HASTANIZ UYANDI

378 20 0
                                    

Farhanın anlatımından

"Zeynebim, güzelim bak Arya sevdiklerine bi tepki verdi. Uyanacak Insallah. Sen de ver gülüm, sen de bana bi işaret gönder. Işaret flan bırak bana bizzat kendini ver Zeynebim. Bu kadar uyumazsin ki sen. Yat yat her yerin acımadı mi zaten. Hadi bi uyan, uyan da sana duygularımı açıyım. Burda sen uyurken söylediklerimi sen uyanıkken de dile getiriyim. Bana karşılık vereceksin dime Zeynebim. Beni duyuyomusun bilmiyorum ama bu adam sana ilk gördüğü günden beri deli gibi aşık. Sana söylediklerim için özür diliyorum. O gün seni biriyle sarılırken gördüğümde kimsede hissetmediğim duyguyu hissettim. Kıskanclıktı bu çok sonradan anladım. Sonradan pişman oldum tabi kuzenin hatta süt kardeşin olduğunu öğrenince kendime etmedigim hakaret kalmadı be güzelim. Beni affedebilecek misin bilmiyorum ama ben pişmanım. O zaman seni kaybetme korkusu kaplamıştı içimi, şimdi o korku daha fazlaca var be Zeynep. Ac o toprakla birebir olan gözlerini."

Tuttuğum ellerini dudaklarıma yaklaştırıp öptüm. Sonra da yüzünün her yerini ezberleriğim halde yine ezberler gibi bakıp odadan çıktım.

              3 GÜN SONRA

Boranın anlatımından

Gozlerimin daldığı koltuktan panikle uyandım. Sanki birisi beni dürtmüştü ama etrafta Okandan ve Berkten başka kimse yoktu olar da zaten karşıdaki koltukta gözlerini kapatmışlardı. Saate baktığımda üçe geldiğini gördüm. Sevdiğimin camına yaklaştım ve yüzünü yine ve yine incelemeye başladım. Zaten beyaz olan teni iyice beyazlamıştı. Ben hala gözlerimi kadınımdan alamamışken bağlı olduğu makineler ses yapmaya başladı. O kadar korkuyordum ona bi şey olcak diye camı yumruklamaya başladım. Arkamdan Okanin beni tutup sakinlestirmeya çalıştırmasıyla hemşirelerin geldiğini ve perdeyi kapattıklarını gördüm. Avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Perdeyi açmaları için cami tekrardan yumruklamaya başladım. Sonra da olduğum yerde çöktüm sırtımı duvara verim düşünmeye çalışıyordum.

"Bi şey olmamıştır dime. O dayanıklıdır. Bi şey olmamıştır ona. Benim karım beni bırakıp gitmez dime. Allahım yardım et. Onu alma benden Rabbim, yalvarırım alma..." daha çok kendi kendime konuşuyordum. Tekrardan kaybetme korkusu kaplamıştı içimi. Ben ağlıyordum, ben gerçekten ağlıyordum, gözlerimin önü bulaniklaşıcak derecede ağlıyordum. Kafamı kaldırıp Okana baktığımda durgun oldugunu ve gözlerinde parlayan yaşları gördüm. Ne zamandir doğru duzgun ablamla bile vakit gecirmiyordu. Kardesi cok degerliydi onun için bunu anlamıstim. Berk ise duyacağı şeyle kendini kaybedicek gibi duruyordu.

Doktor kapıdan çıktığında korkuyla ona baktım ama o aksine gülümsüyordu. Allahım düşündüğüm şey mi acaba...

"Gözünüz aydın, hastamız uyandı." Diye müjdeyi vermişti bize. Üçümüz de öyle bi kahkaha atmıştık ki karşımızdaki adam bize tuhaf tuhaf bakıyordu.

"Durumu nasıl peki. Normal oda için erken mi ya da yanına girebilirmiyiz?" Diye pes pes sıraladı Berk sorularını. O da bu günü bekliyordu ve görmek istiyodu.

"Normal oda için erken isterseniz biriniz şimdi girebilir ama 5 dakika. Hastanın ağrısı hala çok var. Biraz dan ağrı kesici yapilcak ve bu onu uyutacaktir." Dediginde bir anda atıldım.

"Nasıl ya uyutucaz, ya uyanmazsa? Bu kız yeni uyandı daha." Dedim korkuyla. Berk gülerek bana döndü,

"O öyle olmuyor abi, korkma bu ablamın acısız uyku çekmesi için." Dedi.

Doktor yanımızdan gidince birbirimize baktık. Kim gireceği belliydi zaten. Okanla birbirimize bakıp onayladıktan sonra

"Sen gir kardeşim. " dedim Berkin omzuna elimi atarak. Çok kötü durumda görünüyordu ve eve gitmeyi kabul etmiyordu. Arya belki onu ikna ederdi. Şaşırarak bana ve abisine baktı.

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin