94

163 7 3
                                    

Karşımda yanan araba, hayatımın düzene girmesinin temsili resmi olan, bütün şansımı onda kullandigim, kızım gibi gördüğüm arabam.

"Çıldırıcam ya!"
"Komserim sakin olun. Bunu yapanı bulucaz."

Köyde patlama haberini aldığımda onlara komser olduğumu söyleyip  kimliğimi göstermiştim. Sonrada buraya gelmiştik. Şimdi ormanın kenarında oturmuş arabamın yanışını izliyordum.

Uzaktan gelen siren sesiyle itfaiyenin geldiğini anladim ama tabiki de merkezden baya uzakta olduğumuz için geç kalınmış olduğunu da biliyordum.

Adamların hızlı çalışmasını sanki bir ruhsuzmuş gibi izliyordum. Hortumu çözmeleri, tazikli suyu açmaları, bu saatten sonra neye yarardı ki. Zaten itfaiye gelene kadar 20 dk geçmişti patlama bile gerçekleşmişti.

"Arya!"
Adımın haykırılmasıyla bakışlarım yola kaydı. Bizim çocuklar gelmişti.
Borayı gördüm. Basını ellerinin arasına almış çıldırmış şekilde yanan arabaya bakıyordu. Cok kanima dokundu bu sahne ne hakkim vardi insanlari bu kadar korkutmaya. Kimin ne hakki vardi!

"Aryanın arabası o! Lan! Lan Aryanın arabası o ne oluyor, Arya!"
"Siktir! Nevin?"

Boranın ve Canın donuk bakışları arabadayken seslenmek gerektiğini şoktan dolayı ben de sonradan fark ettim.

"Bora"
Tiz çıkan sesime karşılık bakışları beni buldu.
"Aryam? Oh çok şükür, çok şükür Allahım çok şükür. aklım çıkt. Allahım çok şükür. 

Bora bana doğru gelip sarılması sürekli sükretmesi, beni sanki içine sokacakmış gibi sıkması ve benim de nefes alamamam, sanirim kafayi yemisti. Ama kafayi yiyen sadece o da degildi. Canın fısıltı gibi çıkan sesini duymuştum.
"Nevin?"

Arabaya ilerlemeye başladığında yalnış anladığını da fark ettim. Boradan hemen ayrıldım.

"Can, hayır hayır dur! Nevin arabada değil."

Cümlemle beraber adeta gözleri parlamıştı. Allahım yine benim yüzünden çevremdekiler tehlikeye girmişti.

Canin  bakışları çevreyi tararken Nevini görmediğinden olacak ki soru dolu gözlerle bana baktı.

Can ve Boraya dalıp diğerlerini unutmuştum. Farhan ve Zeynep hariç diğerleri burdaydi. Zeynep iyi miydi acaba?

"Zeynep nasıl? Bize ulaşamadığında aklına kötü şeyler gelir zaten hassas. Bir şey söylediniz mi ona?"

Cevabi veren Şahin oldu.
"Yok, biz haber alınca arabanın arza yaptığını sizi almaya geldiğimizi söyledik. Ne olur ne olmaz diye."

Düşündükleri için minnetle onlara bakıyordum. Kız zaten Mardindeyken bir tehlike geçirmişti ikincisi yasanmamaliydi. 

"Artık anlatıcakmısın! Bu nasıl oldu?"
Boranın sinirli sesine karsilik arabama tekrar baktım. Mala önem vermem flan ama bu farklıydı ya gerçekten bir tomar para gitmişti. Ne kadar ben almasam da gitti işte.

"Ben zaten nöbetten çıktığım için şarjım azdı ve bitmişti. Nevinden navigasyona bakıyorduk ama o da şaşırdı. Yani bilmiyorum çekmedi galiba. Navigasyon bizi bu ormana getirdi."

Gecenin karanlığında tekrar ormanı süzdüm. Kim bilir başımıza daha neler gelicekti. Burdan ayrılmasaydık o arabada biz de olabilirdik.

"Ikimizde geliş yolunda böyle bir yeri hatırlamadığımız için kenara çektim. Yani ne bilim, ben normal bir telefon çekmeme durumu sandım. Sonra işte indim arabadan, telefon elimde ilerledim belki çeker de size haber veririz diye ama o da olmadı. Hızla bir motor gelip tekere sıktı sonrasında."

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin