🕊..159

328 26 3
                                    

Naci elindeki yastıkla gider koltuğa ama uyuyamayacağına emindir. Safiye'nin saçlarının kokusu olmadan mümkün değildir ki uyku ona... Saçlarının her bir teliyle hayaller kurduğu o kadın olmazsa olmazıdır. Akan yaşlarına engel olamazken Safiye de ondan farksızdır.

Safiye yatakta sırtüstü tavana bakarak kendi kendine konuşur. Yüzünün iki yanından süzülür yaşlar.

S: Neden böyle yapıyorsun be adam? Güveniyorum zaten ben sana.. Seni kaybetmekten ölüm gibi korkuyorum..  Şu halimize bak sensiz yatağımızdayım uyumaya çalışıyorum. Boşa çaba.. Ben sensiz nasıl uyuyum ki? Kollarının arasında değilsem huzurlu da değilimdir. Yuvam kolların değil miydi? Evimden uzak nasıl uyurum?

Gözleri daha da dolar ve göz yaşlarını serbest bırakır.

S: Bu yaşananların hepsi birer kabus olsa da hemen uyansam keşke.

Eli kalbine gider. Eskiyi hatırlar... Annesinin sesi yankılanır kulağında...

"Gelmeyecek o."

"Seni sevdiğini mi sanıyorsun?"

"Kullanıp atacak seni Safiye."

"Sen güzel değilsin. Sevmesi mümkün değil."

"Safiye bak gitti işte. Naci gitti."

"Onu seversen lanetin bulaşır. Öldürmek mi istiyorsun çocuğu?"

Oysa Safiye onu yaşatıyordu.. Ne demişti Naci ona? Yaşamak nefes almak demek değildir.. Naci Safiye'yle yaşıyordur.. Safiye akan yaşlarına engel olamaz. Yataktaki kocasının tarafına döner yönünü. Eli usulca boş yere gider. Buz gibidir.. Yatağın soğuk tarafı Naci'sizliği taşıyordur. Bir anda kalkar hızla. Hızlı adımlarla iner merdivenlerden.

Naci ise koltukta uzanmış Safiye ile olan tartışmalarını düşünüyordur. Merdivenden ayak sesleri duyunca bir kavga daha gelmemesi için dua eder içinden. Daha fazla kırmak da kırılmak da istemiyordur. Safiye'nin indiğini anladığı an gözlerini kapatıp uyuyormuş gibi yapar. Safiye ise Naci'nin yanına doğru yaklaşır.

S: Naciii uyuyor musun?

...

S: Naciiii

Naci daha fazla kıyamaz karısına hemen yüzünü ona doğru döner. Gözlerini Safiye'nin gözlerine sabitleyerek ifadesiz şekilde konuşur. İfadesinden bile kırgınlığı bellidir.

N: Uyumuyorum.

S: Naci.. be.. ben sensiz uyuyamıyorum. Yanımda olmayınca ben üşüyorum senin yokluğun bana ızdırap..

N: Benim de burada rahat uyuyabileceğimi mi düşündün? Ben de sensiz uyuyamıyorum. Uyumayı da geç ben sensiz nefes alamıyorum. Ama bugünkü cümlelerin kalbime hançer gibi işledi çok yaraladı beni. Ben senin için tüm dünyayı alırım karşıma. Daha anlamadın be kadın?

S: Naci ben onları seni kırmak için söylemedim. 23 yıl Naci 23 yıl. Ben seni 23 yıl bekledim. Bak sensiz 5 dakika uyuyamadım bile ama 23 yıl bekledim. Ben seni kaybetmeye alışkınım. Bu korku kolay geçmiyor. Kıskandığımdan oluyor.

Elini usulca kocasının yanağına koyarken kırdığı kalbi onarmaktır amacı.

S: Hem... seven kıskanır. Ben seni çok seviyorum.

Öyle bir "Yar" sev ki;Elinde su tasıyla,İftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni..

Naci yumuşar hemen. Zaafıdır bu kadın onun..

N: Uyuyamadın yani?

S: Uyuyamadım...

Battaniyeyi hafif kaldırıp koltukta yana kayar.

N: Gel...

Safiye hemen  kocasının ona açtığı yere doğru uzanır. Kafasını Naci'nin boynuna gömer. Ciğerlerine kadar müptelası olduğu bu kokuyu içine çeker. Ufak bir buse kondurur ardından da.

S: Özür dilerim Naci. Amacım gerçekten seni kırmak değil-

Naci karısının daha fazla kendisini açıklamasına gönlü el vermez dudağına öpücük kondurur karısının. Daha şimdiden dudaklarının ısısını bile özlemiştir. Daha sıkı sarılır. 

N: Uyuyalım mı artık Safiye'm? Çok yorulduk ikimiz de.

S: Bir daha böyle bir an yaşamayalım ama olur mu Naci?

N: Bir daha yatağa küs girmeyelim asla..

S: Asla...

N: İyi geceler Safiye'm.

Diyip karısının saçlarından öper. Araları her ne kadar düzelse de Naci'nin kırgınlığı hemen geçmez ama karısına da kıyamaz onu üzmek en son isteyeceği şey bile değildir. Safiye ise huzuru bulduğu o kollardadır. Yarasını göstermiştir karısına. Öpe koklaya iyileştirsin diye...

Safiye sıcacık kollara daha da sokulur. Kapatır gözlerini. İkisi de birbirinin nefesidir. Yorucu bir gecenin sonunda kapanır ikisinin de gözleri. Uykunun kollarına bırakırlar kendilerini.

Sabah olduğunda küçücük koltukta sığacak bir yol bulmuşlardır. Safiye kocasının üzerindedir. Naci de hiç şikayetçi değildir bu durumdan. Ani bir telefon sesiyle sıçrar ikisi de. Safiye gözleri kapalı konuşur.

S: Naci bu ses ne ya?

N: Alarmdır aşkım alarm.

Safiye uzanır. Uyku sersemi çalan telefonu açar.

S: Naci bu alarm kapanmıyooo

Han bağırır.

H: Abla sen misin?

S: Naci ben rüyamda Han'ı mı görüyorum ya?

Naci uyku sersemi güler.

N: Aşkım açmışsın telefonu.

Safiye telefona bakar. Gülerler aynı anda. Hoparlöre alır.

S: Han ben seni alarm sandım.

H: Fark ettim abla onu.

N: Günaydın eniştecim demeye mi aradın?

H: Hayır sana teklifle geldim.

Safiye de meraklanır.

S: Ne teklifi o?

H: Ünlü bir yazar var. Sadece senin kitapçı önünde imza günü yapacak. Ve sende satılacak kitabı sadece. İlk bir ay yani..

N: E bu çok güzel bir haber.

H: Ama bu yazarın kitapları yurt dışından geliyor. Sorun oldu getiremedik. Oraya gidecek biri aranıyor. Eğer sen kabul edip halledersen bu şart kabul edilmiş olacak

Papatya KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin