Ailesi için her şeyi göze alabilecek, zekası ve cesaretiyle kendine hayran bırakan toprak gözlü bir kadının prangalarından, maskelerinden ve acılarından kurtulmasının hikayesi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerimi bana ters düşecek bir şekilde sabaha karşı araladım. Bugün hiçbir şey yapmaya enerjim yok gibiydi. Ayazdan sonra bana kocaman gelen içinde küçücük hissetmeme neden olan yatakta soluma döndüm. Aralık perdeden hala havanın karanlık olduğunu görebiliyordum.
Şu bir senede neler yaşamıştım. Kendimi 22 değil 61 yaşında gibi hissediyordum. Annemin öldüğü gün bir duvarın kenarında kendimden geçmişçesine ağladığımda birilerinin beni dışarı çıkardığını hatırlıyordum sonra kendimi evime kapatmam haftalarca ağlamam nereye baksam annemin ölüm anını görmem derken sonunda bir gün uyanmış ve bir daha ağlayamamıştım gözyaşlarımın benden gittiği gün kabuslarım üstüme çökmüştü ta ki Bekir Korkmaz'ı vurduğum güne kadar.
Annemin cenazesine bile katılamadım ne biçim bir evlattım ben böyle
Aylar geçti kendimi evimde izole ettim herkesten uzaklaştım ve sonra Ayaz kapımı çaldı. Ona evimi açtım kalbimi açtım sırrımı açtım onun sayesinde ailemle daha çok vakit geçirir oldum. Sonra her şey tepetaklak oldu Bekir Korkmaz'ı vurmam öğrendiğim gerçekleri ablama anlatamıyor oluşum Duygu'yu Burkay'ı ve Ayaz'ı teker teker kaybetmem birbirini izleyen olaylardı.
Bir sene içinde neler yaşamışım değil mi anne? Bir senedir yoksun ben hala yaktığım her dal sigaranın dumanında senin siluetini görüyorum.
Güneş doğana kadar kendime düşüncelerin içinde boğulabilmek için izin verdim. Güneş ışınları penceremden içeri girip odamı aydınlatmaya başladığında halsizce yatağımdan kalktım. Eğer bugün kendimi meşgul etmezsem ağlayarak Duygu'yu arayacağımı biliyordum. Kendime hakim olmalı kafamı meşgul etmeliydim.
Çıplak ayaklarımla mutfağıma gidip önce filtre kahvemi demledim ardından uzun zaman sonra kendime güzel bir kahvaltı hazırlamaya koyuldum. Patatesli omlet yapacaktım annem ben yaptığımda çok severdi.
İki kişilik omleti tıka basa doyana kadar yedim. Daha sonra Electraya götürmek için kakaolu ve cevizli kek yapmaya koyuldum. Annemle ne zaman anne kız günü yapsak bu keki yapar çaylarımızı içer sohbet ederdik.
Hazırladığım kek karışımını fırına koyduğumda zaman kaybetmeden temizliğe başladım daha sabahın erken saatlerindeydik iş yerime gitmeden önce rahatlıkla temizliği yetiştirebilirdim. Dolaplardaki tabakları indirip mutfak dolaplarımı sildim. Çekmecelerimi düzenledim buzdolabımda tarihi geçmiş ne varsa çöpe attım buzdolabımı düzenledim. Toz aldım, yerleri süpürdüm, salon kısmına geçtim aynı işlemleri orada ve odamda da tekrarladım. Banyoyu temizledim kimyasal kokusundan bayılacak gibi olduğumda penceremde bir dinleme sigarası içtim. Saatler sonra evim tertemizdi.
Terlemiştim ve zamanım vardı küvetimi doldurmaya karar verdim.
Kendimi banyo tuzu koymadığım berrak suyun içine bıraktığımda sabahın ilk saatleri olmasına rağmen yorgun hissediyordum. Başımı arkaya yatırıp suyun içine daldığımda artık tutamadığım gözyaşlarım bir bir gözlerimden firar etti ve suya karıştılar.