35. BÖLÜM

399 23 51
                                    

1 hafta sonra

Yazardan

Komutanından zor zahmet izin alan Yusuf heyecanla nöbet kulübesine girdi. Hemen telefonu açtı ve sesini en çok duymak istediği kişiyi, sevgilisini aradı. Telefon ikinci çalışta hemen açıldı.

Melisa: Yu-yusuf?

Telefonu açar açmaz gözyaşlarına boğulmuştu Melisa, sevdiğinin sesini daha duymadan hem de.

Yusuf: Bitanem...

Melisa: Yusufum ben seni çok özledim.

Yusuf Melisa'nın sesiyle huzura kavuşmuş gibiydi sanki.

Yusuf: Ben de seni çok özledim güzelim.

Melisa: Sen iyisin değil mi?

Yusuf: İyiyim iyiyim merak etme. Bugün nöbet var işte, sabah sekize kadar ayaktayız.

Yusuf bir yandan da sol göğsünün üstünde sakladığı fotoğrafı çıkarmış, ona bakıyordu.

Melisa: Yusufum sabah ne yapacaksın uykusuz?

Yusuf: Bir şey olmaz dayanırım ben. Ee sen neler yapıyorsun bakalım, bensiz nasıl oralar?

Melisa: Bir haftadır aralıksız yağmur yağıyor burda. Gökyüzü benim yerime ağlıyor sanki.

Melisa yine Yusuf'un tişörtlerinden birini giymiş, camın kenarına oturmuş dışarıyı seyrediyordu.

Yusuf: Ama sen ağlamıyorsun değil mi?

Melisa: Bazen.

Melisa tabii ki anlatmayacaktı her gece ağladığını. Onu daha fazla üzmemek için konuyu değiştirdi.

Melisa: Bu arada düğün salonunu, gelinliği, damatlığı, davetiyeleri falan her şeyi hazırladık. Nasibe Annemler de yarın gelecekler buraya.

Yusuf: Çok heyecanlıyım ben biliyor musun? Böyle daha önce yaşamadığım bir heyecan bu.

Melisa'dan ses gelmeyince Yusuf devam etti.

Yusuf: Ne olursa olsun, ben seni hep çok seveceğim güzelim. Yıllar geçecek, ikimiz de yaşlanacağız belki. Ne senin o güzel yüzün kalacak, ne de benim bu saçlarım. Ama ben seni yine ilk günkü gibi seveceğim. Çünkü sen de iyi biliyorsun ki, ben senin ruhunu sevdim. Sana güzelim dememin sebebi yüzünün güzelliği değil, ruhunun güzelliği. Sana birtanem dememin sebebi senin dünya üzerinde tek olman değil, benim gözümde senin bir benzerinin olmaması.

Melisa kendini tutamamıştı daha fazla. Hıçkırıklarının ona izin verdiği kadar konuştu.

Melisa: Yusufum sen şimdi niye böyle konuşuyorsun ki?

Yusuf: Bilmem, içimden geldi. 3 gündür bir şeyler var bende. Kendimi çok hafif hissediyorum. Sanki kanatlarım var, ayaklarım yere basmıyor.

Melisa Yusuf'un söylediklerinden bir şey anlamasa da belli etmedi. Sabahtan beri içinde bir sıkıntı vardı, onu rahat bırakmıyordu. Yusuf'un söyledikleriyle bir alakası olabilirdi belki.

Melisa: Tabi hafif hissedersin. Benim aslanıma adam akıllı yemek vermiyorlardır ki orada. Kilo vermişsindir sen kesin.

Güldü Yusuf Melisa'nın bu söylediklerine. Hissettiği şeyin Melisa'nın söylediği şeyle hiçbir alakası yoktu. Ama yine de onu üzmemeye karar verdi.

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin