Naci mesajı okurken Safiye de okur. Doğrulur hafif yattığı yerden. Farkında olmadan kaşlarını çatmış ve sert bakmıştır.
S: Naci? Ne demek bu? Ne demeye gelmiş?
N: Safiye'm bir saniye sakin olur musun?
S: Hayır olamam.
N: Ben de bilmiyorum neden geldiğini ama benim için gelme ihtimali yok.
S: Ya varsa Naci? Ne rahatsın ya?
Safiye sinirlenmiştir. Kalkar sinirle yerinden. Banyoya girer. Ilık suyu açar. Başından aşağı bedeninden süzülen sular bedeninin gevşemesine neden olur. Sinirleri biraz da olsa yatışır ancak Naci'ye olan aşkı öylesine derindir ki kıskanmamak elinde değildir. Sinirle ısırır o an dudağını. Kanayan dudağının verdiği acıyla elini dudaklarına götürür. Oflar. Duşunu alır ve aklındaki düşüncelere engel olmaya çalışır bir süre için...
Naci ise karısının peşinden duşa gitmeyi düşünse de bir an için sinirini hatırlar. Bu Gülruh meselesini karısını sinirlendirmeden konuşup öğrenmek ister. Safiye'nin duşa girmesiyle telefonu alır eline. Arar arkadaşını.
N: Alo. Mehmet.
M: Naci gördün mü mesajı?
N: Gördüm gördüm de bundan banane. Kızımla ilgili bir mesele olmadığı sürece Gülruh'un tek gelmesi benim için değildir zaten.
M: Naci nerdesin sen?
N: Safiye ve bebeklerimleyim. Hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum.
M: İyi olmanıza sevindim ama Gülruh'un gelme sebebi sen misin değil misin bilmiyorum. Gördüm burda. Haberin olsun istedim.
N: Sağol Mehmet. Bir daha görürsen haber verirsin olur mu? Kızımla ilgili değildir inşallah.
M: Yok öyle olsa seni direkt arardı.
N: Orası öyle.. Neyse tamam sağol tekrar.
M: Tamam. Haberleşiriz.
Diyip kapatırlar telefonu. Ardından diğer banyoda kendisi de duş alıp giyinir. Odaya geçtiği an zarif bedenine sarılı bornozla çıkar Safiye duştan. Naci'ye bakmaz. Naci çıkan karısına bakar. Omuzlarında hala kalan ve usul usul omzundan aşağı süzülen o damlayı takip eder gözleriyle. İçi gider. Söz konusu Safiye olunca zaafı vardır.
N: Safiye'm.
Diyip kalkar yataktan. Güzeller güzeli eşine doğru yaklaşır. Safiye ise bilerek bu defa inadına yanında çıkarmaz bornozu.
S: Hadi çık Naci.
N: Sebep?
S: Üzerimi değiştiricem.
N: Safiye'm daha duştan önce karşımdaydı..
Diyip çapkın bakar. Safiye gülmemeye çalışır. Hemen yumuşamamalıdır.
S: Naci çık işte.
Naci karısına doğru bir adım daha atarak beline dolar kolunun birini. Diğeriyle de ıslak saçlarının arasında gezinir.
N: Kurutalım hasta olma...
Safiye içi giderek ela gözlerini sevdiği adamınkilerle buluşturur. Yumuşayacağını anladığında bir adım geri çeker kendini.
S: Ben kuruturum. Gülruh gelmiş karşılaman gerekir senin belki.
Naci net verir cevabını.
N: Onunla aramdaki tek bağ kızım Safiye.. Başka da bir şey yok. Eski bir arkadaştan öte değil.
S: Her arkadaşın geldiğinde böyle haber mi verirler sana Naci?
N: Tomris'le ilgilidir belki diye düşünmüş olamazlar mı?
Safiye buna cevap vermez. Naci'nin zaafı kendisi olduğunu bildiğinden biraz nabzını yoklamak ister o an. Bornozunun iki yakasından tutar. Usulca ellerini bornozda sürterek indirir kuşak kısmına. Kuşağın ucunu tek eliyle çözer. Açılan yerden hafif aralanan bornozda Naci'nin gözlerinin gezindiğini fark ettiği an gülmemek için zor tutar kendini. Naci etkilenmiş şekilde gözlerini asla çekemez sevdiğinden. Elini uzatır usulca. Tam da yıllar önceki gibi... Elini ıslak omzuna koyar eşinin. Avucunda hissettiği hafif nemli ıslaklık hoşuna gider. Usulca omzundan koluna doğru kolunda elini indirirken Safiye hafif cilveli tonda konuşur.
S: Dokunma...
Naci güler buna. Eski anıyı karısının da hatırladığını anlar. O malum cevabı verir.
N: Dokunmadan nasıl olacak Safiye?
Safiye de daha fazla kayıtsız kalamaz ve güler sonunda. Aynı cilveyle ellerini Naci'nin göğsüne iliştirir.
S: Doğru ya.. Dokunmadan nasıl olacak Naci?
Naci de yaklaşır iyice. Karısının boynuna gömer başını. Kokusunu içine çeker.
N: Papatya kokuyor.
Safiye kapatır gözlerini. Dudaklarını ısırır.
S: Naci sen de iyice temas bağımlısı oldun.
N: Senin bağımlınım ben.
Safiye iyice gevşemiştir. Sinirli halinden eser kalmamışken Naci'nin ellerini bornozunu açmaya çalışırken hisseder. Başarılı da olur Naci. Bornozu tam açtığı an Karan'ın ağlama sesiyle Nazlı da uyanır. Korkup ağlamaya başlar.
Safiye anında kendine gelir. Toparlar kendini. Hızla çekilip bornozun önünü kapatır. Kıpkırmızıdır suratı.
S: Ben çocuklara bakıyım.
Naci ise kısa bir süre nefsine engel olmaya çalışır. Ardından çeki düzen verir kendine.
N: Karıcım sen böyle üşütürsün. Giyin üstünü.. Tabi şimdilik.
Diyip göz kırpar. Safiye güler.
S: Naciii. Bak hala kızgınım sana. Hem tutma beni çocuklarım ağlıyor.
N: Hadi giyin ben bakarım onlara.
Safiye kocasına güvenir. Giyinmeye giderken Naci de beşiklere yönelir. İkisini de kucaklar.
N: Benim miniklerim mi uyanmış?
Giyinmiş şekilde gelen Safiye Karan'ı alır.
S: Naci saçlarını kurut saçlarını. Hasta olacaksın.
N: Safiye'm sen de mi kurutsan acaba? Ben ve bu iki tatlı bebeğimiz hasta olmanı istemez.
Safiye bebeklere bakıp güler.
S: Durun bakalım.
Diyip bebekleri yatağa kendilerini görebilecekleri şekilde yan yana yatırır. İki bebek de anne babalarına bakarlar. Safiye içerden saç kurutma makinesini getirir. Makyaj masasının yanındaki prize takar fişini. Kurutma makinesini kocasının saçlarına doğru tutup arasına ellerini yerleştirir. Hafif dalgalandırır. Naci güler ama buna tek gülen Naci değildir. Bebeklerin öyle hoşlarına gider ki.. Korkma ihtimalleri olan sesten korkmak yerine eğlenirler anne babalarıyla. Safiye iki bebeğinin ve kocasının gülüşüne kahkaha atarken Naci elinden alır makineyi. Karısının yüzüne uzaktan tutar yakmayacak sadece hava verecek şekilde. Safiye daha da güler.
S: Naciii. Bak yaaa.
Diyip almaya çalışırken bebeklerin gülüşü bastırır onları ilk defa. İkisi de şaşkınca bebeklerine bakarlar. Hayret içinde kahkaha atarlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Kadın
Romansa🌼Hayallerimi Sığdırdım Bir Papatyanın Kokusuna...🌼 🕊 ...papatya gibi kokuyorsun...🕊