Yaklaşık 10 dakikadır durakta otobüs bekliyordum. O sırada telefonuma bir bildirim geldi. Sevda ses kaydını atmıştı. Hemen açıp dinlemeye başladım.
S: Efendim, Berk?
B: Meleğim, günaydın. Benim bildiğim güzel bir yer var, bugün dersin yoksa oraya gidelim mi dicektim.
S: Olur gideriz. Sen bana konum at ben gelirim.
B: Almaya geleyim mi seni?
S: Aslında hiç fena olmaz ama boşver sen de yorulma buraya kadar.
B: Yok yok sen bana konum at ben geliyorum seni almaya.
S: Tamam ben hazırlanınca seni ararım görüşürüz.
B: Sevda?
S: Efendim?
B: Dünkü konuda bir karar verebildin mi?
S: Evet, verdim. Sana şimdi değil de arabada söylesem?
B: Nasıl istersen güzelim, seni zorlamıyorum. Ne karar verdin cidden çok merak ediyorum.
S: Tamam. Görüşürüz.
B: Görüşürüz.
Ayyy ne kadar tatlılardı yaa. Kafamı kaldırıp otobüsün gelip gelmediğine baktım. Daha gelmemişti. Derse de az bir zaman kaldı derken telefonuma bir mesaj daha geldi. Bu seferki Yusuf'tandı.
Y: Günaydın güzellik.
Güzellik mii? Aayayayyyy...
M: Günaydın Yusuf.
Y: Napıyosun?
M: Okula gideceğim, durakta dolmuş bekliyorum.
Y: Bugün benim de dersim var beraber gidelim istersen. Almaya geleyim mi seni?
M: Valla çok iyi olur Yusuf çok sağol.
Y: Sende sağol. Hadi konum at da geleyim.
M: Tamam atıyorum.
M: *konum*
Y: Tamam yola çıktım geliyorum.
Telefonu cebime geri koyduğumda yüzümdeki salakça gülümsemeyi fark ettim. İyice arkama yaslandım ve düşünmeye başladım.
Yusuf'u gördüğümde mutlu oluyorum, sürekli yanımda olsun, sürekli sesini duyayım istiyorum. Onun yanımda olması bana kendimi çok iyi hissettiriyor. Hayatımdaki her şey bana daha önce olduğundan daha güzel görünüyor. Mesela normal bir arkadaşım bana güzellik dese fazla ilgimi çekmez ama Yusuf deyince nedense çok heyecanlandım ve kendimi çok tuhaf hissettim. Hayatımda daha önce hiç aşık olmadığım için aşk nasıl bir duygu, ne hissettirir hiç bilmiyordum. Belki de Sevda'nın dedikleri doğru olabilirdi. Böyle düşünürken kendi kendime fısıldadım.
-Melisa, sana noluyor böyle?
Bir anda gelen korna sesiyle irkildim ve hemen doğruldum. Beyaz arabasının önünde yaslanmış Yusuf karşımda durmuş gülümsüyordu.
Y: Korkuttum galiba.
Yusuf'u beyaz bir arabanın önünde görünce aklıma çok mantıksız bir şey geldi ve gülmeye başladım. Yusuf ne var dercesine bakarken düşündüğüm şey bir anda ağzımdan çıkıverdi.
- Beyaz atlı prense benzemişsin!