🕊..64

612 38 3
                                    

🕊🕊🕊 23 YIL ÖNCE 🕊🕊🕊

Çok güzel bir yaz günüdür. Güneş pırıl pırıl parlayıp tüm sıcaklığıyla ısıtıyordur etrafı. Hafif bir rüzgar esiyordur ılık ılık. Ve Naci karşısında çayını yudumlayan Safiye'sinin saçlarının rüzgarda uçuşunu izliyordur. Bu anın büyüsüyle aniden dudaklarından dökülür kelimeler.

N: Çok güzelsin Safiye..

Safiye böyle bir cümle beklemiyordur hazırlıksız yakalanmıştır buna yine de mutluluğunu gizleyemez.
Sıcak bir tebessümle karşılık verir gözleri ışıl ışıl ve hayran hayran kendisine bakan Naci'ye.

Annesinden kaçıp gelmiştir ve bu durum biraz da tedirgin ediyordur Safiye'yi bu gerginliği anlayan Naci ise iyi olup olmadığını anlamak için sorar.

N: Safiye?

S: E..Efendim Naci?

N: Bak görüyor musun havuzun arka kısmında kocaman bir ağacın altında bir çocuk parkı var.

Safiye o tarafa çevirir kafasını ve kocaman bir çınar ağacının altında çocukların kahkahalarının yanlarına kadar ulaştığı o parkı görür. Naci'ye döner tekrar

S: Evet görüyorum. Çok tatlı değiller mi Naci?

Der. Bunu derken gözleri ışıl ışıl olmuştur bile. Naci bir kez daha hayran olduğu bu güzel kadına cevap verir.

N: Çok tatlılar evet. İleride belki çocuklarımızı da getiririz..

Safiye utansa da hoşuna giderek tebessüm eder. Naci devam eder lafına.

N: Ama çocuklarımız olana kadar gidemeyiz demek değil bu. Şimdi de biz bineriz oyuncaklara. Gitmek ister misin peki? Belkii salıncağa bineriz sallarım ben seni göğe daha yakından bakarız hem daha da yaklaşmış oluruz güzel olmaz mı?

Naci Safiye'den bir cevap bekliyordur ve gözleri yine parıl parıl bakıyordur.

S: Iı şey aslında çok isterim Naci ama biliyorsun annemden kaçıp geldim ve benim yokluğumu anlamadan gitmem gerekiyor üzgünüm..

Naci hafif buruk bir tebessüm eder.

N: İlerde eğer çocuklarımız olursa bir gün onları getiririz buraya...

Demekle yetinir sadece...

🕊🕊🕊 GÜNÜMÜZ 🕊🕊🕊

Naci kitabı okurken daldığı satırlardan kaldırır başını. Yüzünde buruk bir gülümseme vardır.. Yarım kalmışlığın en acı serzenişidir bu. Şimdi tamamlansalar bile hala yapılması gereken binlerce şey, gidilmesi gereken bir sürü yer vardır... Kitabın kapağını kapatır. Ahşap tezgahın üzerine bırakır kitabını. Uzanıp telefonunu alır Safiye'nin numarasını tuşlar.

Safiye evde ikizlerinin karnını doyurmuş ikisini de karşısına almış ilgileniyordur özenle.

G: Ay abla yoruldum ya hiç durmuyolar. İki dakika bıraksak bir yerleri yıkıyolar.

Bunu derken Nazlı elinden emziğini düşürüp kardeşininkini alıp Karan'ı ağlatmıştır bile. Safiye Karan'ı kucaklar.

S: Annecim.. şş.. Gülben hemen yıka emziği bunu veremem Nazlı'ya  yere düştü.

Gülben hemen gidip emziği yıkar. Temizleyip getirir. Safiye yere düşüp temizlenen emziği verir kızına. Ondan da Karan'ınkini alıp oğluna verir.

Neriman gelir elinde telefonla.

Neriman: Abla duymuyor musunuz telefonu? Eniştem arıyor.

Diyip uzatır. Safiye telaşlı bir şekilde alır telefonu ve kulağına götürür.

S: Naci.

Naci Safiye'nin sesinden telaşlı olduğunu hemen anlar.

N: Safiyem sesin neden böyle geliyor? İyi misin, çocuklar iyi mi bir şey mi oldu??

S: Yok canım bir şey olduğu yok. Durmuyorlar sadece çok hareketliler yine bugün.

Naci derin bir oh çeker ve devam eder.

N: Safiyem çocuklarımızı dışarı çıkaralım mı bugün? Hem sen de hava almış olursun iyi olur sana da ne dersin?

Safiye hem çocuklar hem de kendi için iyi olacağı düşünür. Ama sonra bir an için durur ve onları kalabalığa nasıl götüreceği gelir aklına. Doğduklarından beri sadece orman evine gitmişlerdir ve kendileri vardır orada.. Peki ya şimdi..?

S: Naci ama dışarı kalabalık yani ya hasta olurlarsa?

Safiye'nin gözleri dolmuştur bile... Titreyen sesinden anlar Naci hemen.

N: Safiye'm.. Hasta olmadan büyüyen çocuk mu olur? Sen sevginle iyi edersin onları.. Ben de yanınızda olurum hep. Hem hep öyle olmadı mı?

Safiye hafif tebessüm eder... hala tedirgindir ama..

S: Neresi peki? Nereye gidicez?

N: Kendimize verdiğimiz sözü tutmaya.. Bizim parkın ordaki oyun parkına götürücez çocuklarımızı.

Safiye kocaman bakar. Hatırlar anıyı. Korkar ama yine de..

S: Naci çok kalabalık park.

N: Safiye'm orda olan tek çocuk onlar olmayacak ki.. Hem bebeklerimizin de buna ihtiyacı var. Çocuk kahkahalarının içinde büyümeliler.

S: T..tamam.. Hazırlanalım biz o zaman. Ne zaman?

N: Aynı yerde aynı saatte....

Safiye gülümseme yayılırken bakar suratına.

S: Tamam..

Diyip kapatır telefonu. Kendine ilgiyle bakan ikizleriyle göz göze gelir.

S: Görmeniz gereken bir yere gidiyoruz gelin bakalım.

G: Abla nereye?

S: Parka gidicez. Yardım etsene bana.

G: Dur abla bekle.

Gülben bebeklerden birini giydirir. Safiye de diğerini. Ardından kendisi de hazırlanır ve bebekleri bebek arabasına koyarak çıkar evden...

Papatya KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin