KAÇAK

**

Bölüme başlık bulamadım resmen ya.

"Aryam, güzelim iyi misin?" Bora elleriyle yuzumu hapis aldığında saskinca ona baktım. Abım neyse eski askerdi Bora Mardinde sıkıntılar var diye silah taşıyordu ama burda taşıdığını bilmiyordum ama Can ile Eren ne alakaydi lan.

Boranın eline baktığımda silahını alıp salladım.
"Bu ne Bora"
"Kimdi bu Arya, kim cesaret etti buna."

Ayağa kalkıp etrafına bakmaya başladı, baya sinirliydi.
Ben de arkasından kalkıp tekrar silahı kaldırdım.
"Bu ne dedim Bora, silah taşıdığını bilmiyordum."

Tam ağzımı açmıştı ki Can ve Eren geldi bahçeye.
"Abi kaçmış şerefsiz."

Onlara dönüp ellerindeki silahlara baktığımda baya şaşkın olduğum dışarıdan bariz belli oluyordur. Abime baktığımda ellerini kaldırıp ' Bana sorma kızım, ben askerim tasirim, kocana sor." Dediğinde amacımı anlamış ve eminim o da bu olaya şaşırmıştı.

"Biri bir şey soylicek mi? Can, Eren sizde silah ne alaka?"

Önce bir duraksadılar sonra Eren öne adım atıp konuşmaya başladı. Anlattıklarının gerçeklik payını kafamda tartmaya başlamıştım bile.

"Yenge yanlış anlama, kusura da bakma. Şirkette ihalelerden dolayı tehtit altındayız, tamamen kendimizi korumak için taşıyoruz."

"Siz iyi misiniz ya. Öyle her önüne gelene silah mi veriyor bunlar, gidin polise koruma talep edin, ne bilim silah nedir ya oyuncak mi bu. Hem adamın pesinden gittiniz ne yapacağınız vurcak miydiniz. Hadi gittiniz ya daha buyuk bir kalabalik karsilasaydi sizi, hayir bu kadar kolay mi hic mi düşünmüyorsunuz siz kendiniz."

Sesimi yükseltmiş bağırırken kandimi kaybettiğim bariz belliydi. Ailem ya bütün ailem burdaydi ye bir sey olsaydı. Sinirimi onlardan cikariyordum bunun da farkindaydim.

"Bir dakika bir dakika, tehtit mi dedin sen?" Ilk Erene baktım sonra Boraya döndüm.

"Benim niye haberim yok bundan."

"Dinlediğin mi var!" Aniden bağırmasına bir anlam veremiyordum. Ne oluyordu şimdi.

"Arya benle konustugun mu var ya senin, ne zaman sana bir şey söylemeye calissam kaçıyorsun. "

Resmen bahane uyduruyordu. Kendini aklamak için bağırdığını düşünüyordum.

"Buna sen inanıyor musun Bora. Sen bana böyle konularla gelmedin hiç. Hem ben dinlemesem bile git polise, silah tasimak ne. "

"Tamam Arya sakin, sizin de ruhsat vardır herhalde. Ruhsatsız taşıma gibi bir saçmalık yapmazsınız."

Abimin konuşmasıyla bakışlarını ucu arasında gezdirdim. Anında kafalarini olumlu anlamda sallayınca bunu akıl edebilmişler diye düşündüm.

Bir yandan konuşurken bir yandan da içeriye adımlıyordum. Diğerlerinin sesi çıkmıyordu.

"Neyse. Iyi dime herkez, var mı bir sıkıntı? Nerdeler?" Diye pes peşe konuşurken salona girmiştim.

Boranın anlatîmından
"Neyse, iyi dime herkez, var mı bir sıkıntı? Nerdeler? " Aryanın içeri adımlaması ve pes peşe soru sormasıyla biz de peşinden gittik. Bunu kim yaptıysa ebesini aglaticaktim.

"Kimsede bir şey yok da sen vuruldun mu?" Okanın konuşmasıyla bakışlarım Aryayı taradı. Vurulmuş benzemiyordu.

"Sıyırdı galiba, hissetmiyorum bile"
Ne yani vurulmuş muydu. Hızla yanına gidip yakından bakınca omzundan sızan kanı gördüm. Ellerimi bakmak için kaldırmıştım ki geri çekilip elimi tuttu.