4. BÖLÜM

720 25 13
                                    

Güzel alarmımın sesiyle güzel yatağımda güzel bir güne uyandım. Ne? Ne diyorum ben? Güzel alarm mı?

Size çok saçma gelecek belki ama bugün herşey gözüme daha bir güzel gözüküyor. Mesela her gün söverek kalktığım alarma bugün güzel dedim. İyi bu da bi gelişme bence.

Giyinip kahvaltı hazırlamak için aşağıya indim. Sevda'nın bugün dersi yoktu. Buzdolabından kahvaltılıkları çıkarıp masaya yerleştirmeye başladım. Bir yandan da ekmekleri kızartma makinesine koyuyordum. Çayı da hazır ettikten sonra masaya oturup kahvaltımı yapmaya başladım.

Yaklaşık bir yarım saat sonra odasından Sevda çıkageldi. Hazırlanmıştı, açıkçası baya güzel de olmuştu.

Sevda: Kanka ben çıkıyorum 2 saate dönerim sana iyi dersler.

Ben: Nereye kahvaltı yapmayacak mısın?

Sevda: Zaten kahvaltıya gidiyorum ya. Ayyy ben sana söylemedim demi. Berk aradı sabah kahvaltıyı beraber yapalım diye.

Ben: Ne? Yoksa barış-

Sevda: Ya sayılır yanii gibi gibi.

Ben: Kızım otur şuraya adam akıllı anlat. Beni de sinir etme.

Sevda: Tamam sakin şampiyon anlatıyorum.

Sandalyeyi çekti ve oturdu.

Sevda: Bak şimdi şöyle oldu...

FLASHBACK

Yazardan

(Bir de gençler kısa bir dipnot, bu bölüm baya duygusal ve romantik olacak ama ben bunu Berk'e (überküloz) fazla yakıştıramadım ama sizin takdiriniz yorumlarınızı bekliyorum yerine başkasını koyalım derseniz de hemen değiştirebilirim neyse çok boş yaptım iyi okumalar.)

Sevda kütüphanede gördüğü kişiden gözlerini kaçırıyordu. Çünkü eğer o kara gözlere bakarsa dipsiz bir kuyuya düşmüş gibi olacağını gayet iyi biliyordu.

Berk ise Sevda'nın o mavi gözlerine dikti gözlerini. Derin derin nefes aldı. O an farketmişti, insanların gökyüzü olmadan nefes dahi alamayacağını. Ama o Sevda ile tanıştığından bu yana hiç gökyüzüne ihtiyacı olmamıştı. Çünkü onun yaşam kaynağı zaten yanındaydı, bir zamanlar...

Sevda kendi içinde yaptığı muhakeme sonucu hiçbir şey olmamış gibi davranmaya karar verdi. Gözlerini uzun bir zamandır ona bakan Berk'in gözleriyle buluşturdu ve elini uzattı.

"Ben Sevda"

Şaşırmıştı berk onun bu hareketine. Ama bozuntuya vermeden o da elini uzattı.

"Ben de Berk"

Sevda'nın korktuğu şey olmuştu işte. Birbirlerinin gözlerine kilitlenip kalmışlardı. Ama bundan hiç mutsuz değildi. Aksine, her zamankinden daha huzurluydu.

Berk'in gözleri dolmuştu yine, ama bu sefer mutluluktan. Avuçları arasına aldığı ele baktı. Başparmaklarıyla okşarken Sevda'nın elini, içinden şükrediyordu binlerce defa Allah'a.

Sevda diğer elini Berk'in saçlarına götürdü. Çok özlemişti onu. Bir yandan da gözlerinden yaşlar akıyordu ardı ardına. Onun ağladığını gören Berk hemen elleriyle yaşlarını sildi ve dudaklarının iki ucundan parmaklarıyla bastırıp yanaklarına doğru kaydırdı ve gülümsemesini sağladı.

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin