🕊..40

722 35 3
                                    

Her çocuk içine doğduğu aileye göre şekillenir. Sevgiyi de merhameti de nefreti de şiddeti de ilk ailede öğrenir çünkü.. Kendine öğretilen bu duygu onun doğrusu olur her ne kadar yanlış olsa bile. Ne güzel bie mucizedir ki Safiye annesine, kendine öğretilen o kötü tüm duygulara rağmen yumuşacık kalbini kardeşlerinden sakınmadan kendi görmediği anneliği kardeşlerine yapmıştır... Şimdi sıra kendi bebeklerine geldiğinde kaygısı daha da artar. Çünkü kardeşlerini severken korumaya çalıştığında kendi doğruları başkalarına çokça hata gelmiştir. Şimdi bebeklerine de aynısını yaşatmaktan, korumaya çalışırken üzmekten çok korkar... O güzel kalp şimdi kendi bebeğine annelik yapacaktır...

İlk kez bu endişesini kocasıyla böylesine açıkça paylaştığı için rahatlamıştır da aslında. Naci'ye duyduğu sonsuz güven ve sevgi tek olmadığını hissettirir bir kez daha ona.
Göğsüne daha çok sokulur. Kokusunu derin derin çeker içine. Kalp atışını dinler. Hep huzur vermiştir bu ona.. Önemlidir çünkü... Bu kalbin atmaya devam etmesi Safiye için ölüm kalım meselesidir. Aklına gelen şeyle gözlerini sımsıkı kapatır. Naci'nin tam kalbinin üzerini öper. Naci bakar bu harekete anlamaz ama duygusallığını farkında olduğu için yine yumuşacık yaklaşır.

N: Safiye'm..

S: Naci.. Kalbin çok güzel atıyor.

Naci gülümser. Başını hafif eğip başını öper karısının.

N: Kalbimin ne diye attığını da duyuyor musun?

Safiye hafif cilveli cevap verir.

S: Safiye diye atıyor. Başka ihtimal yok dimi Naci Ataç?

N: Romantiklik yapıcaktım ama sen zaten olanı kendin söyledin bana gerek kalmadı karıcım.

Safiye gülümser. Başını hafif kaldırır. Amacı sadece Naci'nin gözlerine bakmakken başını kaldırınca boynuna gelir dudakları. Bir anda nefesi kesilir. Hala her temaslarında aynı heyecanı yaşıyordur. Gözlerini kapatır usulca. Boynundan kokusunu daha iyi alabilmenin avantajını kullanır. Dudaklarını dokundurur sevdiği adamın boynuna. Naci ise teni alev alev yanarken karısının bu hamlesiyle gülümser. Beklememiştir. Hem şaşırır hem sevinir. Safiye dudakları ordayken koklar daha çok. Dudaklarını çekmeden fısıldar.

S: Biliyordum ben...

N: Neyi Safiye'm...?

S: Daha evlenmeden.. kokla istersen diye boynunu gösterdiğinde...

Boynuna dudaklarını bir kez daha bastırır. Dudakları aşktan uyuşmuş şekilde fısıldar.

S: Boynunun kokusuna bile alev alacağımı biliyordum.

Naci hoşuna gitmiş bir ifadeyle gülümser. Ellerini karısına dolar anın büyüsüyle. Safiye dudaklarını boynundan çekmiş şekilde dudaklarına yönelir. Öper masumca. Telaşsız, masum bir öpücük bile Naci'yi yakıp kavurur. Hisseder her anı. Öpücükler artarken Safiye birden çekilir. Naci kalakalır.

N: Noldu Safiye'm?

Safiye heyecanla Naci'nin elini alıp karnına koyar.

S: Kıskandı bizimkiler.

N: Kızım beni kıskanmıştır.

S: Belki de oğlum annesini kıskandı.

N: Oğlum da beni kıskandı belki.

S: Kızım da oğlum da beni kıskandı ondan böyleler.

Bebekler daha da hareketlenince Sadiye de Naci de güler.

N: Evet evet annelerini kıskanmışlar belli oldu şimdi. Baksana böyle bir güzelliği kıskanmamak mümkün mü?

Safiye kızarır.

S: Naci yaa..

Naci yaklaşıp dudak kenarına öpücük kondurur.

N: Çok mu sıkıldın sen burda?

S: Evet hiçbir iş de yapamıyorum ki. Sadece oturuyorum.

N: Sana bir sürü kitap getirmiştim ben ama.

S: Bitti onların hepsi.

N: Gerçekten bitirdin mi? Çok hızlısın.

Naci kalkar. Kitaplardan birini alır eline alır. Sayfaları çevirirken altı çizili bir sayfaya denk gelir.

N: Çizmişsin?

S: Beğendiklerimi çizdim.

Naci sesli okur şiiri.

🕊🕊🕊🕊

Bu gece gözlerinin göğünden
şiirime yıldız yağıyor
kâğıtların beyaz sessizliğinde
kıvılcım ekiyor pençelerim

sıtmalı, divane şiirim
arzuların yarığından mahcup
yeniden yakıyor vücudunu onun
ateşlerin ebedi susuzluğu

evet, sevmenin başlangıcıdır bu
gerçi belirsizdir yolun sonu
ama ben artık düşünmüyorum sonu
sevmektir güzel olan çünkü

karanlıktan sakınmak niye
gece elmas damlalarıyla doludur
geceden geriye kalansa
sarhoş eden leylak kokusudur

ah, bırak kaybolayım sende
benden iz sürerek bulamasın artık kimse izimi
yakıcı ruhun ve nemli ahın
şarkımın gövdesinde essin dursun

ah bırak bu açık pencerenden
rüyaların ipkeleri üzerinde uyuyarak
ışıltılı bir kanatla uçayım
dünyanın hisarlarından geçeyim

hayattan ne istiyorum biliyorsun
ben sen olayım, sen, tepeden tırnağa sen
bin defa gelmek mümkün olsa dünyaya
her defasında sen, her defasında sen

bir denizdir bende saklı olan
ne zaman güç bulacağım saklamaya kendimi
keşke sana bu korkulu tufanı
anlatacak gücüm olsaydı

öyle doluyum ki seninle
çöllerde koşmak
dağa taşa vurmak başımı
gövdemi dalgalara atmak istiyorum

öyle doluyum ki seninle
kendimden döküleceğim toz gibi
bastığın yere baş koyacağım usulca
uçarı gölgene asılıp kalacağım

evet, sevmenin başlangıcıdır bu
gerçi belirsizdir yolun sonu
ama ben artık düşünmüyorum sonu
sevmektir güzel olan çünkü

🕊🕊🕊🕊

Papatya KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin