YARA

653 25 0
                                    

Aryanın anlatımından

Evden çıktıktan sonra hemen karakola gittim. Peşinde olduğumuz şebekenin uyuşturucu koluyla ilgili ihbar almıştık. Yalan da olabilirdi tabi ama bakmamız lazımdı. Hemen yelekleri ve silahları kuşanıp -operasyon misali- arabalara dağıldık.

Ihbar edilen adrese yakın yerlerde arabaları bıraktık ve gözetledik. Evet gerçekten bi alışveriş yapılıyordu. Benim ve Canerin ekibi arkadan dolaştık.

Emir yanıma geldi, çatıyı göstererek konuştu,
"Komserim, gözcü var." Evet gözcü vardı ama ormanlık alanda olduğumuz ve karanlık olduğu için bizi görmesi oldukça güçtü.

Emiri gözcüyü halletmesi için yukarı gönderdim. Durum onaylanınca bir anda adamların etrafını sarıp onları etkisiz hale getirdik. Adamları alırken ileride bir şey fark ettim. Ona baktığımı görünce bir anda koşmaya başladı ben de peşinden gittim. 8-10 metre sonra takıldı ve yere kapaklandi, bu karanlıkta bu kadar koşması bile iyiydi. Bir anda ayağı kalktı ve bıçak çekti ama ben hızımı alamayıp ona çarptım ve yere düştük, elindeki bıçak kolumu kesmişti. Hizli davranıp bıçak tutan elini tuttum ve aldim. Ellerini kelepçeleyince ekibin yanına gittik. O sırada da soyleniyodum,

"Gerizekalı ne diye kaçarsın acaba, sanki hiç yakalanmicaksın. Hayır bi de burnumuza kadar girmişsin, ne zannediyodun, seni göremeyiz flan mi."diye söylemiyordum çünkü kolum yanıyordu. Hayır acı değil yanma vardı düştüğüm yer zaten çamurdu mikrop kaparsa daha kötü olur du.

Karakolda işleri hallettikten sora bir de pansuman yaptırıp eve geldim. Içeri girdiğimde herkez salondaydi. Annemin bakışlarını hissedince -şayet hissetmemek elde değil. 10 metreye kadar alanı var- üzerimi değiştireceğimi söyleyip odama çıktım.

Boranın anlatımından

Arya yukarı çıktıktan sonra annemler kendi aralarında artık söyleyelim tarzı şeyler konuştular. Banimle de yemekten sonra konuşmuşlardı.

Arya aşağı indiğinde herkez ona döndü. Yüzü bi tuhaftı sanki, yorgundur herhalde diye düşünmüştüm.

"Arya, kızım biz diyoruz ki şu düğünü artık yapalım." Diye söze girdi babası.
"Ne düğünü baba?"
"Işte seninle Boranın"
"Iyi de biz anlaştık ki" dedi. Ben anlamadim ne konuda anlaşmıştık biz.
"Nasıl anlaşmışız biz?" Diye sordum
"Sen demedin mi bana 'Izin ver Arya kendimi sana sevdiriyim' diye ne evliliği şimdi." Dedi ve ayaklandı.
"Tamam ben yine kendimi sana sevdiriceğim zaten bunu reddeden yok ama insan evliyken de birbirini sevebilir hem ben her daim burda duramam, benim de yapmam gereken mesleğin var" dedim ve ben de ayağa kalktım.
"O zaman sen mesleğine ben mesleğime "dedi
"Saçmalıyorsun Arya"
"Niye saçmalıyorum ya benim burda kurulu bi hayatım var. Bir koca için mesleğimi bırakmam ben."diye çıkıştı.
"Tahin diye bi şey var Aryacim. Eş durumundan aldırabiliyorsun. Bunu sen de biliyosun." Dedim ona bir adim yaklaşarak.
" Ya ben seni sevmiyorum evlenemem diye senden kaçtım zaten, şimdi ne evliliği. "Dedi. Bu kız git gide sesini mi yükseltiyordu.
"Farkındaysan kader yine seni bana getirdi ama." Dedim bende. Herkez bize bakıyordu ama kimse karışmıyordu sanırım aramızda anlaşmamızı istiyodu.
"Istemiyorum" dedi tekrardan.

Gözlerimi sabır dilercesine kapattım, burda herkezin içinde tartışamazdık bu yüzden onu yukarı çıkarmak için,

"Sen bi gelsene benle..."dedim ve kolundan tutup peşimden çekicektim ki Aryanin aci dolu iniltisi geldi kulaklarima. Arkami dönüp baktığımda yaşlı gözler ve elime bulaşan kanla şok oldum. Yaralanmış miydi, ben onun canını mi yakmıştım.

Hemen elimi çektim, yanına yaklaşıp koluna bakmaya çalıştım ama geri çekildi ve merdivenlere yöneldi sonra durdu.

"Tamam istediğiniz gibi olsun ama..." Bana baktı açıkçası ürkmüştüm.
"Bu evlilik burnundan gelicek."Dedi ve cıktı yukarı. Allahım kalbim acımıştı resmen sanki beni yaralamışlar gibi hissettim. Onun canini yaktim...Zümreyi yarasına bakması için yukarı göndermiştik. Biz de Okan ve Berkle dışarı çıkıp olay hakkında konuşmaya başladık.

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin