İstanbul.

1K 40 0
                                    

Hemen oturduğum yerden ayağa kalkıp. "Ben gidiyom abi." Dedim

Bu tepkime abım kahkahalara boğulurken Zümra da anlamamış bir şekilde bir abime bir bana bakıyordu. Abimin gülmesi bitince konuşmaya basladi.

"Hayatım, bizim Arya emrivakilerden hiç hoşlanmaz ona zorla bir şey yaptiramazsin ve sıkıntıya gelemez evlilik demek Arya'nın kısıtlanması demek. Yani Arya'nın evlilik fobisi." Dedi gülmeye devam ederek.

"Abi gülmeyi kes. Bu kızın yokluğunu anladıkları an izinizi bulmaları 10 dakikalarını alır. Elleri kulaklarindadir yani." Dedim ve tekrardan ayağa kalktım. Sonra da devam ettim "Beni görmediniz, bilmiyosunuz. Hattımı kırıcam ben sana ulaşırım abi, he bir de Allah aşkina babamlarin aklina kötü kötü şeyler gelmesin engel ol beni evden kaçtı diye değil ecelinden kaçtı diye bilsin gerekirse anlat tamam mi." Dedim

"Dur kızım dur. Berk arabanı getirir şimdi bizim pesimizden çıkıcaktı" dedi abım

"Berk olayları biliyo mu ?"diye sordum ne yani son öğrenen benmiydim.

" Yok guzelim dahalık bilmiyo sadece arabayı al köye gel dedim, senden sonra anlatıcaz ona." Dedi abim ve dışardan araba sesi geldi. Camdan baktığımda Berk'in geldiğini gördüm ve hemen dışarı attım kendimi. Hemen buralardan uzaklaşmalıydım. Polis olmama rağmen bu gibi durumlardan çekiniyordum. Etrafta görünmezsem eğer belki de berdelin sözü bile açılmazdı.

Arabadan inen Berkin yanına gittim ve onu yanacıklarindan öptüm olayları bilmediği için değişik değişi bana bakıyordu sonra arkamdan gelen abım ve yengemle görüştüm sonra da arabaya atladım. Tam çalıştırdım gidiyodum ki abım beni durdurdu.

"Dur Arya başının çaresine bakabilirsin bunu biliyorum ama nereye gidiceksin?" Diye sordu.

"Haber veririm"dedim ve gaza bastım, arkamda duyduğum son ses ise Berk'in sorularıydı.

"Ne oluyo abi ? Ablam nereye gidiyo?"

Saatler sonra

Ordudan çocukluğumun, gençliğimin geçtiği şehirden çıkarken Caneri aradım. Kendisi benim meslektaşım olur ve gayet de iyi anlaşırız. Bir müddet ise gidemicegim için yıllık izin islemlerini hallettim ve sonra da hattımı kırdım.

Hiç mola vermeden sabaha karşı kendimi istambulda buldum şimdi sadece bir ev bulmak ve biraz uyumak vardı. Beni şimdilik idare edicek eşyalı bir ev kiraladım ve kullanılmış şeylerde yatamam diye yeni nevresim aldim ve güzel bir uyku çekmenin zamnının geldiğini anladım.

Uyandığımda havanın karardığını gördüm. Bu kadar saat uyumuşmuydum gerçekten. Ben bunu düşünürken boş olan midem kendini hatirlatti eve ben bile yeni geldiğim için dışarı çıkıp karnımı doyuracağım bir yer buldum. Allahtan zamnında maaşımın ve yarışlardan kazandığım paraları biriktirmistim ki şu anda zorluk çekmiyordum.

Yemekten sonra abimler aklıma geldi, kendime hat aldim ve sahile gecip banklarda oturdum. Denizi çok seviyordum ve çoğu zaman deniz olmayan yerde nasıl yaşarım diye düşünüyodum.

Abimi aramayı sonraya erteleyip biraz kafa dinlemek için kulaklıkla müzik dinlemeye başladım. Yaklaşık bir 10 dakika sonra yüzüme bi gölge düştü ve gözlerimi açtım.

Karşımda birbirinden sevimsiz 2 tane yarmayla karşılaştım. Burnuma gelen iğrenç kokudan sarhoş olduklarını anladım. Hadi ama daha ilk günden gelip nasıl beni buluyolar anlamıyorum ya. Etrafda kimse de görünmüyordu.

"Burda uyuma güzelim gel bize gidelim." Dedi itlerin birincisi

"Uykun yoksa başka şeyler de yapabiliriz." Dedi öteki tabi bununla beraber iğrenç gülüşlerini de eksik etmediler.

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin