N: İnsan bir yağmuru ezberinde tutmalı...
Diyerek elinden tuttuğu güzeller güzeli eşini teşvik eder Naci... Öyledir de... Sürekli eski Safiye diye andıkları geçmişte olduğu sanılan ancak Safiye'nin içinin en derinine hapis edip yeni yeni gün yüzüne çıkardığı o şefkat timsali kadın her şey gibi yağmuru da çok sever... Yağmurun toprakla buluştuğu o anki toprak kokusunu ciğerlerine çeke çeke çabasızca yürümek en sevdiği aktivitelerin arasındadır hep... Tabii bunu yapmayı yıllarca rafa kaldırmıştır. Taa ki şimdi Naci ellerinden tutup ''Hadi. Her şey gibi bunu da başarırsın'' diyene kadar...
Ellerinden sıkı sıkı tuttuğu kocasıyla dışarıya adımını atar Safiye. Bir an duraksar. Gözlerine korku yayılır. Naci hemen fark eder. Safiye'ye dair her şey gibi bu da dikkatindedir.
N: Güzelim..? Neden gelmiyorsun?
S: Sana.. Şey olmuştu ya hani..
N: Ne olmuştu?
S: Yağmurda seni...
Safiye'nin dilinden zorla dökülür kelimeler. Her kelimesinde sesi biraz daha çocuksu ve ince çıkar. Hala kanayan yaralarından biri olduğu çok bellidir.
S: Seni yağmurda otobüsün.. Of Naci söyletme nolur.
Safiye'nin çoktan dolmuştur ela gözleri. Naci'nin içi yanar bir an sevdiğini böyle gördükçe. Ona doğru bir adım atar. Yakınlaşıp yanağına koyar elini. Okşayarak bakar gözünün en içine.
N: Safiye'm.. Ela gözlüm.. Sevdiğim.. Canım.. Canımın içi.. Meleklerimin annesi... Sen neler başardın hatırlasana... O günler geçti..
S: Ama..
N: Apartmanda bir gece şimşekten korkup yanıma yatmıştın hatırlıyor musun?
Safiye bir an duraksar. Hatırlar.. İtiraf eder.
S: Naci biliyor musun o gecenin kıymeti çok büyük benim için.. Sen bilmiyorsun ama ben o sese hiç tahammül edemezdim. Evde birileri olsa bile tüm gece uyuyamazdım. Hele ki bir gün evde kimse kalmadı. Tektim o karanlığın içinde.. Işık yok.. Tek ses o korkunç şimşek... Sadece sığındım biliyor musun? Sana ve anılarımıza sığındım. Tabi o zaman sadece acı dolu hatıralarımız vardı. Sensizliğin acısı... O otobüsün altında kaldığındaki görüntüler gitmedi aklımdan.. Elimde bir resimle kaldım apartmanda. Elime aldığım mumla indim aşağı.. Apartmanın giriş kapısına kadar.. Soğuktu.. Buz gibiydi.. Ama üşüyen tenim değil içimdi.. Sensizken bir kez bile ısınamadım ki ben zaten.. Yaz kış buz gibiydi ellerim. Sevgisizlikten taşlaşmıştı kalbim..
Naci araya girer..
N: Kalbin sevgisizlikten taşlaşamayacak kadar merhamet dolu senin. Sadece yaşadıklarının ağırlığı merhametinin dışarı yansımasına engel oldu o kadar. Sen o katı halinle bile kardeşlerin için çabaladın... Sen hep çabaladın Safiye. Bu dünyada sevilmeyi biri hak ediyorsa o da sensin ve şimdi hak ettiğin hayatı sana vericem... Önceden yapamadığın her şeyi tek tek başarıcaz.. Şimdi seni çok sevenler olduğu gibi 3 tane minik kalp ve ben varım...
S: Naci biliyor musun ben o minik kalplere de sana da canımı bile veririm..
Naci sımsıkı sarılır...
N: Şimşekten korkup yanıma yattığında ne hissettin peki?
S: Hiç korkmadım. Kokun sardı bedenimi çünkü... Sıcaklığın ısıttı kalbimi.. Ben şimşeğin sesini değil senin atan kalbini ve nefesinin sesini dinledim tüm gece. Tüm gece şükrettim... Yaşadığına.. Benimle olduğuna.. Kollarında oluşuma.. Her şeye şükrettim ben o gece. Ve artık neyi biliyorum biliyor musun? Sen benim ellerimi asla bırakmazsın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Kadın
Romance🌼Hayallerimi Sığdırdım Bir Papatyanın Kokusuna...🌼 🕊 ...papatya gibi kokuyorsun...🕊