Gece yarısı olduğunda girmediğimiz mağara, kazmadığımız tünel kalmamıştı.
İlk tercihimiz olan bu ormanın yanlış seçim olduğunu düşünmeye başlarken yere oturdum.
Çok yorulmuştum.
"Meva!"
"Koş!"
"Buldum kitabı!"
Barlas'ın sesini duyduğumda yerden hızla kalktım ve koşarak yanıma gittim.
Barlas, girdiği mağaranın duvarının arkasına saklanmış kitabı bulmuştu.
Diğerleri de gelince heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum.
Barlas, "Kitabı ilk alan kişi sen olmalısın Meva. Kitabın doğduğu yerden alan kişi ana element temsilcisi olmazsa kitap lanetini dokunan kişiye salar." dedi.
"Peki." diyerek kitaba doğru bir adım attım.
Ağaç kabuğu olduğunu varsaydığum dışına dokunmak için hevesliydim.
"Kitabı alırken ne söylemem gerekiyor?" diye sordum.
"Beni tekrar et." dediğinde kafamla onu onayladım.
"Ben ana element temsilcisi..."
"Ben ana element temsilcisi..."
Konuşurken dedim titriyordu. Sakinleşmek için bir nefes alıp verdim.
"Rüyamda bana verilen ve gezegene borçlu olduğum görevimi..."
Kelimesi kelimesine dediğini tekrar ettim.
"Yerine getirmek için bulduğum sihirli kitabı..."
Tekrarladım.
"Doğduğu mağaradan alıyorum ve iyi emeller için onu kullanıp koruyacağına..."
Söylediklerini yine tekrarladım.
"Yemin ederim."
"Yemin ederim."
Heyecanla "Artık alabilir miyim?" diye sordum.
"Alabilirsin."
Kitabın sanki ağaç gibi kökleri vardı ve bu kökler mağaranın duvarlarının içinden tüm gezegene bağlanıyordu.
İki elimle kitabı tuttuktan sonra dikkatle yerinden kopardım.
Kitabı elime aldığımda heyecanla bizimkilere döndüm.
"Başardık!"
Efkan, "Başardın!" dediğinde sevinçle boynuna sarıldım.
Efkan da belime sarıldığında mutluluktan ne yapacağımı bilemiyordum.
Efkan gülümseyerek dudağıma küçük bir buse kondurunca bunu herkesin içinde yaptığı için utanmıştım.
Abim, "Ben yanlış görüyorum, değil mi?" diye sorunca "Yanlış yanlış." dedim.
Ceylan, "Sonunda be." dediğinde gülümsedim.
Barlas'ın bana sarılmak için ellerini havaya kaldırdığını görünce ne diyeceğimi bilemedim.
Anında Efkan'a sarıldığım için bana sarılmaya hazırlanan Barlas'ı görmemem normaldi.
Barlas, "Siz..." dediğinde Efkan elimi tuttu.
"Tüm kafa karışıklığımız son buldu." diyen Efkan ile gülümsedim.
Barlas hayalkırıklığına ypramış bir ses tonunda "Onunla mı olacaksın?" diye sordu.
"Evet."
"Ya kızım sen deli misin? O gece örtünün altında kalmayı o tercih etti!"
Yüzüm öne düştüğü an fark ettiğim detay ile Barlas'a baktjm. Barlas da ne dediğini anlamıştı.
Diğerleri anlamayarak bize bakarken "Ben örtü detayını vermemiştim. Sadece Efkan ile konuştuğumu söylemiştim." dedim.
Barlas yutkunurken Efkan, "Ne örtüsü?" diye sordu.
Gözlerim dolarken "O sendin." dedim.
Barlas bir anda elinde oluşturduğu güç topunu bana fırlatınca acıyla yere düştüm.
Kitap elimden düşünce Barlas düşen kitabı aldı ve kendine bir kalkan oluşturdu.
Efkan hızla bana yardım etmek için gelirken Reyhan, "Barlas ne yapıyorsun?" diye sordu.
"Yanıma gel Reyhan." diyen Barlas'ın ardından Reyhan bize baktı.
"Barlas ne olduğunu anlamıyorum." diyen Reyhan ile Barlas, "Gel işte yanıma! Bunu yapmaya mecburum." dedi.
Reyhan tereddütte kalırken Barlas'a doğru bir adım attı ve durdu.
"Abi!" diye bağırdım.
Abim hızla Reyhan'ın kolundan tutup oluşturduğu güç topunu ona doğrulturken Ceylan önümüze geçti ve zorlanarak bir kalkan oluşturdu. Daha eğitim almaya başlamadığımız için kalkan oluşturmak onun için zor olmuştu.
"Kitabı ver. Yoksa..." diyen abim Reyhan'a baktı.
Barlas, "Sadece blöf yaptığını biliyorum, Oflaz. Bir masuma hiçbiriniz zarar veremezsiniz." dedi.
Barlas, "Barlas dur artık." diyen Reyhan'ı takmadan bana baktı ve "Olması gereken buydu." dedi.
Efkan'ın yardımı ile ayağa kalkarken Umurhan Bey'in ayarladığı askerler nerede diye bakındım.
"Bilinçleri kapalı, sihirli ormanın girişindeki arabadalar." dedi Barlas.
"Neden bunu yapıyorsun?" diye sordum.
"Senin anlamayacağın konular." diyerek kaçan Barlas, peşinden gitmeyelim diye arkasında tsunamiden bir duvar bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Temsilcisi
FantasíaTüm ara elementlerin koruyucu hayvanını canlandırmak için çalışan bir gezegende doğan ana karakterimiz element taşını bulmak için girdiği sihirli ormanda beklenen kişi olduğunu öğrenir. "Güneş Parlarken" adlı kitabın ikinci kitabıdır.