72. BÖLÜM

291 18 119
                                    

Yaklaşık on dakikadır birbirimize bakıyor, sonra gülüp başımızı öne eğiyorduk. O da bir şeyler hissediyordu ben gibi, farkındaydım.

İçimde büyük bir heyecan vardı. Emindim, bugün öğrenecektim cinsiyetini. Tam başımı kaldırdığım anda kapı açıldı, içerideki hasta çıktı. Sekreter kadın başını masadan kaldırıp bana baktı.

"Melisa Aktaş, sıra sizde, buyrun."

Odaya girdik, muayene için sedyeye uzandım. Doktor ultrasonla bakmaya başladı.

Doktor: Her şey gayet güzel. Ve iyi haber, cinsiyetini net olarak gördüm. Ama önce tahmin alayım.

Yusuf'la aynı anda konuştuk.

Yusuf: Kız

Ben: Erkek

Doktor gülümsedi. Başını tekrar ekrana çevirdi.

Doktor: Kız.

Yusuf tuttuğu elimi defalarca öptü, çok mutluydu, aynı zamanda dokunsam ağlayacak gibiydi.

Doktor: Dediğim gibi her şey gayet güzel. Tekmeler de bu sıralar başlar. Zaten hareketlerini hissediyor olmanız lazım.

Ben: Evet hissediyordum.

Doktor: Olabilecek kansızlık sorunlarına karşın, artık çay kahve vesaire bunları olabildiğince azaltmamız gerekiyor. Yeşil çay içebilirsiniz bunların yerine.

Başımı salladım.

Doktor: Sonra, ilk aylardaki gibi stres en büyük düşmanımız. Bu konu en az beslenme kadar önemli.

Bu ve bunun gibi bilgilendirmelerden sonra muayene bitti ve biz de odadan çıktık. Hastaneden de çıkıp arabaya bindik.

Yusuf: Ben sana demiştim kız diye.

Gülüp sarıldım.

Ben: Bilmişsin.

Yusuf elini karnıma koyduğunda bebeğimin hafif hafif hareket ettiğini hissetmiştim. Gülümseyerek ona sarıldım.

Bir süre sonra ayrıldık, Yusuf yanağıma minik bir öpücük bırakıp arabayı çalıştırdı.

Yusuf: Yorgun musun bitanem?

Hayır anlamında başımı salladım.

Ben: Hayır sevgilim neden sordun?

Yusuf: Biraz gezelim, başbaşa vakit geçirelim diye düşünmüştüm. İster misin?

Gülümsedim.

Ben: Çok isterim gamzelim.

Gülerek bana baktı ve elimi tutup öptü.

Yusuf: Gamzelin sana kurban olsun.

Aşırı mutluluk ve huzurun bir araya gelmesiyle içimde çoşkuya benzer duygular oluştu. Ben yanımdaki bu adamı çok seviyordum.

Boynuma eğilip minik öpücükler bıraktığında huylanarak geri çekildim. Güldü, sonra arabayı sürmeye başladı.
***
Yusuf'tan

Ben: Aşkım valla en rahatı bu gibi.

Önümüzdeki beş pusetten hangisinin daha rahat olduğunu tespit etmeye çalışıyorduk yarım saattir. Melisa da dokundu, bir de kırmızı olana baktı.

Melisa: Ya aşkım en rahatı bu da, diğerinin rengi çok güzel. Hem bu beyaz, çok kirlenir.

Ben: Olsun, kirlensin. Rahat olması daha önemli. Hem, eğer rengi içine sinmediyse, aynı modelin farklı renkleri de vardır onlardan seçeriz.

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin