Gündüz yine bir şekilde koşuşturmacayla geçmiş, Naci'nin şuan kitapçıda olduğunu düşünerek gününü geçirmiştir Safiye. Kendini avutmak şuan daha kolayına gelmiştir belki de. Ama bilhassa akşam olurken özellikle de eşinin tam işten gelme saatinde buruk bir hüzün kaplar yine içini. Gözleri kapıdadır hep. Akşam yemeği için sofra kurulup da tüm aile masaya dizildiğinde ise gözü yine kocasını aramıştır. Onun yeri boştur...
S: Hadi afiyet olsun.
H: Yine mi sebze Safiye?
Karan dedesine bakar.
K: Deydeee amaaa şebşee çok faydayııı. Baybamm öyle diyoo. Şen dee yeee.
H: Oğlum bana yıllardır sebze yedire yedire manava döndürdüler içimi.
Nazlı kıkırdamaya başlar.
Nazlı: Amaaa manavdaaa meyveee şatılıyyy. Şebşee diiilll kiii.
S: Benim akıllı çocuklarım. Bakmayın siz dedenize. O sağlıklı beslenmekten ne anlar.
H: Ne mi anlar? Kızım ya makarna ya brokoli yiyoruz yıllardır.
S: Baba başlama yine ya. En azından bu akşam dur da.
H: Niye ne farkı varmış ki bu günün diğerlerinden?
Hikmet yine bir an için unutsa da ikizler buruk bir sesle aynı anda konuşur.
N/K: Baybammm yokkk.
Kalkıp hemen annelerine sarılırlar. Safiye'nin ise anında dolar gözleri... Evet Naci yoktur... Sevdiği adamın olmadığı dakika bile asır gibi gelir ona.
S: Aa amaaa Nazlııı, Karannn hadi bakalımmm annecim yemeğiniz bitmedi sizin.
Safiye iki çocuğuna da bir şeyler yedirir. Kendisi de göstermelik atıştırır. Gün sonunda ikizlerinin ellerinden tutup odalarına götürür yatırmaya. Kucağında da Duru vardır. Odaya girdiklerinde annelerinden yardım alarak giyinirler pijamalarını. Sonra da her ikisi de yataklarına girerler.
Nazlı: Aynecimmm.
S: Efendim güzel kızım.
Nazlı: Baybamm yok yaa hanii.
S: E.. evet...
Karan: Koykayşann geyy yanımışaaa oluy muu?
S: Birtanelerim benim. Korkmam ben. Ama siz korkmasanız da gelebilirsiniz.
Diyip göz kırpar. İkizlerin üzerini örter ve alınlarından öper. Kucağında Duru'yla çıkacakken kızının elini kaldırıp el sallatır.
S: İyii geceler diyor kardeşiniz sizee.
Duru sırıtır el sallarken. Nazlı ve Karan da heyecanla el sallarlar kardeşlerine. Safiye Duru'yu da alıp kendi odasında geçer ama attığı her adımda ayakları geri geri gider aslında. Naci'siz her şey gibi bu oda da bomboştur... Kokusu vardır ama... Ona sığınmaya karar verir en azından bu gece için....
S: Gel bakalımm annecimmm. Sana da giydirelim pijamalarını.
Safiye özenle miniğine pijamalarını giydirip oynar onunla. Duru annesinin büyüleyici sevgisiyle şimdiden çok şanslıdır. Emerek uyuyakalır sonunda. Safiye usulca beşiğine yatırır kızını. Sonra da kalkıp dolabın kapağını açar. Amacı ordan geceliğini almakken gözüne ilk çarpan kocasının giysileri olur. Uzanıp usulca Naci'nin koyu yeşil hırkasını alır... Nasıl da yakışıyordur bu ona... Gözlerinin rengini daha da ortaya çıkarıyordur. Hoş Safiye bunu söylediğinden beri Naci ne zaman kendine yeni bir kıyafet alsa hep koyu yeşile rastlanır bir yerde. Bu düşünce Safiye'ye tebessüm ettirir. Hırkayı alıp yatağa, tam Naci'nin yerine o varmış gibi serer. Kendi geceliğini de giyip yataktaki yerini alır. Naci'siz buz tutan eli ve ayağını saymadan hırkasına sımsıkı sarılır. Kokusunu arar bir parça... Daha fazla dayanamaz. Gözyaşları artık akmaya başlar. Telefonu alır eline. Aramak ister.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Kadın
Romance🌼Hayallerimi Sığdırdım Bir Papatyanın Kokusuna...🌼 🕊 ...papatya gibi kokuyorsun...🕊