SÜRPRİZ NİŞAN

156 12 9
                                    

Elimdeki teste bakarken tek çizginin bir ihtimal çifte dönüşmesini bekliyordum ama nafile. 20 dakika olmuştu ama hala bir değişik yoktu. Dediğim gibi fazla düşünme yoksa hayal kırıklığına uğrarsın ama ben düşünmüştüm işte. Herneyse. Tamam Arya sakın ol daha 6 Ay geçti olayın üzerinden ve sen daha iyilesmedin ama iyilesiceksin. Boraya bir evlat vermen boynunun borcu değil mi senin?

"Arya, kız ne yapiyon orda iki saattir. Ağaç olduk bak burda herkez seni bekliyor."
"Geldim be. Tuvalette bari huzur verin ya!"
"Çok konuşma çok. Huzur bulduğum aşağıda seni bekliyor haydi."

Nevinin son sözüyle kapıyı açıp ona kötü bakışlar attım.
"Bakma öyle haydi."
Nevin kapıya adimlayıp odadan çıktığında bir sorun oldugunu anladim. Hemen çantamı alıp arkasından koştum.

"Ne oldu lan?"
"Canla tartıştık."
Hiç durmadan direk cevap verdiğinde istemsizce göz devirdim.
"Sorun ne?"
"Sorun forma."
Anında durup onun da tuttum ve durdurdum.
"O forma değil. Trabzon sporun bol imzalı formasi. "
"Abartma Arya."
"Abartmıyorum."

Gozlerini devirip adımlamaya devam ettiğinde merdivenlerden iniyorduk.
"Evet. Trabzon sporun bol imzalı formasi yüzünden tartıştık. Bana fiyatın hepsini soylemesine ne gerek varmış, biz artık yollarımızı birlestiriyormusuz. Saçma sapan triplere girmicekmişim."

"Doğu diyor." Durup bana ciddi misin der gibi baktığımda açıklama yapmak gerektiğini düşündüm.
"Ne? Doğru diyor kankam. Siz sözlüğünüz ve evleniceksiniz inşallah. O yüzden bir şey için ha senin paran ha onun parası ne gerek var."

"Öyle mi dersin?"
"Evet. Hatta alışsan iyi edersin çünkü evlendikten sonra sana tek kuruş harcatmicak. Ben çok zorlamıştım ve her seferinde sinirleniyordum o yüzden senin bunları yasamanı istemem. Alış yani."

"Bora enişte de mi öyle."

"Valla Cani bilmiyorum ama Borayı gecemicegi kesin. Markette küçücük bir şey alsam, hatta bak Browni alıyordum geçende, küçücük Browni ya 1 tl onu bile odetmedi o derece. Anlicagin senin maaşın cebine kalıyor kuzum. Güzel yatırımlar yaparsan çok güzel bir ilişkiniz olabilir mesela."

"Tamam lan. Çalışsın ödesin eşşek. Isı ne ki bakicak tabiki de bana."

Nevinin değişen haliyle kapıdan çıktık. Bora şöför koltuğunda bizi bekliyordu ben öne Nevin de arkaya geçince abimlerin önümüzdeki arabası hareket etti ve biz de pesinden gittik.

"Boztepe turu yapıyoruz dime?"
"Evet güzelim."

"Ben keşke sizle gelmeseydim ya. Vardi benim de arabam giderdim işte. Hem baş başa kalırdınız."
"Saçmalama kızım ya. Nereye gidiyon tek başına. Hem amaç beraber olmak."

Nedenini bilmiyorum ama Bora bu sabah ısrarla Nevinin de bizimle gelmesi gerektigini söyledi. Iyi güzel gelsin tabi canım o benim kuzenim kardeşim hatta ama ne dolaplar dönüyordu. Bakıcakdık artık. Icimden bir ses Can buraya geldi diyordu da ki Bora telefonda Canla konuşana kadar. Bir de telefonu dışarı bağlıydı ve konuşmalarını duyuyorduk.

"Efendim Can."
"Bora şu Italyanlarla yaptığımız son sözleşmedeki bir maddeyi değiştirmemiz gerekli."
"Hangisiymiş o?"
"Mekanla ilgili kardeşim. Kapalı alan değil de açık mi yapsak diye düşünüyordum."
"Valla Can, sen daha çok irtibata geçtin bunlarla. O yüzden sen daha iyi bilirsin ama bir saniye kızların fikrini alalım."

Bora nin sözünün üzerine Nevinle birbirimize baktık.
"Kızlar. Bir-kac iş adamıyla bir yemek duzenliyoruz aslında küçük bir kutlama da olabilir. Acil alan mi yapalım kapalı alan mi diye karar veremedik ne dersiniz?"

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin