83

123 7 0
                                    

"Bir daha asla motora binmezsin diye düşünüyorum."
"Yok aslında binerim."

Dediğim Boranin cümlesine karşılık. Bir kaza yaptım diye motordan vazgeçemezdim. Ona kalırsa çok vurulmuş çok yararlanmıştım ama hala polisim.

"Ama annem, büyük sıkıntı cikarticak."
Dedim bu sefer ben gülerek ona baktım.
"Aynen bizimki de."

Konağın kapısına geldiğimizde Bora önden geçip kapıyı açtı yanlız herkezi avluda beklemiyorduk tabiki.

"Ya yenge bir sakın ol, bir şey olmamıştır. Arya bu yine telefonuna bakmiyor işte "
"Aynen teyze, birazdan gelirler bir sorun yoktur ve şarzının bittiğini bile fark etmemiştir belki."

"Hanim sen de sakın ol Bora küçüklüğünden beri kendi başının çaresine bakar. Bir şeyleri yoktu. Belki de sadece baş başa vakit geçirmek için kapatmışlardır."

"Arya merak edeceğimi bilir, mutlaka haber verir."
"Emin misin teyze bir daha düşün. Orduda kaybolduğunda herkez onu ararken o gizli sığınağında uyuyordu."

Nevin ve Zeynep annemi Ali baba da Şevval hanımı sakinleştirmeye çalıştıklarına göre ortalık karışmıştı.

Boranın ayak benim de el bileğim burkulmustu. O yüzden kazayı saklayamazdık, dur belki de saklardık. Allahtan kasklarımız vardı da yüzümüzde hasar yoktu o yüzden saklama ihtimalimiz vardı.

"Bora..."
"Bence de bilmesinler."

Leb demeden leblebiyi anlayan kocam benim ya. Gülerek yüzüne baktığımda beni çekip kendine yapıştırdı ve yan yana yürümeye başladık. Benim elimdeki sargı onun arkasında kalmıştı o da benden destek alarak topallamadan yürüyebiliyordu.

"Işte, işte geldiler işte. Yenge!"
Nevin in bağırmasıyla bakışlar bize döndü ve annem de hızla bana gelip sarıldı sonra da Boraya tabi.

"Annecim ne oldu?"
"Seni var ya bu yaştan sonra döverim bak. O telefon boşuna mi alındı kızım sana! Sen de öyle! Çıktınız motorla daha da haber alamadık. Ne kadar korktum haberiniz var mı. Nerde evlâdım sizin telefonlarınız. Dışarı çıkılmadan önce o telefonlar şarj edilecek. Anladiniz mi beni."

Hem Boraya hem bana bağırarak konuşmasının üzerine elimle asker selami verdim. Bana dayanamazdı sonuçta.

"Emredersin Amirim!"

Mutlu olacağını düşünürken gözlerindeki şaşkınlık.

"Güzelim ne yaptın?"
Kulağıma gelen fısıltı sonra da görüş acıma giren sargı ile ben de bir siktiri çektim açıkçası.

"Bu ne Arya! Ne oldu sana? Bora?"
"Annem sadece burktum. Çimende kaydım ve düştüm hepsi bu."

Hay aksi ben nasıl böyle bir şey yaptım ya.
"Arya beni deli etmeye mi calisyorsunuz, telefonları açmıyorsunuz eve de sargiyla geliyorsunuz. Kafayı mi yedirtceksiniz siz bana."

"Bora senin ayağına ne oldu?"
Aynı şekilde Şevval hanım da Boraya sorular sorarken etrafa kurtarın bakışları atıyordum.

"Annem işte ben düşdüm haliyle Borayı da çekince o da düştü."

"Hanımlar yeter, işte burktum diyorlar tamam bırakın da dinlensinler o zaman. Yarın kına var bak eli ayağı düzelsin çocukların."

Bu kargaşanın içine girmeye bir babamın yüreği yetmişti.

Biz yavaş yav ass eve adımlamaya başlarken bir yandan kuzenlerimiz de pesimizden fısıldaşmaya başlayıp bizimle geliyorlardı. Hicbiri inanmamıştı tabiki.

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin