Muhteşem bir kahvaltının ardından Naci kitapçıya girer. Çok huzurludur. Ailesiyle yaptığı o kahvaltı çok iyi gelmiştir ona. Dükkana girer girmez mutfağa geçer. Çayın altını yakar. Kitap raflarına geçip yeni gelecek kitapların yerlerini ayarlamaya çalışır. Arkası dönükken dükkanın kapısının açıldığını duyar.
E: Kolay gelsin.
N: Sağolun hoşgeldiniz.
Diyerek döner arkasını. Döndüğünde müşteri görmeyi beklerken umduğu gibi olmamıştır. Arkasındaki Erdem'dir.
N: Erdem?
E: Naci... Müsait misin?
N: Müsaitim geç lütfen.
Erdem Naci'nin daha ılımlı haline şaşırsa da bu durum işine gelir.
N: Çay?
E: Zahmet olmayacaksa...
N: Olmaz.
Naci hazırladığı çaydan birer bardak koyup gelir. Otururlar karşılıklı.
E: O gün için özür dilemem gerektiğini düşündüm.
N: Benim de özür dilemem gereken yerler var. Çok sert çıkıştım sana da.
E: Öğrendin mi?
N: Safiye anlattı biraz.
E: Safiye'ye ne mutlu... Ben o gün gözlerinizde gördüm biliyor musun? Ne kadar aşık olduğunuzu gördüm. Çok sevindim de adınıza.
N: Biz çok zor kavuştuk Erdem. Önce sınıfımı değiştirdim onun için sonra hayatımı... Ailemdeki herkesi tek tek kaybederken sadece onun hayaline sarıldım ben. Sonra bir gün bana öleceğimi söylediler. Yemin ederim korkum ölümden değildi. Ona son kez sarılamadam ölmekti benim korkum. Çıktım sevdiğimin karşısına... Ama zor oldu. O zaman bile zor oldu. Hastalık dahil tüm engelleri bir bir aştık. Şimdi 3 evladımız var şükür. Ben Safiye'me bu kadar aşıkken Gülru bunu bozabilir mi?
E: Asla. Hiçbir zaman ihtimal vermedim bile zaten. Benim Safiye'ye bir minnet borcum var.
Safiye kapıda belirir o an.
S: Naci? Erdem?
N: Safiye'm? Hoşgeldin.
E: Safiye...
S: Naci telefonunu unutmuşsun da onu getirmiştim. Erdem'in burda olacağını hiç beklemiyordum.
N: İyi yapmışsın teşekkür ederim güzelim. Erdem konuşmaya gelmiş.
E: Safiye'nin de burda olması iyi oldu. Söylediklerimi onun da duymasını istiyorum çünkü.
Safiye başını sallar. Masadaki yerini o da alır. Naci'nin yanı başındadır. Erdem ikisinin aşkını gördükçe tebessüm eder.
E: Benim sana bir minnet borcum var Safiye.
S: Ben ne yaptım ki Erdem? Eğer kavuşmanızı sağladım diye diyorsan...
E: Hayır. Biliyor musun biz sadece 5 gün evli kalabildik.
S: B..beş mi?
E: Trafik kazasında kaybettim ben karımı. Ama hep sana minnet duydum. Herkes yazık oldu zaten ölecekmiş evlenmeselerdi dedi biliyor musun? O nasıl söz? Bir dakika bile onun yanında cennetimdi benim... Sen olmasan 5 gün bile evli kalamayacaktık. Kokusunu bu kadar yakınından duyamayacaktım. Hep keşke diyecektim. Sen bana aslında koca bir servete bedel anlar hediye ettin o günden sonra. Ben kaybettim karımı ama siz mutlusunuz. İnan çok seviniyorum sizin için. Belki kızacaksınız ama yıllar sonra Gülru bana geldi. Sevgili gibi davranmamı istedi. Amacını anladım aslında. Safiye'nin geçmişinden vuracaktı sizi. Başkasını bulamasın en azından engel olayım diye kabul ettim. Biliyorum hataydı ama özür dilerim. Asla kötü niyetim yoktu.
Erdem'in sözleri bittiğinde hepsinin gözlerinden yaşlar süzülüyordur. Erdem karısına ağlarken Safiye ve Naci de kavuşamama ihtimallerine ve Erdem'lerin acısınadır...
N: Erdem.. Ben seni anladım. Teşekkür ederim.
S: Gülru'ya gelince... O işi ben hallettim.
N: Konuştun mu?
S: Konuştum hayatım... O defter artık kapandı.
N: Safiye'm...
S: Sonra konuşalım hayatım nolur.
Erdem'in helallik alıp gitmesinin ardından Safiye kocasına döner.
S: Naci... Benimle anneme gelir misin?
N: Annene mi?
S: Veda etmiştim ona ama son bir şey kaldı. Seni.. çocuklarımın babasını ona göstermek istiyorum. Yanıldın anne demek istiyorum. Buna ihtiyacım var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Kadın
Romance🌼Hayallerimi Sığdırdım Bir Papatyanın Kokusuna...🌼 🕊 ...papatya gibi kokuyorsun...🕊