Bölüm 13 "Zehir Hafiye"

3.5K 154 32
                                    

Boş bakışlarla bana kahvaltı hazırlayan adamı izlerken bedenim anda olsa bile aklım dün gecedeydi. Kendimi yine kaybetmiştim bu durum yaklaşık bir senedir ara sıra gerçekleşen bir şeydi ancak ilk defa yanımda biri vardı. 

Ayaz'ın yanımda olması iyi miydi yoksa ona alışmaya başladığım için benim felaketim mi olacaktı bilmiyordum. 

"Ayaz, ben bir süredir ağlayamıyorum." Bu itirafımla hareketleri sekteye uğradı ve anlamaz gözlerle bana dönüşünü izledim.

"Duyamadım, ne söyledin?" İster istemez bakışlarımı etrafta gezdirdim. Dün dağıttığım halinden eser yoktu hangi ara temizlediğini bilmesem de Ayaz toplamıştı.

"Ben ağlayamıyorum. Bir dönem o kadar çok ağladım ki şimdi olmuyor belki ağlasam rahatlarım ancak onun yerine sinir krizi geçiriyorum aynı dün geceki gibi," Beraber yaşadığımız ve bu durumum onu da etkilediği için kendimce ona açıklamaya çalışıyordum.

Ela gözlerine kısa bir an baksam da bakışlarımı kaçırdım. Bir süre sessizlik oldu mutfaktaki tek ses çaydanlıkta kaynayan suyun fokurdayan sesiydi. Benim manyak olduğumu, Burkay'ın başına benim gibi manyağı neden sardığını düşünüyor olmalıydı. Sonunda konuşmaya karar verdiğinde gözlerimi tekrar gözlerine çıkardım.

İnsanların bakışlarından çok fazla anlamasam da endişeli durduğunu söyleyebilirdim. 

"Psikoloğa gittin mi? Önemli bir durum olabilir uzman görüşü almanda fayda var." Her mantıklı insanın tepki vereceği gibi tepki vermişti. Söylediği çözüm gibi dursa da bu tek başıma aşmam gereken bir durumdu tıpkı aşmam gereken diğer her şey gibi.

"Hayır istemiyorum. Her şeyi bildiğini sanan birine tüm dertlerimi anlatmayacağım." Sesim kendinden emindi. 

"Her şeyi bilsin ya da bilmesin insanlar işini yapıyor ve senin de ihtiyacın var."

Onu kendi haklılığım konusunda ikna edecekken telefonumun sesi bizi böldü.

"Efendim Duygu?"

"Hakan'ı takip ediyorum şu an beni aldatıyor mu onu öğreneceğim," dedi kısık sesle. 

Gözlerimi devirdim "Neden fısıldıyorsun ve en önemlisi kocanı neden takip ediyorsun?" Çaktırmadan Ayaz'a baktım. Ablamın bu kaçık hareketine şahit olmasını istemezdim ama olan olmuştu.

Biraz daha rahat konuşabilmem için beni izlemek yerine kahvaltı hazırlamaya kaldığı yerden devam etti. Gerçekten becerikli biriydi yemek yapmayı nasıl ya da kimden öğrenmişti hobisi miydi? Annesinden öğrenmesine ihtimal vermiyordum çünkü annesi oğluna ev işi yaptıracak, öğretecek bir anneye benzemiyordu.

"Hakan'ın bugün izin günüydü ama işi olduğunu söyleyerek evden çıktı ben de şüphelendim işte alışveriş merkezine geldi sanırım biriyle buluşacak."

"Bu yaptığın sağlığın için riskli. Hafiyecilik mi oynuyorsun? Kaç yaşına geldin oturup doğru düzgün konuşsana kocanla," onu gerçekten çocuk gibi azarladım.

Bir süre ses gelmedi "Direnç gerçekten biriyle buluştu inanamıyorum!" ve yüzüme kapattı. 

Ben elimi şakağıma bastırmış düşünürken Ayaz masayı evde olan malzemelerle doldurmuştu. Biraz halsiz hissettiğim için normalden daha fazla yedim vücut direncim düşmemeliydi. 

Sanki her gün biraz daha alışıyordum. Çok garip şu an bana lisedeki bir anısından gülerek bahseden ela gözlü esmere alışıyordum. 

Neden evimde kalıp rahatsız bir koltuğa tamah ediyordu? Onun hakkında bilmediğim çok şey vardı.

SENGERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin