🕊..28

710 38 11
                                    

Safiye kulağına iliştirilen papatyayla hem korku hem de mutluluk duygusunu aynı anda yaşar. İçinden bir ses o papatya ona değdiği için alıp atmak isterken bir diğer yanı ise kocasının bu ince düşüncesine hayran kalmıştır. Kendini sıkar ve Naci'yi kırmamayı tercih eder. Hamileyken hormonlara rağmen bunu başarmak çok daha zordur.

S: Şey.. Gidelim mi artık?

N: Olur gidelim.

Naci arabaya yönelir. Dezenfekte ettikten sonra oturtur karısını. Kendi de oturup apartmana sürer.

Tüm bunlar olurken Gülben ve Neriman ortaklaşa kurarlar sofrayı. Safiye'nin daha aşermeleri başlamasa da tedbir olarak Han'ı alışverişe gönderirler. Ellerinde poşetlerle giren Han kollarını tutar.

Han: Kollarım koptu be. Hepsini ablam mı yiyecek şimdi bunların?

G: İki canlı o. Ne zaman ne aşerir bilmiyoruz ki.

Hikmet şaşkınca bakar.

H: Ne bu poşetler böyle? Kıtlık çıktı da yiyecek mi stoklıyoruz?

Han: Yok baba ablam aşerirse diye.

H: Oğlum almadan evde var mı sorsanıza bi. Naci sabah bu poşetlerin iki katını almış gelmiş. Dolapta yer bile yok.

G: Oh valla ya. İyi ki bir hamile ablam. Yesin de yeğenimm doysunnn.

H: Yeğenin bu gidişle yemek olarak doğacak. Sonradan ayakları çıkacak.

G: Ya babaaa ablamın yanında da böyle konuşma bak.

Neriman: Ne zaman geliyorlarmış.

Han: Aradılar demin yoldalarmış.

G: Heh iyi gelsinler otururuz hemen sofraya.

Han: Ablam çok hassas laflarımıza dikkat edelim olur mu? Baba özellikle sana söylüyorum bak.

H: Aaa delinin zoruna bak. Gören de ağzımda laf durmuyor sanacak.

Gülben kıkırdamaya başlar. Bu sırada anahtar sesi duyulur. İçeri geçen Naci anahtarı kapıdan çıkarır.

N: Geç Safiye'm içeri.

S: Naci yolu biliyorum daa.

N: Biliyorum bildiğini. Ama dikkat edelim her şeye.

S: Buna ne dikkati?

Han: Abla hoşgeldiniz.

S: Hoşbulduk da Han nolur Naci'yi oyala bir şey yap.

Han: Niye sonra telefonlarını kapıyorsun elinden.

Han güler. Safiye ters ters bakar.

S: Sen görürsün ama. Bak ben neler yapıcam hepinize.

Gülben koşup gelir.

G: Abla sofra hazır hadi gel ye bir şeyler.

Safiye bakış atar.

S: Sofra mı? Ne yaptınız ki?

G: Senin sevdiklerinden işte abla. Pilav, çorba falan.

Safiye mide bulantısını yok saymaya çalışarak başını sallar ama daha düşüncesi bile midesini bulandırmıştır.

S: İyi iyi. Siz geçin sofraya geliyorum ben ellerimi yıkayım.

Herkes sofradaki yerini alır. Naci diken üstündedir.

N: Safiyee! Nerde kaldın?

Diye seslenir. Han şakalaşır Naci ile.

Han: Baba olma heyecanı tabi hep.

Naci bakış atar.

N: Öyle evet. Sorun mu var?

Han: Ne sorunu canım aşk olsun.

Safiye gelir. Oturur.

S: Aman iki dakika bırakmadınız.

N: Seni merak ettim.

S: Naci daha ilk aylardayız. Son ayda napacaksın çok merak ediyorum.

Han: Onu ben de çok merak ediyorum işte.

H: Son ay mı? Faturayı yatırmayı mı unuttunuz yoksa? Vah vahh.

S: Baba fatura ne alaka şimdi? Onu nerden çıkardın?

H: Ben biliyordum başıma geleceği. Tabi o cimri Esat damat olarak geldi ya. Faturamızı da ödeyemedik.

Herkes şaşkınca bakarken gülmemek için de çaba sarf ederler.

G: Baba Esat ne alaka şimdi ya? Naptı sana kocam?

H: Ee cimriii yalan mı? Kocan o kadar cimri olmasın o zaman.

G: Ne cimrilik yaptı sana?

H: Fatura ödememiş söylediler ya. Bak Naci'ye hem fatura ödedi hem baklava aldı bana. Seninki ne yaptı hiç?

G: Baklava alsa sevecek misin yani baba? Tek sorun baklava mı?

H: Evet. Bir de sucuk.

S: Ya midemi bulandırmayın şimdi.

H: Zevksiz. Miden baklavadan mı bulandı?

Naci atlar.

N: İlk aylarda normal Safiye'm tabi ama..

Han: Yarın doktor söyler gerekeni zaten.

S: E siz baya baya kararlısınız. Götüreceksiniz beni hastaneye.

N: Safiye.. Konuşmuştuk...

S: Ay tamam tamam demedim bir şey. Ben kalksam olur mu?

N: Ama hiçbir şey yemedin.

S: Kokuları bile midemi bulandırıyor Naci.

N: Şey.. Tamam sen geç odaya dinlen. Acıktığında ben hazırlarım sana.

Safiye cevap bile veremez. Yüzü solar yine bembeyaz olur. Odaya gider. Pijamalarını giyip girer yatağa. Eli karnındadır hep. Çok yorgundur. Özellikle ilk hamileliği olduğundan bedeni çok yorgun düşüyordur.

Sofra toplanır. Naci de geçer odaya. Safiye'nin yanına uzanır. İzler onu. Elini usulca karnına koyar. Okşar.

N: Sen anneyi çok mu yoruyorsun? Biliyorum sen de benim gibi kıyamayacaksın ona hiç. Onun o güzel kalbini gördüğünde annen seni de sevgisiyle sarıp sarmalayacak... Senin en büyük şansın annen olacak bebeğim...

Safiye gözlerini aralar. Gülümser.

S: Naci..

N: Safiye'm...

Safiye Naci'nin elini tutup nazikçe çeker yanına. Yanına uzanan Naci de kollarına sarar karısını.

N: Daha iyi misin?

S: İyiyim.

N: Hiçbir şey yemedin Safiye'm.. Bir şeyler mi yesen?

S: Hiç canım istemiyor...

N: Tatlı ekşi bir şey.. Aşeriyor musun peki hiç? Hemen onu bari alayım.

S: Yok..

Gözlerini kapatırlar. Uyku moduna geçtikleri an Safiye açar gözlerini kocaman.

S: Naci.. Kalk aşeriyorum kalk..

Papatya KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin