🕊..2

1.3K 33 9
                                    

Han şaşkın şekilde gözlerini ablasına diker. Hasta olup olmadığından şüphelenir bir an.

H: Ben doğru mu anladım?

S: Doğru anladın. Hadi dediğimi yap.

Safiye sakinliğini korumaya çalışsa da eli ayağı titrer. Naci yoktur yanında çünkü. Aklı fikri onda kalmışken tek isteği bir an evvel kavuşmak olmuştur. Hızla üzerine aldığı montuyla çıkar evden. Herkes şaşkınca ona bakarken umursamaz ilk kez hiçbir şeyi.

Dakikalar sonra Han ile beraber arabaya binen Safiye Naci'ye varmak için yolculuğa başlar...

Bu sırada Naci yattığı yerde uyuyakalmışken rüya alemine dalar...

/////////////////////////

Safiye kucağındaki minik kızlarını sallıyordur.

S: Hadi ama kızım. Uyu artık.

Naci içeri girer.

N: Safiye'm.. Hadi ama kahven buz gibi oldu.

S: Uyumadı ki bizimki daha Naci. Uyusun gelirim.

Naci gülerek yaklaşır ve kızını alır karısından.

N: Ver bakalım kızımı bana. Bugün babasıyla uyur. Uyumazsa da otursun bizimle.

Kucaktaki minik kız gülmeye başlar ve emziği ağzından çıkarıp minicik dudaklarını öpmek ister gibi babasının yanağına koyar. Çeker geri. Aynanda Safiye de Naci de şok olmuş şekilde bakar.

N: kızımm sen babayı öpmeyi mi öğrendin?

S: Bak ya. Anneci olmak varken babacı oldu benim kız.

N: Ee Safiye'm babasının da Safiye'ci olduğunu biliyor da ondan.

Safiye bu lafa güler. Dayanamaz öper kocasını dudak kenarından. Naci aşkla gülümserken hallerine gülen biri daha vardır.. Sadece ön iki dişi çıkmış olan kızları tatlı tatlı sırıtıyordur...

//////////////////////////

Bu güzel rüyayı gören Naci gülümseyerek açar gözlerini. İçinde tatlı bir huzur vardır. Hala etkisinden çıkamamıştır rüyasının. Doğrulur yerinden.. kendi kendime mırıldanır.

N: Anca hayallerde kalır.. Safiye bana evet demedi.. Hayal kurmak acıtır Naci. Yapma artık...

Kalkar yerinden umutsuzca. Üşüdüğünü fark etmesi hiç de uzun sürmez. Başını şömineye çevirdiğinde sönmüş olduğunu görür. Kalkar ve bahçeye çıkar odun almaya...

Safiye o an arabadan inmiştir. Han'a bakar.

S: Burası mı?

H: Abla dediğin adres burası işte.

S: Aman sen de çok biliyorsun. Tamam git hadi.

H: Abla emin misin? Kalıyım bak istersen.

S: Eminim dedim Han. Hadi git.

H: Peki bak ama ara beni.

Safiye cevap vermeden arabadan iner. Gözleri birden o orman evine kayar. Tam da hayallerindeki gibidir. Yüzünde istemsizce tebessüm oluşur. Usul usul ilerler bahçeden içeri. İlerideki odunları içeri alan Naci'yi görür. Gülümser yine.

Naci odunları içeri taşıdıktan sonra elindeki kahve bardağıyla çıkar dışarı. Karla kaplı olan iki kişilik salıncağa yerleşir. Dumanı üzerinde tüten o kahvesinden yudumlar.. İşte tam o an duyar sevdiği kadının yumuşacık sesini...

S: Bana kahve yok mu?

Naci hemen başını sesin geldiği yöne çevirir.

N: S..safiye?

Kalkar yerinden.

N: Ne işin var senin burda?

S: Nişanlımı kurtlar kuzular mı yesin orman evinde? Hem bu hayal iki kişilik Naci bey hatırlatırım.

Naci ağzı açık şekilde şaşkın şaşkın bakarken Safiye çoktan salıncağa yerleşir.

S: Ee hadi daa saatlerce bekleyemem seni otursana.

Naci o anlık şoku üzerinden attıktan sonra yanına oturur.

N: 23 yıl beklemiş bir kadın mı söylüyor bunu?

Safiye sevdiği adamın gözlerine bakar.

S: 23 yıl bekleyen o kadın 1 gün daha bekleyebilir.. bu kez de kardeşi için.. Ama Han artık döndü Naci..

N: Safiye.. Han döndü ama ben nikah masasında terk edildim. Bu basit bir şey gibi mi duruyor ordan?

S: Basit diyen yok zaten Naci.. Ama bak durumumu benden iyi biliyorsun.. Uğursuzluk olur da senle mutlu evliliğimiz olmaz diye korktum.

Gözleri dolar birden. Ama söze devam eder.

S: Sen benim hayalimsin.. Gerçek olması için yapamam dediğim ne varsa yaptım.. bak çıktım buraya kadar bile geldim.. Çünkü..

N: Çünkü...?

S: Sevdiğim adamı kaybetmiycem ben bu sefer Naci.

Bu söz Naci'yi yumuşatmaya yeter bile.

N: Sevdiğin adam.. Sevdiği kadını bırakmaz.. bırakamaz zaten. Kaybetmiyceksin..

S: A..affettin mi beni?

N: Bir şartla..

S: Nedir..?

N: Çok daha güzel bir düğün olacak bu kez.. ve evde değil..

Diyip açar kollarını. Safiye gülümser.

S: Kabul ediyorum..

Safiye kendine açılan o sıcacık kollara girer. Huzur doludur burası.. Buz gibi olan burnu Naci'nin boynuna değer o an.

N: Safiye'm..

S: Efendim?

N: Üşümüşsün.. Hadi girelim içeri.

Safiye sadece başını sallamakla yetinir. Naci'nin kendine uzattığı o eli tutar. Beraber geçerler içeri. İçeri girer girmez şömineden gelen o çıtırtı sesleei gülümsetir Safiye'yi.

S: Burası çok güzell..

N: Sen en güzeline layıksın.

Naci şömineye birkaç parça odun atar ve şömine yanına iki minder koyar. Safiye rahat etsin diye de dezenfekte eder. Yan yana otururlar.

Safiye o an bir adım atarak Naci'nin elindeki kahve bardağını alır. Gülümser. Bir yudum alır onun bardağından. Naci şaşkınca bakar. Safiye ise gerilse de bu defa belli etmez.

S: Güzel olmuş..

Naci hayranca bakar sevdiği kadına.. şöminedeki alevin ışığı Safiye'ye vurdukça çok daha güzel görünüyordur. Naci dayanamaz ve gözlerini kapatarak yaklaşır.. Safiye bu kez kalakalır. O da kapatır gözlerini ve bu öpücüğe izin verir.. Dudakları dudaklarına temas eder...

 Dudakları dudaklarına temas eder

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Papatya KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin