MARDİN YOLCULUĞU

135 9 0
                                    

"Güzelim, ne yapıyorsun?"

Mutfak kapısından giren Boraya kısa bir bakış atip elimdeki reçel kavanozunu annemin bizim için hazırladığı kutuya yerleştirdim.

"Bir şeyler koyuyor annem. Onlari yerleştiriyorum."

Tezgahtaki kutuya bakarken konusmustum. Arkamdan çekip sarildiginda kısa bir an duraksadım.

"Sen bana kızgın mısın hala?"
"Kızgın mi? Ne münasebet Boracim kızgın ne demek ofkeliyim ben sana karşı. Çek ellerini!"

Dedim ama çekmemişti tabiki. Iki gün önce o yatta beni daha doğrusu bizi denize atmıştı. Sonradan gelip utanmadan suyun içinde beni öpmüştü. Neymiş havada, karada, suda hep onunmuşum istediği her yerde beni öpebilirmiş. Atladığın bir şey var Bora efendi. Ben yüzme bilmiyordum. Işte sırf yüzme bilmediğim için de denizin için de Boraya ahtopot misali sarilmistim. Gerci o da bana sarılmıştı beni bırakmamıştı ama olsun yine de ona çok sınırlı olduğum zaman yine ona tutunmak zorunda kalmıştım. Ama Yata geri çıkınca tribimi atmış hatta onu bu sefer ben denize atmıştım.

"Aryam, güzelim. Alış diye böye bir şey yaptım. Hem bence sen de çok mutlu oldum uzun zaman sonra suya girdin. Hem bak bir şey soylıyım, sana bir sürprizim var."

"Aayy Bora ya, saçmalama. Sürpriz sürpriz sürpriz. Ne kadar masraf yapıyorsun farkındasın dime."

Arkama dönmeye çalışmıştım ama musade etmemişti.

"Ne masrafı Aryam ya, ihtiyacımız olan bir şeydi bu."

Kaslarım catilmiştı ama bunu o görmüyordu tabi.
"Sen neyden bahsediyorsun şu anda. Hem sürpriz diyon hem ihtiyaç vardı diyon."

"Bir istanbula gidelim görürsün."
"He bir de orda mi?"

Bası omzumdayken olumlu şekilde sallamaya başlamıştı.

"Tamam o zaman. Biz bu akşam mi çıkıyoruz, sabah mi?"

Burdan Mardine gidecektik. Farhan ve Zeynep icin küçük bir düğün duzenleniyordu. Gerci Mardinde o asiretlerin icinde ne kadar kucuk olcaksa artik. O yuzden hepimiz Boraların uçağıyla Mardine gidecektik.

"Ayşe annemlere de uyarsa bu akşam çıkalım güzelim."
"Tam zaten öğlende herkez bize gelicek o zaman sorarız. Kime nasıl uyarsa artık."

"Arya, nerdesin kızım?"
Annemin sesini duyunca Boradan ayrıldım hemen kapıya döndüm. Annem de az sonra kapıdan girmişti zaten.

"Heh, burda mısın? Aaa oğlum sen ne zaman uyandın?"
"Yeni uyandım anne."

Bora da benim gibi belini arkadaki tezgaha yaslamış annemle konuşuyordu.

"Iyi iyi. Kızım kuş üzümleri daha olmadı olduğunda ben yapar gönderim tamam mi. Şimdi bunu da al köy o kutuya."

Elindeki mısır ununubana verdiğinde aklıma kuymak geldi ve alıp kutuya koydum. Satın alınan mısır unları da güzeldi ama bunları annem kendisi yapıyordu.

"Annem halamlar geliyorlar dime."
"Geliyirl asr kizim, ne zaman çıkmayı düşünüyorsunuz?"

Boraya baktığımda o k9nusmaya başladı.
"Anne eğer uyarsa bu akşam çıkalım diyoruz ama hepberaber olalım istiyoruz o yüzden isterseniz yarın da gidebiliriz "

"Biz babanla konuştuk halanlar da onay verdi bu akşam için gidebiliriz oğlum. Arya teyzeme söyledim ama eniştem sıkıntı çıkartır diye gelemiyor malesef."

"Olsun annem, Zeynebin de kaderinde bu varmış. Hem biz varız yanında."
"Ama Cemale Sümeyye geliyor."
"Onlar için nasıl izin aldılar peki teyzeme izin vermemiş eniştem onlar nasıl geliyor?"

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin