyordum. Hırslı bir beyaz yakalı olup kariyerimi ilerletecektim. Yaşamımda da pek bir şey değişmezdi tüm günümü evde geçirmek yerine ofisimde çalışarak geçirirdim. 

Normalde yapmasam da sıkıldığım için biraz daha ileri gidip hayatımı paylaşabileceğim birilerini hayal etmeye çalıştım ama bir türlü bana gerçekçi gelmedi. Evlilik, çocuk sahibi olmak gibi kavramlar bana çok uzak ve imkansız geliyordu. Bu yüzden şu an bulunduğum mağazadan kendi bebeğim için asla alışveriş yapmayacağımı biliyordum.

"Uzaklaş oradan." Duygu'nun omzundan tutup engelledim.

"Neden ama? Baksana çok tatlılar," şu an bana Shrekteki Çizmeli Kedinin masum bakışlarını atıyordu. Omuzundaki elimi biraz sıkılaştırdım ve yönünü ters tarafa çevirdim.

"Benim yeğenimi pembe manyağı yapamazsın. O her rengi tanıyacak, kız diye pembe giymek zorunda değil."

"Ya ama.."

"Aması falan yok hadi." Fazla konuşmasına izin vermeden onu başka renk kıyafetlerin olduğu tarafa çekiştirdim. 

Saatlerce alışveriş merkezinde girmediğimiz mağaza kalmadı. Ablamla zevklerimizin uyuştuğunu söyleyemezdim. Buna rağmen her beğendiği parçada fikrimi soruyor ben beğenmeyince de benimle saçma tartışmalara giriyor tartışmanın sonunda da bir şekilde kendi isteğini yaptırıyordu. Ancak, biliyordum ki Güneş gerçekten şanslı bir bebek olacaktı. Annesi ve babasının onu çok seveceğinden emindim ayrıca onu şımartmaya hazır teyzesi olarak ne istiyorsa yapacaktım.

Duygu'yu daha fazla yormamak için bir mekana oturup içeceklerimizi yudumlamaya başladık.

"Biliyor musun Mine ile arkadaş olduk iyi ki tanıştırmışsın bizi."

Birkaç saniye Mine'nin kim olduğunu düşündüm. Sonra iki hafta önce beni arabasına alıp yardım eden kadın olduğunu hatırladım.

"Sevindim." Hangi ara ilişkilerini arkadaşlığa ilerlettiler bilmiyordum ama konu Duygu olunca da şaşırmıyordum. İnsanları çevresinde tutmayı severdi. Herkes için çabalar ilişkilerini ilerletirdi. Halkla ilişkiler uzmanı olmak tam ona göreydi mesleğini de hakkıyla yapıyordu.

"O da ne zamandır seni soruyor, tabi senin kimseyi arayıp sormama huyunu bilmiyor."

"Bir ima seziyorum sanki?" Sezmekten de öte laf soktuğu ortadaydı.

"Öyle, şu hamile halimle yalnız bıraktın beni bir de kardeş olacaksın Hakan zaten hep çalışıyor yeter ama bu hiç güzel değil," dedi ve ağlamaya başladı.

Bir dakika önceki halinden şu anki haline dönüşmesini şok içinde izledim.

Bu normal değildi. Hamileler cidden hormonlar yüzünden böyle mi oluyorlardı?

"Tamam dur ağlama artık daha sık bir şeyler yaparız," dedim aynı zamanda gülümsemeye çalıştım o da sözümden memnun kalmış bir şekilde göz yaşlarını sildi ve hafifçe burnunu çekti bir yandan da gülümsüyordu.

"O zaman bu akşam da bir şeyler yapalım mı?"

"Bu akşam olmaz çok yoruldun bugün yıprattın kendini yarın yaparız olur mu?"

"Peki, süper olur." Az önce ağlayan kadın şimdi sırıtıyordu ben de onun bu haline gülümsedim. Etrafım manyaklarla çevriliydi.

***

SENGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin