🕊..77

531 43 4
                                    

1 yıl... O günün üzerinden tam 1 yıl geçmiştir... Safiye bunca zaman kardeşlerine annelik yapmışken kendi bebeklerini kucağına almasının üzerinden tam 1 yıl geçmiştir.

23 yıl çaresizce, hep içten içe çocuksu bir umutla beklemişken mucizenin en mükemmeli hayatınlarındadır 1 yıldır. O 1 yıla ne çok şey, ne çok kahkaha ne çok iyi ki sığmıştır...

Kuş sesleriyle güne gözlerini açan Safiye uyku sersemi elini yanında boş yere uzatır. Kocasının sıcaklığını hissetmeyi beklerken buz gibi nevresime değer eli. Yüzünü buruşturup açar gözlerini. Uyku sersemliği vardır üzerinde.

S: Naci?

Diye seslenir. Yanında olmayışı eksik hissettirir. Kalkar yerinden. Sabahlığının üzerini giyer üzerine. Tokasını alır makyaj masasının üzerinden. Tam bağlamak için elini saçına götürecekken duyduğu kahkaha sesleriyle gülümser anında. Bağlamaz saçlarını. Seslerin dışardan geldiğini idrak edince odalarındaki terasa çıkar. Aşağı doğru baktığında Naci'nin bahçede sırayla çocuklarını döndürüp kahkaha atmalarını sağladığını görür. Gülümser. Seslenir aşağı.

S: Naciii! Düşüreceksin!

Naci karısının uyandığını görünce başını terasa doğru kaldırıp sırıtır.

N: Eyvahh çocuklar yakalandıkkk.

Karan minicik elinin biriyle kendi gözünü, diğeriyle de kardeşinin gözünü kapatır.

K: Kayann şakyandıı!

N: Oğlum saklandın annen bulamaz seni artık.

Nazlı güler.

Nazlı: Naşlııı daaa!!!

Safiye güler hallerine.

S: Bekleyin geliyorum.

Diyerek içeri geçer. Merdivenleri iner mutlulukla. Bahçeye indiğinde kocasına ve çocuklarına bakış atar.

S: Erkendenn uyanılmışşş. Oyun oynuyorsunuz hem de bensizzzz. Hmm?

N: O kadar güzel uyuyordun ki kıyamadık Safiye'm sana.

S: Hemen de lafımız hazır bakıyorum daa.

N: Her zamann karıcımmm.

S: Hadii hemen ellerinizi yıkayıp içeri geliyorsunuz. Güzelce kahvaltımızı ediyoruz. Bugün kutlanması gereken bir doğum günü var.

Naci ayağa kalkar. İki çocuğunun da ellerinden tutar. Babalarından aldıkları güçle minik minik adım atar iki bebek de. 

Sofraya geçerler. Kahvaltılarının ardından hazırlanmaya başlarlar. Safiye bembeyaz, papatya desenleri olan o elbiseyi giyer. Sade ve şıktır. Fazlalık yoktur hiçbir şeyde. Naci de aynı sade ve şık şekilde giyinirken bebekleri de hazırlarlar. Bir gün öncesinden her şey hazırdır zaten. Sıra ailelerini beklemektedir.

Bu sırada bebeklerinin doğumgünü tüm aile yola çıkmıştır bile. Hepsinin ağzı açık kalır. Hikmet Han'a sorar.

H: Han emin misin doğru olduğundan yolundan?

Han: Evet baba konum burayı gösteriyor. Doğru yoldayız.

H: E oğlum orman içi burası.

Han: Ablamın hayali gibi işte.. baksana etrafa huzur dolu. Neden burayı bu kadar sevdiğini anladım şimdi.

H: Burası için sevmiyor ki ablan.. Naci olduğu için seviyor.

Han: Onu anladık zaten.

Yüzlerine gülümseme yayılır hepsinin. Neriman merakla sorar.

Neriman: Baba? O elindeki ne?

H: Hediyeee. Doğum gününe gitmiyor muyuz?

Neriman: Ne aldın kii?

H: Söylemem açınca görün. Torunlarıma sürprizim var.

Herkesi merak sararken sonunda yolun sonundaki o eve ulaşırlar. Hepsi hayranlıkla bakar. Ormanın içindeki bu muazzam evin etrafında mis gibi papatyalar harika bir koku yaymıştır bile etrafa. Uzaktan bu muhteşem aile tablosunu izlerler. Naci bahçedeki salıncakta ikizlerini sallarken Safiye de son hazırlıkları bitirmiş yanlarına gelmiştir. Kocasının yanına geçip gülmelerine eşlik ediyordur. Hikmet uzaktan izlerken gözleri dolar.

H: Safiye demişti ki bana.. "Burası hiçbir zaman evim olmadı. Ben Naci'yle gidicem.." demişti.. Haklıymış.. Naci'yle gitti.. Gülüşünü ben soldurmuşken şimdi gülüşüyle papatyalar açtırıyor...

Neriman: Baba.. Ben ablamı ilk kez böyle mutlu görüyorum.

G: Saçlarını mutlu olduğunda açardı.. Şimdi hiç bağlamıyor bile...

Han: Anne olmak çok yakışıyor...

Hepsinin gözleri dolmuştur. Bahçe kapısını aralayıp girerler içeri. Gülben heyecanla bağırır.

G: Ablaaaa bizzz geldiiikkk!

Safiye hemen o yöne bakar. İlk kez bu kadar cana yakındır onlara. Kollarını açar.

S: Hoş geldinizz!!!

Gülben dahi herkes şaşırmışken Safiye sevgiyle kucaklar kardeşini.

G: H..hoşbulduk.

Safiye ardından Han ve Neriman'ı da kucaklayıp babasına geçer. Gözleri doludur. Son yaşananlardan sonra nasıl yaklaşacağını bilemez. Çocuksu bakar gözleri. Korkmadan cesurca bakar yine de.

Gülben ve Neriman ikizleri Naci'den alırlar. Naci de karısının yanına gelir.. Hikmet'in karşısındalardır. Naci karısına olan sevgi ve saygısından Hikmet'e güler yüz gösterir kızgın da olsa.

N: Hoşgeldiniz.

Hikmet ikisine de bakar.

H: Hatam büyük.. Biliyorum.. Çok büyük. Siz yokken değerinizi çok daha fazla anladım..

N: Bakın.. Bana dedikleriniz problem değil ama karıma söylenenler...

S: Sana söylenen de problem. Benim için asıl problem orası.

H: Naci.. Ben iyi bir baba olamadım.. Sen bana nasıl baba olunur gösterdin... Ben bile babalığına hayran kaldım. Senden her geçen gün bir şey öğreniyorum bu yaşımda... Sen benim kızımı bu şekilde mutlu ediyorken ben seni damat olarak değil... Oğlum olarak görüyorum.. Her ikinizden de özür dilerim...

Naci yutkunur. Elini öper Hikmet'in.

N: Hoşgeldiniz.

H: Hoşbuldum.

Naci bir adım geriye çekildiğinde Safiye babasıyla göz göze gelir. Sımsıkı sarılır birden.

S: Hoşgeldin baba...

H: Hoşbuldum kızım...

Safiye'nin gözleri dolmuştur. Tebessüm ederek ayrılır. Hikmet de duygusallaştığını belli etmemeye çalışarak şakalaşır.

H: Ee nerde benim torunlarım?

İkizler dedelerine gülerler. Hikmet aynı anda ikisini de alır kucağına. Neriman ve Gülben söylenir.

Neriman: Ya babaaa iki dakikaaa sevicektikkk

G: Babaa dursana yaaaa

Han: Dayıları var burda bana ver baba

H: Ya bırakın torunlarımı

Tüm aile bebeklerin etrafına toplanıp sevmeye çalışırken Safiye ve Naci birkaç adım uzakta bakışırlar huzurla.

Papatya KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin