O gün akşam yemeğini Yusuflarda yemiştik ve ardından Yusuf babamı eve bırakmıştı. Beni almak için geldi ve benim evime yol aldık.
Y: Sevda yolunu buldu baksana.
M: Anlamadım?
Y: Güzelim Sevda bak ne güzel sevgilisiyle yaşıyor, sen neden bana taşınmıyorsun? Koskoca ev, ikimize de yeter.
M: Ama Yusufum-
Y: Ya güzelim, ben her sabah senin o güzel ellerinle hazırladığın kahvaltıyı yemek istiyorum, eve senle girmek evden senle çıkmak istiyorum, her gece senle uyumak istiyorum hakkım değil mi ya?
M: Ya tabi hakkın aşkım, ben de istiyorum.
Y: Eee o zaman?
Bana masum masum bakmaya başladı.
M: Yaa bakma bana öyle. Dayanamıyorum ya.
Daha çok baktı.
M: Tamam ya tamam. Yarın cumartesi. Öğlen gel eşyalarımı toplayalım. Ama yardım edeceksin.
Mutluluğu yüzünden okunuyordu.
Y: Tamam tamam yeter ki gel, istersen tüm eşyalarını ben toplarım.
Söylediklerine gülerken evin önüne çoktan gelmiştik bile.
Y: Ya güzelim gitmesen?
Yanaklarını sıktım.
M: Ya sen çok tatlısın ben seni yerim. Çok mu seviyosun sen beni, tipine kurban olduğum.
Yanağını sıkmayı bıraktım ama elim hala yanağındaydı. Yanağını okşarken kafasını çevirip elimi öptü.
Y: Hadi bekletme Sevda'yı.
Bunu o kadar isteksiz söylüyordu ki, bir an ben de inmeyip onunla geri dönmeyi düşündüm.
M: Tamam.
Kapıyı açtım. Tam inecektim ki, kolumdan tuttu.
Y: Bir şey unutmadın mı?
İstediği şeyi biliyordum.
M: Ne gibi?
Y: Şu gibi.
Yaklaştı ve boynumu öptü. Dudağımı, yanağımı ve en son da alnımı öptü.
Y: Gül bakayım.
Gülümsedim. Yanağımdaki ellerinin başparmaklarını dudaklarım üstünde gezdirdi. Başparmağını öptüm. Geri çekildi ve gülümseyerek beni izlemeye başladı.
Y: Çok güzelsin.
Utandığım için gözlerimi kaçırdım. Saçlarımla oynamaya başladı. Ona baktığımda hala beni izlediğini fark ettim. Sonra gözleri hafiften dudaklarıma kaydı. Ellerimi boynuna doladığımda telefonum çalmaya başladı.
Y: Boşver açma.
Öpüşmeye başladığımızda telefon tekrar çalmaya başladı.
Y: Eeh yeter be!
Telefonu açtı.
Y: NE VAR LAN Bİ RAHAT VERMEDİNİZ!
M: Yusufum sakin ol bitanem ver bana.
Telefonu elinden aldım.
S: Anda bir dahakine telefonu sen aç olur mu?
Güldüm.
M: Tamam anda. Nerdesin sen?
S: Evdeyim. Saat 10 oldu, hala yoksun da gelmeyeceksin sandım.
M: Yok anda yok. Kapının önündeyim aç kapıyı.