KAÇAK

Evlendik Dimi😍

Arya'nın anlatımından

Eve geldiğimizde her şey her yerdeydi. Annem velinimetlerini ortaya dökmüş, sandığı açmıştı. Bir sürü el işlemelerinin yanında birde birsürü mutfak eşyaları vardı. Elektironik aletler, yemek ve kahvaltı setleri. Anlaşılan annem beni çeğizimle göndericekti. Halbuki Borayla nerde kalınacak konusunu konuştuğumuzda istanbulda apartman yerine tek başına kalmak istemediği için hiç kullanmadıkları villayı söylemişti. Villaya ne kadar kârışı gelsem de bana 'İleride ben o kadar çocuğu nereye sığdırcam' dediğinde güzel bir 'Yuh' çekmiş daha da bi şey dememiştim. Villanın eşyaları kurulu olduğu için ve kullanılmadığı için değiştirmeye de gerek duymamıştım.

"Annem ne yapiyosun sen" diye sorduğumda hala önündeki şeylerle ilgilenip konuşmaya başladı. Bi çeğiz dökme işi kızların da ilgisini çekmiş olmalı ki bana bakmamışlardı bile.

"Düğünün olacak kızım elin boş mu gideceksin yeni evine."
"Annem ama o ev kurulu ki, hicbir eksiği yok."
"Olsun kızım, etrafta senin eşyaların olsun ki çabuk alış, yabancılama. Hem ev de seni benimsesin." Eğilip annemi öptüğümde gülmeye başlamıştım.
"Ev canlı mi annem, ne fark eder ki "
"Çok konuşma kızım çok konuşma, evin de bi ruhu var. Hem senin kıyafetlerin hazır mi 3 gün sonra düğün var. O iptal olan düğün için aldığınız elbiseleri değiştirecekmisin yoksa onlarla devam mi?"
"Yok ya değiştirmeye gerek yok, elbiseler güzeldi, beğendim." Dediğimde kızlar böbürlenip
"Eeee kimin zevki."
"Herhalde güzel olcak kızım" demişlerdi sırayla sonra devan edip

"Birazcik renklen lan seni göndereydik alışverişe kesin yine siyahlardan beri gelmezdin."
"Sorma sen knkm artık siyah gelinlikler de var kesin gider onlardan alırdı." Ikisi de birbirlerini onaylayınca ben konuşmaya başladım.

"Hop kuzenler ben daha burdayım ha, bi gidim de ondan sonra konuşun. Hem ne varmış siyahta? Ayrıca abarttıydınız kadar da siyah giyinmiyorum." Dediğimde ikisi de beni süzmüştü.

"Tabi bunu söylerken bile üzerinde siyah olması ayrı bi şey kuzen. Ama sen de haklisin hep siyah giymiyosun; gece mavisi, koyu kahve yani hep siyah giymiyorsun ama giydiğin şeyleri siyahtan ayırmak için mikroskopla bakmak lazım diye düşünüyorum." Ağzım açık Nevine bakıp

"Oğlum bu kadar car car car nasıl konuşabiliyon lan." Dedim şaşırarak. Etraftan kikirtilar geliyordu anlaşılan ortama oyun olmustuk. Bu gün gözlerimi hastanede actigim için üzerimde ne vardı onu bile bilmiyordum. Gözlerim Boraya kayınca onun beni giydirdigini belirten sırıtışı yine yerinde duruyordu.

"Pes lan valla sizinle uğraşılmaz." Diye ekleyip merdivenlere yöneldim. Arkamdan,

"Çok konuşma çok git de elbiselerini dene, evde yat yat iyice gine göt büyüttün. Şimdi onlar sana olmaz da kim bilir."

"Ben aldığım kilolarımı verebilirim canım işim sağolsun. Hem kiloyu kafaya takan kim. Siz kendinize bakın."

"Allahtan kafaya takmiyon kuzen bi de taksan ne olurdu." Ikisi de gülerken ben yine sinirlenmiştim. Bu kızlar beni 2 dk da gülümseyip 2 dk da sinirlendiriyolardı ama onlara sinirli kalamıyordum. Ayrıca sinirli olduğumda da hızlı hızlı konuştuğum için bunu hemen anlıyorlardı ve yine gözlerinden kaçmamıştı.

Bu sefer bi şey demeden odama çıktığımda elbiselerin dolaptan çıktığını gördüm. Anlaşılan kızlar bu gün denemişlerdi. Burdan geliyor demek bu özgüven.

Aynada bir kendime bir de askıdaki gelinlik ve kınada giyeceğim elbiseye baktım. Bence ne fazlası ne de eksiği vardı. Belime tam oturacagindan emindim. Kapıyı kilitleyip kınada giyeceğim elbisemi geçirdim üzerime. Bindallı yerine etekleri kabarık belden oturtma üst kısmında yer yer çiçek motifleri olan bordo bi elbiseydi. Bence kına için gayet güzel ve sadeydi. Kizlar iyi is cikarmisti.