Çıkmaz Sokak

168 11 0
                                    

"Akşam ne yapıyorsunuz?"

Saatlerdir başımı gömdüğüm dosyadan Şahinin sesiyle kaldırdım. Boynuma giren ağrıyla yüzümü  buluştururken elim istemsizce boynuma gitti. Allah aşkına kaç saattir burdaydım ben.

"Evdeyizdir herhalde bir şey  yapmiyoruz, ne oldu ki?"
"Bizimkilerle disari cikma karari aldık,  size de sorim  dedim siz de gelin."

"Bir Boraya sorim ne der bakalim."

"Komserim devriyeler değişmiş, buyrun." 

Kiz elindeki kagidi masama biraktiginda elime aldim. Elimdeki çıktıya baktığımda gülerek Şahine döndüm.

"Sanırım sizin akşam çıkma işi yalan oldu."
"Hadi ya bizmiyiz akşam?"

Onaylar şekilde başımı salladigimda o da sıkı bir off çekti.

"Bu da bizim şansimiz işte. Uzun bir gece olmasa bare."

"Heh! Sen böyle dedin ya tamam kesin kafamız bir şeyden çıkmaz."

Söylediğim şeyle Şahin gülmeye başladı. Sanırım ağzımı bozsam daha az takilcak ti söylediğim şeye. Şimdi gel de düş ağzından.

Saatime baktığımda altıya geldiğini gördüm. Lavaboya gitmem lazımdı ve Boraya da haber vermek lazımdı. Masadan kalktım ama sanırım ayaklarım bunu hiç istemiyordu. Uyuşmuşum resmen.

"Allah aşkına kaç saattir oturuyorsun sen burda."
"Sorma sen,  zamanında üniversite sınavına çalışırken oturmaktan bayıldığım geldi aklıma."

Evet o zamanlar çok stres yapmıştım. Sürekli ders calismis ve çalışırken bayılmıştım.

Lavaboya girdiğimde işlerimi halledip şalımı da duzelttim ve Borayi aramak için bahçeye çıktım.

"Güzelim? Ben de şimdi seni arıyacaktım. Kalplerimiz birmiş."

Telefonu açış şekli gülümsememe neden olmuş ve ağrılarımı da unuttulmuştu.

"Ama sen çok mutlusun, ben sana nasıl söylicem simdi?"

"Soyle bakalim yine ne oldu?"
"Bir şey olmadı aslında, sadece bu gece eve gelemiyorum dicektim."
"Çalışman mi lazım. Ama çocuklar aradı şimdi beni akşam için, Şahin flan da biliyormuş."

"Evet aslında Şahin onu da söyledi de, işte ondan sonra devriyeler değişmiş. Bu gece biziz."

"Anladım güzelim."

"Sen ne yapıyorsun, nerdesin?"
"Şirketteyim, çalışıyorum. Evime ekmek götürmem lazım."
"Bak sen"

Biraz daha konuşup telefonu kapattım. Ne. Kadar uzun zaman olmuştu. Koskoca dört ay oldu. Yaşadığımız onca şeyin üzerinden dört ay geçmişti. Borayla sekiz aydır evliydik ve o kadar güzel anlaşıyorduk ki bu halimiz bazen bizi korkutuyordu. Her an bir şey olcak düşüncesi kaplıyordu benliğimi. Ayrıca tedaviye de başlamıştım. Bora bir gün beni alıp hastaneye sürükledi. Tamam ben de sorunum hallolsun istiyordum ama herhangi bir tedavim olmaz diye de gitmekten korkuyordum. Şimdi de Bora  iyiki beni götürmüş diyorum. Doktor, eğer ilaçlarımı alırsam ve rahim iç kaslarımı güçlendirecek hareketleri düzenli yaparsan kendimi toparlayabilecegimi söyledi. Vücudum dayanikliymiş ve bu bana artı puan olarak gelmişti. Her gün  ilaçlarımı içiyorum, tabi Bora da her gün arayıp hatırlatmayı unutmuyordu. Akşamları da doktorumun belirlediği hareketleri yapıyordum ve onda da Bora bana eşlik ediyordu. Ciddi ciddi beraber yaşıyorduk hayati. Beraber yapıyorduk her şeyi. Kocam değil de sanki en yakın arkadaşımmış gibi her sey de beraberdik. Çok güzel bir duyguydu bu.

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin