Günaydın

3.8K 251 197
                                    

Yüzüme dökülen buz gibi su ile neye uğradığımı şaşırmıştım. Elimle yüzümdeki suyu sıvazlarken gözlerimi açtım.

Abimin başımda sırıtarak durduğunu görünce sinirle "Abi ne yapıyorsun?" diye bağırdım.

"Annemin dediğini."

Kaşlarımı çattım.

"Annem, "Git Meva uyurken üzerine su dök." mü dedi? Az salla."

"Hayır. Annem, "Git Meva'yı uyandır." dedi. Ben de uyandırırken kendi yorumumu kattım."

Oflayarak yatakta doğruldum.

"Küçük bir çocuk gibisin. Sürekli su elementini benim üzerimde kullanıyorsun."

Abim sırıtarak "Biliyorum." dedi.

"Sinir." dedim ve ayağa kalktım.

"Abiye laf söylenmez." deyince yüzümü buruşturdum.

"Lafı gelince abim olduğunu çok iyi hatırlıyorsun. Şimdi odamdan defol git. Üzerimi değiştireceğim."

"Annem kahvaltı beş dakikaya hazır olur dedi. Gelmezsen annemin yaptığı tüm börekler benimdir."

Endişeyle "Kıymalı böreğinden mi yapmış?" diye sordum.

"Evet, daha yeni fırından çıktı."

"Hemen odamdan defol. Hazırlanıp mutfağa uçuyorum." dedim.

Abim odamdan çıkarken "Gelmezsen hepsini ben yerim." dedi.

"İki dakikaya inerim zaten. Nah hepsini bitirirsin."

"Hızlı yiyeceğim." diyen abim odadan çıkınca yüzüne kapımı kapattım ve hızla dolabıma yöneldim.

Üzerimi değiştirdikten sonra banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım.

Aynada kendime baktıktan sonra dudağımı ısırdım.

Annem benim yaşımda babamla tanışmıştı. Ben ise hala evde çizgi film izliyorum.

"Ah."

"Abim ve Efkan nasibimi kapatırken birini bulmam çok zor."

Efkan, benimle yaşıt çocukluk arkadaşımdı. Bazı zamanlar Dilay Teyze onu doğurdu diye pişmanlık duyduğunu düşünsem de yapacak bir şey yoktu.

Aşağıdan tabak sesleri duyduğumda abimin börekleri yemeye başladığını anlamıştım.

Hızla banyodan çıktım ve mutfağa koştum.

Abimin sofranın önünde dikilmiş, böreklerden kaçırdığını görünce sinsice sırıttım.

"Demek börekleri bitireceksin."

Sırtı bana dönük olan abimin üzerine atladım ve kollarımı sıkıca boynuna doladım.

Bacaklarımı da beline doladığımda abim, "Anne şu kızına bir şey söyle! Üzerime çıktı!" diye bağırdı.

"Şikayet etme lan." der demez popomda bir sıcaklık hissettim.

Annemin popomun altında küçük bir güneş topu oluşturduğunu fark ettiğimde "Anne!" diye bağırdım.

"Sen abinle lanlı lunlu nasıl konuşuyorsun?" diye soran anneme "Onun bana öğrettiği gibi konuştum sadece." dedim.

Abim, "Oha!" diye bağırırken babam gülerek "Bu iyiydi." dedi.

Sırıtarak "Günaydın baba." dedim.

"Günaydın fıstığım."

Annem derin bir iç çekti.

"Meva abinin sırtından in ve masaya otur. Oflaz sen de kardeşinle uğraşmak yerine adam akıllı sandalyene otur."

İkimiz de sessizce annemin dediğini yaparken babam güldü.

"Yalçın sen de gülmek yerine çocuklara bir şey söyle. Her gün ayrı bir bağırış ile güne başlıyoruz."

Babam, "Bir zamanlar kendisinden güçlü olduğum için bana bir şey diyemezdi." dediğinde güldüm.

"Baba bir aralar annemden güçlü olduğuna emin misin? Sanki annem sana göre çok daha güçlü." dedim.

Abim, "Babam annemden üç yaş büyük. Annem daha güç sahibi değilken babam tabii daha güçlüdür." dediğinde güldüm.

"Alçin şu çocuklarına bir şey söyler misin? Benimle dalga geçiyorlar."

Annem, "Onlar bizim çocuklarımız ve haksız da sayılmazlar." dediğinde babam, "Sana gücünü ben kullanmayı öğrettim. Ayıp be." dedi.

Annem, sandalyesine oturmuş babamın arkasından yaklaştı ve ona gülümseyerek sarıldı.

Yanağından öptükten sonra "Sen de güçlüsün. Üzülme bu kadar." dedi.

"Bak hala dalga geçiyor. Ben seni her türlü bir köşede kıstırırım." diyen babam ile abim, "Bir kardeş daha istemiyorum." dedi.

Annem, "Zaten sizi gördükten sonra babanızla çocuk yapmaya tövbe ettik." dediğinde abimle birbirimize baktık.

"Siz yapamadıysanız benim ne suçum var." diye mırıldandığımda annem tam bir şey diyecekti ki kapı çaldı.

"O kadar cevap yetiştiriyorsun. Git kapıya bak." diyen annem ile söylenerek yerimden kalktım.

Ruh Temsilcisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin