KAÇAK

HAVA DEĞİŞİMİ

"Aaa merhaba sen yeni gelin olmalısın. Şu berdelden dolayı."

Bir insana içeri girer girmez bunu söylerler mi ya. Cevap vermedim zaten hemen de masaya oturmuşduk. Bora beni yanına cekistirdiginde yasemin denilen kız da Boranın diğer tarafına oturdu. Ne yalan soylıyım sinirlendim ama bunu belli edip de o kızı mutlu edemezdim. Sanırım buralarda et yemekleri çok oluyordu ve yine önüme et gelmişti ama benim midem bulanıyordu. Eti yemek içinde hiç yemezdim hemen böyle midem bulanırdı. Köfteyle dönerle gelin bana abi.

Tabi önüme bolca bi et tabağı gelince dokunamadım. Zaten kokusundan da rahatsız olurdum. Ali amca herkeze afiyet olsun dediğinde hepsi et yemeye başlamıştı. Ben öylece bekliyordum. Bora bana döndü.

"Neden yemiyorsun?"
"Et yiyemem ki ben."
"Nasıl."
"Bora midem... Özür dilerim, afiyet olsun size." Borayla sessiz sessiz konuşurken midem bulanmaya başladı. Izin isteyip kalktığımda odaya yetişmeye çalışıyordum ki lavaboya gidebiliyim. Pesimdeki ayak seslerine bakılırsa Bora da kalkmıştı. Heme odaya çıkıp lavaboya geçtim kapıyı da kilitledim. Midem alt üst olmuştu ve bu gün herhangi bir şey yemedigim için kusamıyordum. Sadece mide suyum geliyordu ve bu da çok kötü hissettiriyordu. Gözlerim flan yaşarmış boğazım acımıştı. Kapıdaki seslere bakılırsa da Bora meraklanmıştı. Kapıyı yumrukluyordu manyak bi dur da rahat rahat istifar ediyim yani. Oturduğum klozetin başından kalkıp ellerimi yüzümü yıkarken bir anda kapı açıldı. Kırdı mi bu kapıyı şimdi. Ben öylece Boraya bakarken arkasında aile halkı da vardı. Al işte rezil oldum.

"Aryam iyi misin?" Yüzümü ellerinin arasına almış korkan gözlerle bana bakıyordu.
"Iyiyim." Dedim kısık sesimle.
"Ne oldu öyle, hadi hastaneye gidiyoruz." Diye bileğimden tuttuğunda.
"Hayır hayır iyiyim. Sadece et yiyemem ben midem bulanır kokusundan o yüzden bir de hava değişiminden dolayı çarptı herhalde. Iyiyim şu an."
"Emin misin?"
"Gerçekten iyiyim. Kusura bakmayın sizin de yemeğiniz yarim kaldı." Diye bekleyenlere söyledim.

"Önemli degil kızım sen iyi misin, oluyor müydü böyle?"
"Et rahatsız eder beni o yüzden oluyodu."
"Tamam kızım ben şimdi sana bi şeyler hazirlattiririm, sen dinlen biraz."

Şevval teyzeyle kısa konuşmanın ardın çıkmışlardı odadan. Yasemin bile odadaydı ve bakışları beni yicek gibiydi rahatsız edici yani. Et kokusu hala burnumdaydı ve hala midem bulanıyordu.

Odaya gelen yemegi yemiş biraz da uyumuştum. Bora da ben uyumaya çalışırken saçlarımla oynamis ben de daha rahat uykuya dalmıştım. Şimdi hazırlanmış aşağı inecektim. Uyandigimda Bora odada yoktu. Tam.kapidan çıkacağım zaman tekrar midem bulanmıştı kendim yine lavaboya zor atmıştı. Buranın havası beni çarptı bir de ete olan hassasiyetimle birleşince zaten çok sağlam da bi midem yoktu.

Herkez aşağıda oturuyordu seslerden anlamıştım. Ilk once su içmem lazımdı o yüzden tahminlerimce bulup mutfağa geçtim. Kızlar vardı burda da sanırım çalışanlardı. Ben iceri girince gülüyorlardı ve bir anda sustular. Acaba hakkımızda mi konuşuyorlardı yoksa öyle sustular mi. Neyse dur Arya hemen şüphelenme.
Masaya ilerleyıp süraihiyeden su doldurdum oturup su içdim.

Kızlar bi şeyler hazırlıyorlardı sanırım sofra acicaklardi.
"Yapılacak bir şey var mı kızlar?"
"Yok hanımım, saolun."
"Gerçekten söylüyorum, bu arada hanım flan gelmiyor bana Arya benim adım. Ne yapıyorsunuz?"
"Akşam yemeğini hazırlıyoruz hanımım yeniden yemek yaptık sizin hassasiyetinizi bilmiyorduk özür dileriz. Burda genelde et olur o yüzden. Ama şu anda normal yemekler var."
"Hadi ya, herkezin dengesini bozdum desene."
"Estağfurullah hanımım..."

"Arya, ne zaman uyandın hayatım." Içeriye Boranin girmesiyle kızlar sus pus olmuş, bir yandan aralarında kıkırdıyorlardı.
"Yeni uyandım." Tezgahta ona dönerek cevap vermiştim, bir dakika o bana mı yaklaşıyordu. Ne yapıyon Bora kızlar burda. Gelip anlimi öptü.
"Ateşin düşmüş, uyurken biraz ateşin vardı sanki. Iyi olduğuna emin misin bak ister..."
"Iyiyim Bora, gerçekten. Sen niye geldin mutfağa?"
"Senin kokun... su, su alıcaktım." Kızları fark edip soyliceklerini yarıda kesmişti.

"Biz masayı hazırlayalım kızlar. Gelin." Kızlar mutfaktan çıkınca Bora da bana bi gülümseme yollayıp yaklaşmaya başlamıştı.
"Senin konun geldi burnuma. Odaya çıktım yoktun. Sonra dedim ki bi takip ediyim bakalim nerden gelicek." Belimden tutup beni kendine çekmişti. Burda bu mesafe çok tehlikeliydi.
"Öyle mi K9' musun sen, hayırdır." Diye işi şakaya vurmuştum. Gözlerini kapatıp derin bi nefes almıştı.
"Romantik sözlerden anlamayan sevgilim benim..." Diye dudaklarıma bakmaya başlarken konuşma sesleri duyup Borayı itmiştim resmen. Biraz orantısız güç kullanmış olabilirim. Bora arka masaya çarpıp üzerindeki sürahiyeyi düşürünce ee haliye kırılmıştı. O ara içeriye Şevval teyzeyle kızlar girince Bora kendi kendine konuşmaya başlamıştı. .

"Hay aksi elimden kaydı."
"Dikkat etsene Bora ama." Diye alttan konuşmaya başladım.
"Bi dahakine dikkat ederim hayatım." Diye bana imada bulununca altındaki cümleleri bir tek ben anlamıştım.

Şevval teyze nasıl olduğumu sormuş ve kızlara talimat vermiş bizi de içeri göndermişti. Bora belimden tutup beni yönlendirirken belimdeki silahı fark etmişti.

"Silahın mi yanında senin?"
"Evet."
"Neden?"
"Olanları görmüyor musun Bora, ne olup biteceği belli değil."
"Rahatsız oluyo musun?"
"Hayır ondan değil, hem ben zaten hep silahla dolaşırım bilmiyor musun?"
"Biliyorum da yine de... seni sorunların içine soktum Aryam gerçekten özür dilerim ama fazla kalamicaz zaten." Diyip bana sarıldı.
"Hayır Bora gerçekten sorun değil. Tek sorunum bu değil biliyosun. Her gün neler görüyorum. Bunlar vız gelir."

Içeri girmiştik sofra da kurulunca hep beraber yemek yemeye başladık. Sonra da arkasından çay servisleri yapılmıştı. Ne kadar yardim için kalksam da geri otutturmuslardi. Şevval teyze üzerimde altın görmeyince sormuştu. Sanırım buralarda yeni gelinler altınsız dolaşmazlarmış. Ben altın kullanamadığım için Borayla hepsini bankaya yatırmıştık. Şevval teyze ve Ali amcanın bana hediyeleri varmış onları vermişlerdi. Bir de en azından burdayken takmalı istemişlerdi. Ben de mecbur kabul etmek zorunda kalmıştım.

Ama bu çok ağırdı ya. Neyse zaten sadece burda takicam.
Aaa ama bak bunlar güzelmiş diye kendi kendime geciriyordum. Ama bunlar çok fazlaydı.

Herkeze teşekkür edip odamıza gitmiştik.
"Ama bunlar çok fazla değil mi Bora?"
"Olsun hayatım sen neden takıyorsun bunları."
"Nasıl takmim Bora ya sadece düğünde annelerden 35den fazla bilezik geldi. Hasır takımlarını saymıyorum bile."
"Olsun hayatım onlar severler gelinlerini mutlu etmeyi."