BİR SÜRPRİZ DAHA

196 13 0
                                    

"Size afiyet olsun ama biz çıkıyoruz."

Bora arkamdan konuşunca çorba döktüğün kaseyi babama verip ona döndüm.

"Siz kim?"
"Sen ben işte."
"Nereye ya?"

Nereye gidiyorduk ya misafirlerim  var. Kuzenlerim gelmişti bu gün beraber zaman  geçirmiş öğlen yemeğini yemiş şimdi de akşam yemeğinde sofrada buluşmuştuk.

"Işimiz var bizim sen gel." Elimdeki kepçeyi tencerenin içine geri koyup Nevine hitabet seslendi.

"Nevin sen hallet bacım bunları. Annem, babam müsadenizle."
"Musade senin oğlum. Dikkat edin."

Elimden tutup çekiştirdiğinde bir şey diyememiş şaşkınca ne yaptığına bakıyordum. Arkamızdan da kılıftılar geliyordu anlaşılan bizimkiler hallerinden gayet memnundu.

"Bekle bir çantamı alıyım."
Kapıya geldiğimizde portmanto masasının üzerinden çantamı alıp elime verdi.

"Ben hazırladım canım."
Şaşkınca ona bakarken bunun yine bir şeyler karıştırdığını anladım.

Borayı bırakıp çantamda eksik var mı diye bakarken elimden tutup kapıya ilerletti ve ayakkabılarımı önüne koydu. Şaşkınca ona bakarken bir yandan da konusmaya başladı.

"Kocan yanında, silahın ve telefonun da çantanda daha neyin eksik diye bakıyorsun."
Gülerek ona bakarken ayakkabılarını giymiş ayağa kalkmıştım.

"Cüzdanımı  almadın anlaşılan. Dur Nevine seslendim getirsin. Ne..."

"Kocan yanında diyorum sen beni dinlemiyor musun. Ben varken cüzdanın çantandan bile çıkamaz."

"Kıromusun sen biraz?"

Ellerimi tutup arabaya ilerlerken söylendiği cümleler gülmeme neden olmuştu.

"Seviyoruz, sahipleniyoruz yine kıro oluyoruz ya. Ben anlamıyım."

Kapımı açtığında şaşırarak ona baktım. Koltuğa otururken de konuşuyordum.

"Böyle şeyler..."
Kemerime uzanmış alacakken elimi tutup kendisi aldı ve uzerumden uzanıp  taktı. Tabi bana bir şeyler olduğu için cümlemi de tamamlayamamıştım. Geri çekilirken yanağıma koyduğu öpücükle hızla geri çekilip kapıyı kapattı.

O çıkınca ben de ne zaman tuttuğum hatırlamadığım nefesimi geti verip cümlemi tamamladım.

"...yapma alışırım. Dicektim."

Kendi kapısını açıp bindiğinde neler olup bittiğini artık merak etmiyor ölümüne merak ediyordum. Merak ettigim bir konu daha vardı. Bu adama ne olmuştu. Tamam eyvallah 8 aylık bir evliliğimiz vardı, bana yakinlasiyordu haliyle kocandı sonuçta ama peki ben neden bu aralar bu kadar çok etkileniyordum.

Ne o konuştu ne de ben. Âdeta yolu dinliyorduk. Araba  orman yoluna girdiğinde  bana yaptığı doğum günü süprizi aklıma geldi. O da ormanda olmuştu. Bu adamın ormanlarla alıp veremediği neydi.

Yaklaşık 15 dakika sonra durup bana baktı. Bakıyordu, sadece bakıyordu ve konuşmuyordu. Gülümseyip ben konuşmaya başladığımda yüzündeki gülümseme gittikçe arttı.

"Tamam, bu yolun sonunda supriz var bunun farkındayım ama Bana artık öyle bakmayı keser misin acaba."

"Evet karicim, bu yolun sonunda supriz var ama suprise gitmek için bir şey gerekli."
"Ney?" Dediğimde benim önünde bulunan günesligi işaret etti. Günesligi indirdigimde kucağıma bir tane beyaz gül ve aynı beyaz bir kuşak çıktı. Elime aldığında ne olduğunu anladım ve mızmızlanarak Boraya döndüm.

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin