Bölüm 68 "Bekleyiş"

1.7K 193 68
                                    


Nefes nefese kalmış şekilde kolumu tutan adamlardan kurtulmaya çabaladım.

"Bırakın beni!" Beni kıskaca alan kollardan kurtulmak pek kolay değildi.

Kendimi o kadar kaybetmiştim ki Ahmet Avcı'nın adamlarını tamamen unutmuştum. Bıçağı sapladığım an şaşkınlıklarını kenara bırakıp beni patronlarından uzaklaştırmışlardı.

Karşımdaki adama öfkeli bakışlarımı diktim. "Bu iş burada bitmedi! Seni bitireceğim duydun mu beni? Şerefsiz piç sen bittin!"

Tükürükler saçarak konuşmama sadece gülümseyerek tepki verdi. Sağ eli sol koluna saplı bıçağı sabit tutuyor sanki hiçbir şey olmamış gibi yüzüme bakıyordu.

"Sizin gibi bir kadından da bu beklenirdi. Ah her geçen gün beni daha çok büyülüyorsunuz."

Yüzü iğrenç bir keyfe büründüğünde tam o an kusmak istedim. Bana sanki uyuşturucuya bakan keşler gibi bakıyordu.

Adamlarından biri endişeyle yanına yaklaştı diğeri hala beni kollarımdan tutuyordu. "Patron hastaneye girelim kanaman var."

"Bizim doktora görünürüm sıkıntı yok." Soğuk mavi gözlerini adamından bana çevirdi. "Tam benlik hatunsunuz. Başka biri benim çakımla bana saldırmaya cesaret edemezdi."

Beni deli ediyordu.

"Kapa çeneni! Kapa! Tiksiniyorum senden anladın mı? Her şeyin hesabını soracağım senden!"

Canımı acıtan adamın pençelerinden kurtulmak için bir daha çırpındım.

"Direnç hanım!" Karanlık otoparktan koşturarak yanımıza gelen Sevgi Akar, görmeyi beklediğim en son kişiydi.

Sevgi hanım önce Ahmet Avcıya sonra benim konumuma bakmış endişeyle yanıma gelmişti.

"İyi misiniz?" Kolumu diğer adamdan kurtarmak için hamlede bulunduğunda adam fazla direnmeden kolumu bıraktı. Tüm duygular üstüme yığılmış yere kapaklanmamak için kendimi sıkıyordum.

"İyiyim. Şu şerefsizi öldürebilsem daha iyi olabilirdim."

Sevgi hanım koluma destek olup beni kendine çektiğinde direnmedim. "Her ne için yaptınız bilmiyorum ama karşı taraf şikayetçi olursa başınız belaya girebilir. Dua edelim de hastanede görgü tanığı olmasın." Diye kulağıma fısıldadı. Bu durumda bile avukatlığımı yapıyordu ve haklıydı.

Yücel

Yücel hasta yatağında yatarken ben hapse girsem onunla kim ilgilenecekti? Gözlerini açtığında beni göremese çok üzülmez miydi?

Gözlerini açtığında yanında olmalıyım.

"Neyse arkadaşınız da geldiğine göre biz gidelim. Tekrar geçmiş olsun Direnç hanım. Mekanınızla ilgili yardım gerekirse çekinmeden gelin. Kapım size her zaman açık." Bu adam nasıl bir psikoloji içindeydi de benimle hala böyle konuşabiliyordu?

Az önce onu öldürmek için bıçaklamıştım ve refleksle kenara çekilmese o bıçak şu an kalbine saplı olabilirdi.

Hata bende kalbine değil boğazına hedef almalıydım.

Ona cevap vermeyip tüm nefretimle gözlerine baktığımda koluna biraz daha baskı uygulayıp gülümsedi. Ardından adamlarıyla siktir olup gitti.

Bu adamı doğduğuna pişman etmezsem bana da Direnç demesinler.

Sevgi hanım bana biraz daha destek olup az önce kalktığım banka oturmamı sağladığında titremem devam ediyordu.

"Neden buradasınız?" Yanıma oturup bacaklarını gergince sallamaya başladı.

SENGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin