82

144 8 0
                                    

"Kızım. Arya."
Omzunda hissettiğim baskıyla ve duyduğum ismimle gözlerimi açtım. Karşımda annemi gördüğümde bir süre bulunduğum yeri anlamaya çalıştım.

"Anne?"
"Kızım uyumuşsunuz burda. Üşürsünüz odanıza çıksanıza."

Belime sıkan kolla neler olduğunu idrak erebilmiştim sonunda. Ağaca yaşlanmış şekilde Bora uzanıyor ven de onun göğsüne uzanıyordum.

"Tamam anne."
Annem bahçeden ayrıldığında bir süre atılmayı bekledim. Sonra da Boraya dönmeye çalıştım.

"Bora. Kalk bak kalmışız burda."
Hafif kımıldaıp gozlerini açtığında o da bir süre etrafına baktı. Kolunu kaldırıp saate baktığında konuştu.

"Saat 4 olmuş zaten burak uyuyalım ya."
"Bora uyu uymasına da burda mi? En son kahve içiyorduk biz burda."

Etrafıma baktığımda kupaları  görememiştim.  Sanırım biz uyurken birisi yien bizi basmıştı.

Bira da hafif dogruldugunda ayağa kalktım Boraya da elini uzatıp onu da kaldırdım. Odaya çıktığımızda yatağa gidiyordu ki arkasından ona yön vermeye başladım.

"Uyumak yok koca adam. Aşağıya ineceğiz. Bunlar odalarindan cikamiyorlar diye düşünmelerini istemiyorum."

Onu odanın  içindeki banyoya ilerletirken gülmesini duymuştum.

O yüzünü kurgularken ben de kendi yüzünü yıkıyordum. Başımdaki şalımı düzelttikten sonra beraber kapıya yöneldik.

Salonda kimseler yoktu anlaşılan herkez ön  bahçedeydi. Ve evet tahmin  ettiğim gibi bizim gençler hariç herkez buradaydı.

"Annem. Ne yapıyonuz?"
"Biraz yoruldum kızım da kahve molası verdik istermisiniz?"
"Yok annem biz az önce içtik."
"Ne zaman içtiniz az önce bildiğin  uyuyordunuz siz."

Annem gülerek konuştuğunda Şevval hanım da gülerek konuşmaya başladı.

"Üşütürdünüz orda. Keşke odaniza gitseydiniz."

Şaşkındım hem de fazlasıyla.acaba başka kime yakalanmistik.

"Sey, bizi başka gören oldu mu orda?"
Annemin bakışlarından bir şeylerin olduğunu anladım. Allah kahretsin kime  yakalanmistik acaba. Annem tamam ama bir de Şevval hanım vardı bizi gören daha kim olacaktı? Babam?

"Babanlar."

Şaşkınlıktan açılmış gözlerimle etrafta babamı arıyordum. Babam yetmiyormuş gibi bir de Ali babaya da yakalanmistik iyi mi.

Kenardaki çardakta oturmuş karşılıklı kahve içiyorlardı. Kesin işlerin içinden çıkıp sessiz olan arka bahçede kahve içeceklerdi ve bizi orda görmüşlerdi. Rezillik mi demistim? Hayır geri alıyorum rezilliğin dev seviyesiydi bu artık.

"Aryam."
Bora  nin seslenmesinin üzerine bakışlarım onu bulduğunda elinde getirdiği sete istemeden bakakalmıştım. Ciddi miydi?

"Oha, o ne ya?"
"Şu bakışlardan ben de istiyorum. Buna baktığın gibi bana baksan var ya..."

"Oğlum onu nerden çıkardınız şimdi?"
"Farhan çıkarmış herhalde..." sonra bana dönüp sordu.
"Farhandan önce biz bir tur atalım ha ne dersin?"

Gözlerinin içine baktığımda ne demek istediğimi anlamış olacak ki,
"Bir şey olmaz kimse bir şey diyemez. Sen ağa karısısın unuttun mu?"

"Ooo, fırtınayı çıkarmışsınız mezarından."
Ali ağanın sözleriyle bize doğru gelen babam ve Ali babaya kaydı gözlerim. Acaba gerçekten o motora bilmeme izin verirler miydi. Yanı şimdi Orduda ve ya Istanbulda  olsaydım banane be ben binerim derdim ama şu anda Malatyadaydim ve burda saygıda müdür edemezdim. En azından etrafta onların emrinde çalışan insanlar varken saygısızlık olmazdı.

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin