SENGER

Bölüm 9 "Arkadaş"

İrkilerek uyandım. Gözlerimi açtığımda karşımda yorgunluktan kızarmış ela gözleri görmek beni şaşırttı bana doğru eğilmiş sanırım üstüme bir şeyler örtüyordu.

Ne zaman gelmişti? Duymamıştım.

"Neden odanda uyumadın?" sesi kısıktı. Salona yansıyan sokak lambalarının ışığıyla biraz loş da olsa onu görebiliyordum.

"Uyuyakalmışım. Yeni mi geldin sen?" Oturur pozisyon alıp toparlanmaya çalıştım.

Sehpanın üzerindeki boş şarap şişesine bir bakış attı. "Evet az önce geldim, uyandırdım seni de kusura bakma." Elimi boş ver dercesine salladım bir yandan da diğer elimle esneyen ağzımı kapatmaya çalışıyordum.

"Saat kaç?"

"Güneş yeni doğdu sayılır sen uyumana devam et hadi." Ayakta durmaya mecali yokmuş gibi sehpaya çökmüştü 

"Sen ?"

"Beni düşünme," gözlerimi devirdim, düşünmüyorum zaten aptal.

Öğleden önce uyanmayan ben nedense şu an uyumak istemiyordum sadece biraz akşamdan kalma hissediyordum.

"Benim odamda uyuyabilirsin sonuçta ben de senin yatağını almış sayılırım." Ağzını bir şeyler söylemek için açtı ama izin vermedim.

"İtiraz etme berbat görünüyorsun, git ve uyu."  Benimle uğraşmaya hali yokmuş gibi sehpanın üzerinden kalkıp odama giden koridora yöneldi.

Ayaz'ın odama girip mışıl mışıl uyumasının üstünden yarım saat geçmişti ama benim gözüme bir gram uyku girmiyordu. Aklıma en iyi seçenek ev temizliği yapmak geldi odamın kapısı kapalıydı yani Ayaz'a çok ses gitmezdi zaten ben de ses yapmamaya çalışırdım. En azından bu saatte uyanmam bir işe yaramış olurdu.

Yavaşça yerimden kalkıp banyodaki malzeme dolabının karşısına geçtim yer paspasını, elektrik süpürgesini ve toz bezini elime almış yeri silmek için su hazırlamış hepsini salonun ortasına bırakmıştım.

Önce salonumda ne kadar yüzey varsa hepsinin tozunu almakla başladım ardından dağılan yerleri topladım fazlalıkları kaldırdım sonra sessiz çalışan elektrikli süpürgemle salon mutfak ve koridoru bir güzel süpürdüm. Sabahın erken saatleri olsa da yaz aylarında olduğumuz için hava çok sıcaktı bu kadar hareket etmek beni ter içinde bırakmıştı.

Son adım olarak tüm evi paspasladım. Terimi elimin tersiyle alnımda silerken temizlenmeyen tek yer Ayaz'ın uyuduğu oda kalmıştı ama acelesi yoktu başka zaman temizlerdim. Saat henüz 9'a gelirken işim yeni bitmişti ben de bitmiştim ama her yer pırıl pırıldı. Hem terli hem akşamdan kalma olduğum için güzel bir banyo yapıp rahatlamam gerekiyordu.

Küvetin dolması için ılık suyu açık bırakıp sessiz adımlarla odama ilerledim. Ayaz'ı uyandırmamaya çalışarak kapıyı yavaşça araladım. Başımı kapıdan içeri sokarken uyanmış mı diye Ayaz'a bakıyordum.

Uyanmak ne kelime beyefendinin götünde pireler uçuşuyordu.

İki kişilik yatakta çapraz yatmış bir yastık kafasının altında diğeri kucağındaydı yüzü sıcak havadan hafif kızarmıştı ağzı yarım açık derin bir uykudaydı ne yalan söyleyeyim o yakışıklı surat gitmiş yerine komik bir surat gelmişti.

Gülümsememe engel olamadım. Dün onu kırmama rağmen eve geldiğinde üstümü örtmüştü ona haksızlık ediyordum tıpkı bir çocuk gibi dengesiz ve tutarsız davranmıştım. Gerçekten bende denge falan yoktu sözlerimin ayarı da yoktu. 

Bazen öz eleştiri yapar başkasından önce kendi hatalarımı kendi yüzüme vururdum ancak böyle farkına varabilirdim. Şimdi de yapıyordum ve dün aldığım karar fazla yanlıştı.