KAÇAK

93

Silâhı şekip sıkana kadar motor ilerlemişti ama sanırım adamı yaralanmayı başarmıştım. Tabi bu şu anda bir işime yaramicakti.

"Nevin? Lan iyi misin?"
"Oğlum ne oluyor?"
"Bir bilsem anasını satim."

Tekere giren kurşunu gördüğümde hiç de sessiz ve hafif olmayan bir küfür çıkıştı ağzımdan. Serefsizler tekere sıkmış, patlatmislardi.

Ben dümdüz tekere bakarken Nevinin söylenmelrinin de arkası gelmiyordu.

"Saka misin, oha lan ne yapıcaz şimdi? Bunu kim neden yapar!"
"Nedeni bariz belli de, kim yaptı bilinmez."
"Neden lan?"
"Kanka bizle sorunu olanlar işte, yani benle."

Dalgın şekilde tekere bakarken aklıma gelen bir diğer sey daha vardı.
"Ulan! Böyle işin. Yedek teker yok."
"Ne? Arya kafayı mi yedin niye eksik çıkıyorsun yola."
"Ya kızım özel olarak geliyor benimki. Siparişini verdim bekliyordum, nerden bilebilirim böyle bir şey olacağını."
"Ahh! Süper! Ne bok yicez şimdi. Telefonun biri kapalı diğeri çekmiyor, araba desen yürümez... Allahım ne günah işledik."

Ne yapacağımızı düşünmeye başladım ama herhengi bir sonuç da bulamadım.

"Etrafa mi baksak?"
"Gece gece? Ormanda?"
"Tamam çok mantıksız ama burda da duramayız. Adamlar kasten gelip tekeri patlattı. Bunun devamı gelicektir. En azından ormanda izimizi kaybettiririz. Ne bilim kızım bir köy flan buluruz belki."

Mantıklı düşündüğümüzde burda kalmamamizim daha sağlıklı olacağını anladık.

Torpidodaki yeden şarjörü de alıp onu da cebime attım. Neyle karşılaşacağımız belli olmicakti ve umarım.bir şeyle de karşılaşmazdık. Yanımda Nevin varken en son isticegim şey buydu.

"Nevin arkada battaniye var onu al, yanımızda bulunsun. Gece dışarda da kalabiliriz."
"Kızım beni korkutma ya."
Ayaklarını yere vurup mızmızlanmaya başlarken bir yandan da söylediğimi yapıyordu.

....

"Var ya böyle.bir şey görmedim. Burası orman değil ki burası bariz düzlük bir alan. Hiç bizim oralara benzemiyor."

Tek sıra halide olan ağaçlara binayen konuşan Nevine gülerek baktığımda o da söylediği şeyin sacmaligini anlamış olacak ki gülmeye başladı.
"Bu mu hani konumuz."
"Kafamı meşgul etmeye çalışıyom, karışma bana ya."
"Biraz daha meşgul edersen keçileri kaçırcam."

Etraftaki uğultular ne kadar ürkütse de Nevinin akıl sağlığı için fazla önemsememeye çalışıyordum.

"Kanka şimdi ben anlamyorum. Biz bu ormanda ne bulcaz da buraya girdik. Yoksa şu filmlerde, kitaplardaki kulübeleri flan mi..."

"Aynen öyle kardeşim. Söyle bir düşünürsek burası izmir ve izmirliler bilirsin keyiflerine düşkün olurlar. Buralarda mutlaka vardır öyle bir şey. Kızım bizim oraları düşün. En olmadık yerde bahçe evimiz vardı bizim."

"Umarım vardır ya, yoksa dışarda kalmak hiç cazip gelmiyor."

Sıkıntıdaydım. Yine basım belâdaydı ve yine yalnız değildim.
Ya yanında Nevin olmasaydı ben de kafayı yerdim ama o olunca da daha çok dikkat etmek zorunda kalıyordum.

"Telefon hala çekmiyor."
"Ormanın içindeyiz kanka çekmez."
"Hani her yerde çekerdi bu illet! Ulan var ya, dava açacam. "
"Iki kız arkadaşlarının aşermeri nedeniya izmire gider gelirler o sirada yolda yine başlarını belaya sokarlar ormanda kalmak zorunda kalırlar biz buraya bir baz istasyonu kuralım diye düşünmedikleri için çok suçlular kanka sen de haklısın."
"Avukat kesildin sen de."