25. BÖLÜM

421 19 28
                                    

Sabah erkenden kalktım. Yusuf eski odasında, ben ise ablasının odasında kalmıştım. Telefonumu elime alır almaz gelen mesajları gördüm.

Yusufum: Günaydın güzel sevgilim❤ Dün gece seni çok özledim.

Yüzümde bir gülümseme oluşurken ben de cevap yazdım.

Ben:Günaydın sevgilim❤❤

Hemen de görmüştü. Onun cevap yazmasını beklemeden Erva'nın attığı mesaja baktım. Neyse ki daha yeni atmıştı ve çevrimiçiydi.

Ervacık: Abla günaydın🤗

Ben: Günaydın canım napıyosun?

Ervacık: İyiyim abla sen?

Ben: İyiyim ben de.

Ervacık: Abla pikniğe gideceğiz ya, ben diyorum ki, mangal falan uğraşmayalım, zaten hava sıcak, o yüzden böyle atıştırmalık falan yeriz olur mu?

Ben: Olur canım olur güzel düşünmüşsün.

Ervacık: Abla yalnız...

Ervacık: Eylem de gelecek.

Benim bu kızdan kurtuluşum yok heralde ya.

Ben: Tamam canım gelirse gelsin.

Ervacık: Abla emin misin?

Ben: Erva sanki gelme desem gelmeyecek. Sen ablanı bilmiyor musun?

Ervacık: İyi madem abla. Görüşürüz👋

Ben: Görüşürüz👋

Telefonu yatağa fırlatıp kalktım ve hızlıca giyindim. Saçlarımı tarayıp tepeden topladım. Odadan çıkıp yavaşça mutfağa geçtim. Büyük ihtimal herkes uyuyordu. Madem bu evin geliniyim, o zaman kahvaltıyı hazırlamam gerek değil mi? Askılıktaki önlüğü üstüme geçirdim ve işe koyuldum. İlk olarak ocağa çayı koydum ve krep yaptım. Sonra masayı hazırladım. Yanında sucuklu yumurta da yapmak istedim ve hızlıca onu da yaptım. Çay da hazır olduğunda masaya koydum ve eksik bir şey var mı diye kontrol ettim. Şimdi tek yapmam gereken ev halkının uyanmasını beklemekti.

***

Bir süre sonra Nasibe Annem mutfağa gelmişti.

Nasibe: Günaydın kızım. Erkencisin.

Ben: Günaydın annecim, bugün kahvaltı benden olsun istedim.

Nasibe: Ellerine sağlık kızım çok güzel olmuş.

Ben: Teşekkür ederim.

Nasibe Annemle biraz daha sohbet ettikten sonra Rahmi Babam da geldi. Yusuf daha uyanmadığı için onu uyandırmaya gittim.

Odanın kapısının önüne geldim ve kapıyı tıklattım. İçeriden ses gelmeyince bir daha tıklattım. Yine ses yoktu. Yavaşça kapıyı açıp içeri girdim ve arkamdan kapıyı kapattım. Yusuf hala daha uyuyordu. Gerçi o mesajı attıktan sonra direk uyuduğuna emindim.

Ben: Yusuf kalk artık hadi.

Ben: Yusuf, canım, hadi bak seni bekliyoruz.

Elini tutup öptüm. Gözlerini açmamıştı ama gülümsüyordu. Kolunu tutup yatakta oturttum. Gözlerini açtı. Yanağından öptüm.

Ben: Günaydın aşkım.

Yusuf: Günaydın canım.

Koltuğun üstündeki tişörtü ona verdim ve dışarı çıktım. Mutfağa geri döndüm ve çayları doldurdum. O sırada Yusuf da gelmişti. Beraber kahvaltımızı yaptıktan sonra masayı topladım. Tam salona diğerlerinin yanına gidecektim ki telefonum çaldı.

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin