🕊..14

1K 36 8
                                    

N: Tamam da Safiye'm nereye söyle eğer kötüleşirsen falan bileyim hemen gelirim aklım sende kalmaz.

S: Sen bana demiş miydin Naci? hem benim de aklım sende kalmıyor muydu? işim var dedim hadi akşama görüşürüz.

N: Öyle olsun bakalım Safiye hanım ama bunun intikamını fena alırım ona göre.

S: Nasıl istersen.

Diyip safiye naciye göz kırpar. Naci yine o sırıtışını atar ve ikisi de evden çıkarlar. El ele birlikte kitapçıya kadar giderler. Kitapçının orda Safiye'nin ayrılması gerekir.

S: Tamam Naci benim bundan sonra biraz daha ileriye gitmem lazım hadi görüşürüz.

N: Safiye'm bak kötüleşirsen falan hemen beni arıyorsun tamam mı bak aklım sende kalmasın. Arada bir ara iyiyim diye haber et beni. Ya da ben ararım sen aramadan bi yoklarım seni iyi misin diye.

S: Aa Naci abarttın da tamam ararım seni hadi hadi geç kalma işine.

Naci başını sallasa da aklı şimdiden kalmıştır karısında. Safiye ise asla yapmam dediği her şeyi sırf sevdiği adam için gözü kapalı yapıyordur. Elinde tuttuğu çantasını sıkı sıkı kavrayarak ilerler. Sonunda büyük bir binanın önünde durur. Derin bir nefes alıp girer içeri. Zaten daha öncesinden doktorun haberi vardır. Girişte karşılar doktor onu.

D: Safiye hanım.

S: Evet benim.

D: Telefonda konuşmuştuk değil mi? Sibel Ataç'ın yakınıydınız.

S: E..evet öyleyim.

D: Neyiniz oluyor Sibel hanım?

S: Neden sordunuz?

D: Yıllardır kendini kötü hissettiğinden oğlu Naci bey geldiğinde bile karşısına çıkmıyor kendisi ama sizi söylediğimde hemen kabul etti. Bu yüzden merak ettim.

S: A..annem... annem oluyor.

D: Sibel hanımın bir kızı olduğundan haberim  yoktu. Kayıtlarda da yazmıyordu.

S: Ş-Şey b-Ben geliniyim.

D: A öyle mi pardon.

S: Kızı da sayılırım canım kasılmayın o kadar

Diyip safiye hem kendi gerginliğinden kurtulmaya çalışır hem de ortamı yumuşatmaya çalışır.

D: Buyrun odası şu tarafta size oraya kadar eşlik edeyim.

S: T..tabi teşekkürler.

Odaya gidene kadar Safiye'nin kafasında binlerce şey geçer. Heyecandan nutku tutulmuştur. Usulca açılan kapıdan içeri kayar gözleri.

D: Ben sizi yalnız bırakıyım.

S: tamam.

Doktor çıkar. Sibel ise camdan dışarı bakıyordur. Gözleri boşluğu izler hep. Safiye kapanan kapı sesinden başka ses duymaz odada. Daha da gerilir. Yanına yaklaşır.

S: Ş..şey.. merhaba.

Sibel yüzüne bakmadan konuşur. Gözleri camdadır.

Sibel: Merhaba diyen kadın sesi kimin?

Safiye anlar hastalığın ilerlediğini.

S: S..safiye ben..

Sibel anında başını kaldırır bakar hemen.

Sibel: Naci'min Safiye mi? Bu ses?

Safiye başını sallar.

S: E..evet...

Diyip çantasından çıkardığı örtüyü serip yanına oturur.

Sibel: Ah benim güzel kızım..Nacinin anlattığı kadar da varmışsın.

S: Ne,ne dedi ki?

Sibel: Hep senin güzelliğini,kalbinin saflığını,merhametini,içindeki o ölmeyen çocuğu söyler dururdu ve tabiki sana bitmeyen gün geçtikçe daha da aşık olduğunu...

Safiye bunları nacinin annesinden duyunca çok duygulanır. Nacinin annesinin kendisine böyle yaklaşacağını hiç tahmin etmemiştir.

S: Ama.. Naci size son geldiğinde.. Görüşmemişsiniz.

Sibel: Öyle gerekiyor. Baksana halime. Aklını kaçırmış bir anne.. Kim ister ki?

S: Naci.. beni her şeyimle bile seviyorsa annesine hiç kıyamaz.

Sibel: Öyle değil işte.

S: Ama... naci sizi düğünümüze çağırmak için gelmiş son gelişinde.

Sibel kocaman bakar.

Sibel: E..evlendiniz mi?

Safiye dolu gözlerle başını sallar.

S: Evet.. çok yeni daha.

Sibel'in de gözyaşları akmaya başlar.

Sibel: Gelsem rezil ederdim inan. Gelmemem iyi bile oldu.

S: Niye öyle diyorsunuz?

Sibel: Beş dakika sonra benimle böyle konuşamayacak durumda kalabilirsin  nedeni mi kalmış?

S: Bu annesi olduğunuzu değiştirmez. Şimdi Naci'nin doğum günü gelirken sşİ de yanımızda istiyorum o gün.

Sibel: Asla.

S: Biliyor musunuz bende bazı günler sizin korkunuzun aynısını yaşıyorum.
Sibel: Nasıl yani?

S: Benden naci size bahsettiyse benle ilgili her şeyi biliyorsunuzdur. Ben bazen istemsizce krizler geçirebiliyorum ve sevdiklerimin güzel günlerini mahfetme korkusu beni mahfediyor.

Sibel: S..söylemedi ama bu başka bir şey..

S: Değil sibel hanım...  bakın orda olmanız Naci için çok mühim

Sibel: Yapamam Safiye.

S: Ben yapamam derdim hep.. ama artık Naci için yapamayacağım şey yok.. ona olan aşkım... değeri öyle büyük ki... O yanımda kalsın her şeyi başarırım ben.

Sibel: Y..yapamam Safiye.

S: Artık siz de benim annemsiniz. Sizi de görmeyi çok isterim. Hem saçmalasanız bile ne olacak ki oğlunuzun ve kızınızın yanında saçmalayacaksınız. Lütfen naci de çok sevinir. Hem düğüne gelmediniz diye de çok üzülmüştü.

Sibel: Durumumu biliyorsun safiye. Oğlumun mutlu gününü mahfedemem. Beni öyle hatırlasın istemem. Ya o özel günün iğrenç detayı olursam?

S: Sizi en iyi ben anlarım. Söz veriyorum gelirseniz öyle bir durumda sizinle ben ilgilenicem.. hem uzun sürmeyecek günün sonunu baş başa geçirmeyi düşünüyoruz...

Bu lafa Sibel gülümser.

Sibel: Onu çok sev tamam mı? Benim sevdiğimden daha çok sev ki yanında olamasam da içim huzur dolsun.

Safiye'nin gözlerinden yaşlar süzülür.

S: Onu kendimden bile çok seviyorum.. sevicem..

Sibel: G..gelicem o gün.

S: Doğum günü bugün. Ben sizi almaya geldim birlikte eve gidelim.
Sibel: Şimdi hemen mi?

S: Evet. Hazırlanmanız için size de yardım ederim merak etmeyin.

Sibel: Üstümü kendim değiştirebiliyorum teşekkür ederim kızım.

S: Ben üstünüzü değiştirmek için demedim. Siz oraya gelince sizi hemen buraya geri bırakacağımızı mı zannettiniz. Birkaç gün evimizde ağırlamak isterim sizi.

Sibel: Ama.. izin vermezler ki.

S: Ben izin işini hallettim.

Sibel: Naci..

S: Bilmiyor ama sevinecek.

Sibel: Tamam.. Gidelim o halde.

Papatya KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin