KAÇAK

KINA

"Arya, kızım bi bak buraya."
"Efendim anam söyle. " dedim gülerek ve anneme sarılarak. O da kıpırdayıp konuştu.

"Deli kız, Zeynebi de al gel, adetleri farklıymış. Yanı normalde gelin evi ayrı damat evi ayrı olduğunca kına taşınırmış ama burda öyle bir evimiz olmadığı için onlar ön  bahceden girerken arka bahçede biz olcaz."
"Eee, sonra?"

"Işte kına damat evinden kız evine geliyormuş burda kına yaktıktan sonra bir parça damat evine götürülüp orda damada yakıyorlarmış."

"Ön bahçede Farhana mi yakılcak?"
"Evet kızım. Kınayı da sen yak."

Tam gidecekken konusunca duraksadım.
"Niye ben ya, o kadar büyük var burda. Ayıp olur."
"Büyüklük değil, mutlu evliliği olanlar yakarmış kınayı."

"Niye, bunlar mutlu değilmiymiş?"
"Kızım garantiye alalım işte nerden bilelim mutlular mi değiller mi? Çok sorgulama işte."
"Nerden biliyon ya bizim mutlu olduğumuzu." Diyip göz kırptım gülerek.

"Sus kız, ağzından yel alsın. Maşallah de nazar değdirecen kendine."
"Tamam tamam, yakarim."

"Hadi Zeynebi arka bahçeye alın siz önden bizden fazla yoklar zaten toplayıp geliyoz."

Zeynebin yanına giderken annem el işaretiyle tamam yaptım (👍).

"Kuzen, kalk canım arka bahçe bizim mekânmız orda yakılcak kınan."

Zeynep hiç itiraz etmeden kalkınca nevine de baş işaretiyle içeri gelmesini söyledim.

"Neye güzelim?"
"Adetiniz varmış canım, kız evine gidiyoz."
Kaşları  catildi tabi hemen. Ne evi der gibi bana baktığında.
"Çok düşünme canım benim, arka bahçeye gidiyoz."

Yüzünde oluşan gülümsemeye karşılık kaslarımı çattım.

"Bizi arka bahçeye layık görmüşsünüz."
"Layık olduğun yeri akşam göreceksin güzelim o yüzden fazla dert etme."

Gozlerimi açıp ona baktığımda Zeynebin de gülme seslerini duydum.

"Senin ağlamak gerekiyor lan gülmen değil. Düş  önüme hadi."

Içeri girdiğimizde bizimkiler de yavaş yavaş salona adımladılar. Zaten hepi topu 10 kişiydik.

Harbiden 10 kişiydik lan.
Annem, babam, Berk, Okan ee Zürma da buzdandı artık. Halam, Nevin, Cemal ve Zeynep zaten gelindi. Anam kız harbiden 10 kişiyiz ya.

"Kızlar hadi arka bahçe bizim için hazırlanmış gidelim."
Sanırım Şevval hanım başkanlığı anneme vermişti. annem bizi yönlendirirken bahçeye çıktık. 

Bakışlarım ilk olarak bahçedeki hamağa kaydı. Dün ağacın altında Borayla otururken uyuya kalmıştık bu gün uyduğunuz yerde hamak vardı. Bir de bu hamakta mi uyusak diye düşünürken müzikle beraber bahçeye erkek tarafı girdi.

Kırmızı beyaz dumanlar ve konfetilerle,  kadınların çektiği zılgıtlar ortalığı bir curcuna hali almıştı. Kına tepsisi Farhanın elindeyken tepsi Zümraya verildi ve Farhan Zeynebin yanında yerini aldı.

Zumra bir süre kendisi döndüğünde birkaç  kızın ortaya geçtiğini gördüm. Birinin başıma bir şey koyması ve elime tutuşturulan mum ile ortada buldu kendimi. Hemen yanımda da Nevin söylenmeye başladığında istemsizce gülmeye başladım.

"Sırtımı göçürdünüz sırtımı, adetinizi bilmem ne yapım."

Mumları birbirimizden yakınca dönmeye başladım ve müziğin acıklı olması Zeynebin de annesinin burda olmaması nedeniyle bir sel alacaktı buraları, şimdiden tahmin ediyordum.